2
Mayıs
2025
Cuma
ANASAYFA

Hizaya Gel!

Devlet Bahçeli’nin dediği gibi, Türkiye karanlık bir döneme giriyor…”Fetret” döneminden sonra, Cumhuriyetin “çöküş” dönemine!

AB –ABD çevreleri memnun; içerdeki yandaşları gibi, Referandum sonucunun, demokrasinin zaferi olduğunu –Ordunun –merkezi vesayet sisteminin, sona erdiğini- Türkiye’nin AB yolunun açıldığını söylüyorlar! Bu yolun çıkmaz olması, başka konu… Bu yolda Brüksel Komiserleri bakalım, başka ne “kriterler” dayatacaklar? Bu ortak mutluluk tablosunun özeti, Taraf manşetindeki şu cümle: “Halk yönetime el koydu”!

Bu “dönemde”, Erdoğan’ın ilk talimatı: Yeni Anayasa hazırlıklarına hemen başlanması! Bu “açılımın” ilk maddesi, hedefi: AB kriterlerine uygun bir ordu, “paralı –profesyonel” bir ordu! İlk aşama da acilen, “terör ile mücadele” kapsamında “sınırlarda yeni özel askeri birliklerin oluşturulması”. Erdoğan, bu yeni düzenlemeyi şöyle savunuyor: Sınırları ve Güneydoğu’da, terörle mücadeleyi, paralı askerler üstlenince, artık aileler endişe etmeyecekler, “analar ağlamayacak ”, işi paralı askerler yapacaklar… Varsın, onların anaları ağlasın, bedeli mukabili!... Ancak, Sayın Başbakan bu hizmette “para” esas olunca, her türlü kaçakçılığa açık netameli bölgelerde para, için neler olacağının farkında mı? Oraların model olarak alınan Macaristan olmadığının farkında mı?

Ama ne gam; şimdi bu yolda hızla ilerleyecekler; YAŞ’ da ordu “hizaya” getirmişti, şimdi, “Nizam-ı Cedit’i” kuracaklar! Referandum sonuçlarıyla, bütün engeller ortadan kalktı; artık, nihai hedeflerine doğru, emin, uygun adımlarla yürüyebilirler!

AKP’nin, Orduya el koymasının işaretleri daha önce verilmişti. Ama TSK, komutanlar, maalesef, “yığınakta”, ilk Ergenekon tutuklamaları başlayınca ve sonra Kozmik odaları savcılara açarak, pasif kalmakla yaptılar! Yol olmuştu; çorap söküğü pervasızca devam etti! Edecek!

Artık Zafer Bayramı’nda tebrikleri Genelkurmay Başkanı değil, Başbakan ve Meclis Başkanı kabul edecek... Yani o büyük zaferi kazananlar, O zafere mani olmak için, baş kaldıranların seleflerini tebrik edecekler! Eski görüntü, milli irade temsilcilerinin, kapılarda, sıra beklemeleri görüntüleri, bazılarına göre, hoş değilmiş… Sorarım yeni “hiza”-yeni 30 Ağustos görüntüsü - geleneklerimize ve Türk Ordusuna yakışır mı?

Evet, TSK’ni hizaya ve AKP önünde “emret komutanım” diye “esas duruşa” getirmek süreci devam edecek. Referandum savaşı “zaferinden” sonra! Genelkurmay Başkanlığının, Milli Savunma Bakanlığına bağlanması, askeri harcamaların kontrolü, rant ve arsa spekülasyonları iştihalarını kabartan, Ordu arsalarının “kamulaştırılması”- Orduevlerinin-askeri okulların otele çevrilmesi… YAŞ kararlarının yargıya tabi tutulması ile başlayan zincir tamamlanacak!

Açıkça sormaya mecburum; bu tehlikeler karşısında, 35. Madde kaldırılmadıkça asli görevleri TC’ni muhafaza ve müdafaa etmek olan Türk Ordusu komutanları gene pasif mi kalacaklar? Komutanların sivil otoriteye, yargıya saygısını anlayışla karşılamak lazım ama hangi sivil otorite ve yargının hangi tarafına?

Ne yapsalardı? İstifa edip, gemiyi kaptansız mı bıraksalardı? Tabii ki Hayır... Ama maalesef, “gemiyi kurtarmak” adına silah arkadaşlarını adeta safra gibi feda ettiler. “Sarı öküz” hikâyesindeki gibi sonunda kendilerini de feda ettiler!

Darbe mi yapsalardı. Kesinlikle hayır!

Ama sağlam bir tavır koysalardı, tutuklanan kokutanlarına bir bayram ziyaretinden öte sahip çıksalardı, Çetin ceviz olduklarını gösterselerdi! Dost acı söyler, ordusuna ölesiye bağlı bir kişinin feryadıdır bu yazdıklarım!

Bugün yenik düştük. Cümbür cemaat orduyu ve biz Atatürkçüleri yendiler... Ancak bu yenilgi, son nokta değil. Türkiye demokrasiyle kurulmadı, Cumhuriyet “referandumla” onaylanmadı... Evet, %58’le kazandı... Merak ederim şimdi bir kamuoyu araştırması yapılsa, acaba en güvenilir, saygın kurumun hangisi olduğu ortaya çıkardı? Düşünmek bile istemiyorum!

Cumhuriyetin, milletin makûs talihini değiştirmek görevi, 35. madde kaldırılsa da gene TSK’ya düşecek... Güven tazelemesi için... Cumhuriyeti kurtarmak için! Nasıl mı? Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşlarının yaptıkları gibi! ***

NOT: Mutat göz operasyonlarından birini daha geçireceğim için bir süre yazı yazamayacağım. Okuyucularımdan özür dilerim.
 

Yayın Tarihi : 15 Eylül 2010 Çarşamba 01:12:49


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Sosyal Demokrat (Dr.S.) IP: 88.231.70.xxx Tarih : 15.09.2010 19:15:45

Öncelikle, Sayın Bahçeli'nin dediklerine 'itibar edilmemesi gerektiğini' ve bunun düşüncelerinden esinlenerek yorum yapılmasının da 'abes olduğunu' vurgulamak isterim. Anadolu'yu bu duruma getiren " başımızdaki malûm munafıklarla" ile, Bahçeli arasında ne fark var ki ! Al birini, vur ötekine !


K Mükremin BARUT IP: 88.254.137.xxx Tarih : 17.09.2010 00:12:48

Devlet Bahçeli'nin karanlık günleri; ÜLKEMİN AYDINLIK günleridir. Bundan emin olunuz. Lütfen Ecevit'le olan koalisyon günlerini hatırlayınız. En edepli ve tevekkül sahibi, Siteler esnafının sokağa döküldüğünü hatırlayınız. Canlarına yetmişti çünkü.APO'yu astırmayan hükümetin içinde olduğunu da hatırlamalıyız.


Gönül Aydemir IP: 88.234.90.xxx Tarih : 19.09.2010 15:17:43

Bence Kurtuluş Savaşı'nı kazanıp,bizlere güzel bir ülke bırakanlar,asıl savaşın cehalete karşı verileceği uyarısında bulunmuşlardı.Bence halk her ne kadar yanıltılmış olsa da,yine en güzelini yapmayı becerecektir.Hiç kimse bizi aydınlık yarınlardan alıkoymayacaktır;aksi sıkar. Değerli yazarımıza geçmiş olsun dileklerimi sunarım.


K. Mükremin BARUT IP: 88.254.137.xxx Tarih : 17.09.2010 00:28:37

"Hizaya Gel! " ne kadar militarist bir başlık. Kimileri asla sivil bir kafaya sahip olmayacak.Asker üniformaları ile gördüğümüz Saddam Hüseyin'in Hukuk fakültesi mezunu olduğunu, askeri okula giremediğini biliyor muydunuz?  Üniformasıyla kitleleri coşturan hitlerin, askerde bir onbaşı olduğunu biliyor muydunuz?

Hükümet hizaya gelsin ama, artık gerçekten askeri bir terminoloji olan "HİZAYA GEL"  sözüne, önce askerler uyacak. GERÇEK DEMOKRASİ BÖYLE BİR ŞEY.

Onun için, yerinde ve zamanında edilmiş bir laf.