Radikal köşe yazarı Nuray Mert ,fotoğrafından gördüğüm kadar,güzel bir hanım ; ama maalesef kafası karışık Yeter bilgi sahibi olmadan fikir- fakat daha tehlikelisi köşe sahibi, olmuş,ve kafaları karıştırıyor! Bu, TÜRKMEN-KÜRTMEN başlıklı son yazısında , Türkmenlerimizle Kürtleri,aynı düzeyde karıştırmasından belli oluyor. Hanımın derdi, Kürtlere karşı Türkmenlere sahip çıkmamız! ..Nuray Hanımefendiye göre,bu hem yakışıksız hem de çıkmaz bir sokağa saptırılmakmış ABD işgal lobisinin Türkiyeyi , sıkıştırmak istediği çevre imiş! Bu dolambaçlı mantığı yürütmek için ,herhalde RADIKAL yazarı olmak gerek! Doğru; Nuray Hanımın , ötedeki, berideki, soydaş, ırktaş, ve taallukat diyerek, küçümsediklerine, hami olmamız, TCnin , özellikle ,Atatürk döneminde , meşru ve gerçekçi görevi idi ve hala da öyle olmak gerekir. Değerli tarihçi Profesör İlber Ortaylının dediği gibi, tarihimizin ve de reel politikanın bize yüklediği bir sorumluluk- hem de doğru ve yerinde kullanmasını bilirsek ve kendi aramızdan, böyle Liboşlar ve liboşeler tarafından limon sıkılmazsa, bize, dış politikalarımızda güç verecek bir nimet, bir potansiyeldir..
TURANCILIK-IRKÇILIK
Atatürkün Dil ve Tarih araştırmalarından başlayarak, ve 1933te açıkça Sovyet Birliği ,, kaçınılmaz olarak yıkılınca, o kötülükler imparatorluğundaki esir Türklere sahip çıkmamız gerekeceği vasiyeti, sonraki dönemde Turancılığı ırkçılıkla özdeşleştirip, adeta suç saymak çabalarıyla hasır altı edildi. Turancılık , yani dünya Türklüğü ıle organik olmasa da, kültür, dil ve iş birliği reel ve realist bir politikadır. Ve Sovyetler dağılınca, bu gerçekçi politikayı ihmal etmiş olmanın acı neticelerini yaşadık, hala da yaşıyoruz!
Siz Nuray hanımın ters mantığına bakınız; ;Türkiyede dış politika adına ne zaman milliyetçi özünde ırkçı -yola sapıldıysa ,her defasında, olayın arkasında , Türk milliyetçiliğini Amerıkan emperyalizminin peşine takmak gayreti varmış
Türkiye Özal Döneminde, Sovyetlerin dağılma sürecine, Adriyatikken Çin Şeddine kadar Türk Dünyası saçmalığında (!) nezaret etmiş miş
Bir defa, o dediği saçmalık değil bir gerçek. Sonra, bu gerçeği rahmetli Özal ifade etmemişti
Dokuzuncu Cumhurbaşkanı dile getirmişti. Bilirim Özalın asıl gönlü, Türk dünyasında değil bir Kürt - Türk federasyonunda idi
.
MİRAS SORUMLULUĞU
Amerikada bulunduğum- 50li yıllarda, ABD, Türk dünyasının Sovyet tehdit ve tehlikesine karşı bu potansiyelin farkında bile değildi. Washingtonda biz bir kaç Türk bu gerçeği ve imkanı onlara anlatmaya çok çalıştık..Ama şimdi artık, ABD bu gerçeği kendisine göre yontmaya, budamaya çalışıyor. Amerikalılar da ,İngilizler ve Franzsılar gibi, -Türk dünyasının potansiyel gücünden ürkmekteler Çok yazdım; Osmanlı yenik düştü zaman 19199 İngiliz raporlarında bütün Türk kavimleri sayıldıktan sona Aman bunlar bir gün birleşirlerse bizim canımıza okurlar diyorlardı. Nuray hanıma tarihi ve günümüzü iyi okumasını öneririm! Kısacası ,,, Türkmenlerle kök bağımız olması ve Osmanlı İmparatorluğunun başka ülkelerde bıraktığı insanlarımıza taallukatımıza yardım için bize güvendikleri için, sahip çıkmak, tarihi ve ahlaki sorumluluğumuz olduğu kadar,- kendi güvenliğimiz ve varoluşumuz için de zorunludur! Türkiye başka ülkelerin yoksun oldukları için yapay olarak oluşturmaya çalıştıkları böyle bir nimeti , liboşların ve liboışelerin keyiflerine ve mercimek akıllarına göre , tepemez!
ÇETİN ALTAN VAKASI -SENBDROMU
Benin post-modern Yüz ellilikler listemin başını çeken ihanet sacayağı ailenin, büyük bacağı Çetin Altan, Serdar Turgutun dediği gibi, sıktı artık daha doğrusu çoktan sıktı ve enseleri kararttı ..Bir gazetede büyük usta unvanıyla hala oturtulduğu baş köşeden, Türke Türk propagandası yapılmasını kınarken, Allahın günü, aynı şeyleri, yalanları ve yarım gerçekleri tekrar edip Türke Türkü zemmeder.. . Bu zat şimdi AKŞAM gametsinin ekiminde Şebnem İyinam hanıma konuşmuş veya içindekileri kusmuş Milliyetçiliğin alçakların son sığındıkları yer olduğunu söylemiş..Bir defa bu sözleri yazan Oscar Wılde değildir; Melih Aşıkın yazdığı gibi, İngiliz düşünürü Samuel Johssona aittir Sonra gene Aşıkın işaret ettiği gibi , gerçek Milliyetçilik , Atatürk milliyetçiliği, vatanseverlikle özdeştir; Milliyetçi olmaz ve üzerinde yaşayanları sevmezseniz, vatansever de olamazsınız. Ancak bu sözü kullanıp ,kasten ,hatalı bır mantık istidlali yaparlar ; Şöyle ki, bazı, alçaklar, vatanseverliği, kullanırlar ve buna sığınırlar.. . Aslında milliyetçilik - vatanseverlik insanların en büyük onurudur!
Vatanını sevmediğini de iftiharla itiraf eden bu büyük usta , bu son konuşmasında da, Türklerin eşekliğinden söz etmiş ve de Generallerimiz konusunda da şunları söylemiş.; Bir marifet filan yapmıyorlar, üretime dönüşmüyor enerjileri birikimden yoksun olduğun vakit, herkesin kafasını keserim komplesiyle eksiklerini telafi etmeye çalışıyorlar Kıbrısa 400 milyon dolar ödüyorlar. Karlı mı şimdi bu durum?..Enerjileri somuta dönüşmüyor adamların İnsanları zorla askere alıyorlar, Afganistana yolluyorlar Vatanı seviyorsan diyorlar Sevmiyorum desem ne olacak? Bu alçakça sözlere henüz reaksiyon yok...çünkü büyük ustanın dokunulmazlığı vardır , o Çetindir-delidir - ne yapsa yeridir diye hoş görülür. Bu adamla laf yarıştırmaya da imkan yok; benim ahdim var, bir yerde karşılaşırsam, yüzüne üç tokat atmak isterim; biri milletim için,ikincisi ordum adına, üçüncüsü de kendim için! . Şimdi ,onu altmışlı yıllarda döven rahmetli dostum Yassıadada koğuş arkadaşım, Hamidoya (Hamit Fendoğlu) rahmet okuyorum!
AB NIN YENİ OYUNU
AB nüfusu cüzdanlarına din kimliğinin konmasına karşı çıkmış
Yadırgamadım; bunun arkasından da Türk sözünü de koymayın diyeceklerdir. Bunun yerine TÜRKİYELİ denmesi, bugünkü iktidarın işine ve zihniyetine uyar. Ancak bakalım İslam konusunda ne yapacaklar? . Merak etmeyin, buna da münasip bir kulp takarlar!r
Bu yeni müzakere sürecinde, Müzakerecilerin , Müzakerey-i Umumiye binasında, ,daha neler dayatacaklarını da göreceğiz!