“Kürt Sorunu” taşı kuyuya atılalı beri , tartışmaları sürüyor ; sürdükçe de ben bu konudaki düşüncelerimi yazmak zorundayım. Hele, vatandaşlarımıza haksızlıklar , ayırımcılık yapıldığı, kimliklerinin tanınmadığı iddiaları ortaya atıldıkça! .
Bu iddianın yanlış olduğunu, Kürt kökenli insanlarımızın her alanda , devlette, orduda iş alanında, hiç ayırım yapılmadan yükselmiş olduklarından ve toplumda da saygınlık kazanmış olmalarından ve yıllardır, diğer kökenli ailelere “yabancı” değil, “gerçek”, damat ve gelin olmalarından da bellidir.
TATLISES
Ama, bir de bunu kanıtlayan, canlı “İbrahim Tatlıses” örneği ve gerçeği var. Tatlıses, gerçek bir fenomen. Allah vergisi bir sesi var ve gene Allah vergisi büyük bir şovmen. Şarkılarını beğenirsiniz, beğenmezsiniz , sahnede duruşu, orkestrasını idare edişi, dinleyicilerini etkileyişi ile, alanında gerçek ve büyük bir sanatçı. Birçok sanatçılarda görünen, zaman zaman şımarıklık hallerine rağmen.!
Bir ara, “Kürtçülük” yaptığı iddiaları üzerine eleştirime,karşı bana telefon etti ve bana “Babacığım” diyerek bunu içtenlikle ret etti ve Türkiye’ye Türklüğe bağlılığını, ifade etti, gönlümü kazandı.
Bu de gösteriyor ki , bir insanımız hangi kökenden, hangi ortamdan gelirse gelsin, yeteneği ve azmi varsa, Türkiye’de, hiç bır ayırım ve peşin hükümle karşılaşmadan yükselebiliyor. Sanat ve edebiyat –diğer sahalarda Tatlıses tek örmek de değil.
Tabii , onların önünü, “ pozitif ayırımcılıkla” değil başka her “Türk” gencine olduğu gibi , fırsat ve imkan eşitliğiyle açmak şartıyla. Hangi Kürt kökenli gencimize –“sen Kürtsün” diye kapılar kapanmıştır? …Ne var ki İbrahim Tatlı ses’e bu fırsatların verildiğini de sanmıyorum…O ne yapmışsa kendi çalışarak ve gırtlağının gücüyle yapmıştır.
Yanlış olan ve ya yanlış olacak olan, Doğulu u gençlerimize ,sanki diğer Türk gençlerinden daha ayrı ve mağdur durumda oldukları izlenimini talkın etmektir. Eminim, PKK terörü durunca, Güneydoğu’dan, dağlara değil , sahnelere ve diğer r alanlara çıkacak ve yükselecek daha nice Tatlı sesler çıkar!
VE KÜRT SANATÇILAR- AYDINLAR
Amma…Tatlıses realitesine karşı, bir de “”Kürt” sanatçılar ve aydınları var…Bu da için tersi! Bu “aşağıda imzaları” olan, “aydın” oldukları,kerametleri kendilerinden menkul kişiler şimdi Başbakanının “Kürt sorunu “ demesini destekleyen bir bildiri yayınlamaya hazırlanıyorlarmış…Herhalde “demokratikleşmenin” içinin kendi beklentilerine göre doldurulacağı umuduyla!
Sormak ve düşünmek gerek ekmekleri, gelirleri – ve şöhretleri Türk milletinden-Türk toplumundan, Türkçe yazıp, oynayan bu sözde aydınlar kendilerine “Kürt” demekle, asıl “negatif ayırımcılığı” kendileri yapmıyorlar mı?
NOT – Birincı Ordu Komutanı Orgeneral Hurşit Tolon’un görevi Orgeneral İlker Başbuğ’a devir ve teslim töreninde ,Komutanlar- TSK , anlayabilenlere, zehir gibi mesajlar verdiler.- Ve şu balgamda anlı şanlı medyamız Bodrum tele voleleri, Formula l yarışları ve seksle meşguller!