Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Anayasanın "değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek" 3 maddesinden yalnızca "Türkiye devleti bir Cumhuriyettir" ibaresine dokunulmayacağını, fakat diğer iki maddenin "nitelikli çoğunlukla" değiştirilebileceğini söylemiş... "Laiklik" maddesinin de Türkiye'yi birleştiren unsur olmadığını ifade etmiş!..
Bu maddelerden "Ankara'nın başkent" olması, "İstiklâl Marşı" ve "Türk Bayrağı" maddeleri, hazreti ancak "şimdilik" pek rahatsız etmiyor... Ama sırası gelince -neden olmasın- zamana ve zemine göre bu maddeler de değiştirilebilir. Bayrak, yeşil zemin üzerine bir bayrak olur. Menemen'de Kubilay'ın başını kesen yobazların, "Derviş Mehmet"in "sancakları" da böyle değil miydi!.. "Payitaht" da İstanbul olabilir. Zaten Başbakanın da emeli İstanbul'u "Dersaadet" veya "payitaht" yapmak değil mi?..
Ve bütün bunları seçimlerden sonra, AKP gene iktidar olursa, "Yeni Anayasa" ile yapacaklar... Kısacası, Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet temellerinden yıkılacak ve yerine de adı 2. Cumhuriyet mi olur; "Neo- Osmanlı Cumhuriyeti" mi olur, başka bir devlet kurulacak... Cumhuriyetin sadece adı kalacak!..
Arınç "Cumhuriyet" maddesinin kalmasından yana... Ancak türlü Cumhuriyet şekilleri var. Türkiye'nin de "İslam Cumhuriyeti" olması yolunda tasavvurları var! Bu projeler, Bülent Arınç ve şürekâsının hayalleri -emelleri- gerçekleşirse, Atatürk Cumhuriyeti, hatırası ve de heykelleri kalmayacak! "Olmaz, olamaz" demeyin… Bülent Arınç bu "teklifleri" daha birkaç yıl önce, böyle pervasızca yapabilir miydi?..
Bugün hâlâ geçerli olan Anayasanın hükümlerine göre Anayasayı "tebdil ve tağyir" etmeye teşebbüs etmek ağır suç! İnsanlar, bu suçtan yargılandılar; hatta masum oldukları halde idam edildiler. Ama Sayın Arınç'ın dokunulmazlığı var!
Türkiye, içine "oy çokluğu" doldurulmuş, "demokrasi tramvayı" ile "ihtiyarî durağı”na taşındı ve şimdi de son durağına varmak üzere... Son "durakta", yani 12 Haziran'da ve sonrasında Türkiye daha nelerle karşılaşacak? Mesela 15 Haziran'da Apo'nun, PKK'nın verdiği ültimatomun süresi bitecek. Temelleri yıkılmış ve yıkılmak üzere olan Türk Devleti zaafa uğratılmış ordusuyla kendisini nasıl koruyacak?.. Arınç gibi kasaba avukatlığından sözde "devlet adamlığına" sıçramış olanların kafalarının dirayet ve basiretiyle mi?.. Bu kişiler "Üniter ulus devletin bölünmez bütünlüğü" maddesini değiştirmek isterler. Hatta "Demokratik özerklik" ve federasyona da karşı değiller!..
Demokrasi Tramvayı olur da "İhtiras Tramvayı" olmaz mı?.. Bülent Arınç'ın sınır bilmez "ihtirası var" yani "İhtiras Tramvayı"na binmiş; hem de vatman!
Ben, nâçizane, Arınç'ın "İhtiras Tramvayı"na bindiğini 2002'de AKP iktidara geldikten ve Arınç TBMM Başkanı seçildikten sonra görmüş, Cumhuriyet rejimine meydan okuduğunu yazmış ve televizyonda söylemiştim. "Bu adamın sınırsız emelleri var. Başımıza çok işler açacak" demiştim... Ondan sonraki yaptıklarına, müstehzi tavrına ve çatal gibi diline bakınca, bugün geldiği son noktaya hiç de şaşmamak gerekir!
Ancak ihtirasın sınırı yok. "İhtiras Tramvayı" nerede durur; durdurulur?..
Kâhin değilim ama seçimlerden sonra, temel ilkelerinden arındırılmış bambaşka bir Anayasa kabul edilirse Cumhurbaşkanı, daha doğrusu "Tek Adam" seçilmesine sıra geldiğinde Sayın Gül'ün bertaraf edileceğini ve Erdoğan'la Arınç arasında ölümcül bir iktidar savaşının başlayacağını "kayıtlara geçmesi" için buraya not düşüyorum!
Bunlar "ayrıntı" spekülasyonu. Türkiye Cumhuriyetinin "suyu" alıştıra alıştıra ısıtıldı, şimdi de fokur fokur kaynatılmakta... Türkiye demokrasi ve ihtiras tramvaylarıyla felakete sürüklenmekte…***
Bülent Arinci Adam yerine koyup da bu kadar yazi yazmaniza hayret ediyorum.Siz basin Mensuplari Cibani Kasimayi nekadar sevdiginizi biliyorum.Bülent arinc 1993 te Sivas Madimak olaylarin Asil Faillerinden Olup Sefket Kazanla beraber 37 Insani diri diri yakanlarin AVUKATI degilmiydi.??? Buna siz Adam muamelisi yapmaniz Dinen caizse ben bu Dini terk ederim.! Bu nasil bir Islam anlayisi Sayin ALPTEMUR HOCAM. Bülent Arincla APONUN ne farki var,? Ikiside bir sekilde.. Katillerin Anayasa Anlayisinin oldugunu savunabilirmisiniz.Katilin yasasi öldürmektir.? Insanliktan nasibini almayanlarin Insanlik adina bir seyleri düzeltme hakki olabilirmi.Allahüteala bunlari Cehennemin en kizgin yerinde ebedi yakmak icin bu dünyadaki suclarinin agirlastirilmasini ister,Bunlarin Kalpleri Mühürlenmistir.Ebu Cehillerin,Ebu Süfyanlarin,Ebu Leheblerin komsudur Ebu Arinclar bilesin...
12 Mayıs 1920
Bursa'da bulunan 56. Tümen Komutanı Bekir Sami Günsav, Ankara'da Büyük Millet Meclisi Başkanlığına çektiği telgrafında şunları belirtti: "İstanbul Hükümeti'nin yandaşı Batı emperyalistlerin temsilcilerinden olan Fransızların gözetimi altında istanbul'a getirtilen ulusal direnişçi Cafer Tayyar Eğilmez, Başbakan Damat Ferit ile görüşürken sinirlenerek, Başbakanın yüzüne tükürmüştür. Damat Ferit bunun üzerine, bu generalin hemen tutuklanarak layık yere (!) (acaba bugünün Ergenekonu mu ?) gönderilmesini önermiştir.
Kaynak: "Miralay Bekir Sami Günsav'ın Kurtuluş Savaşı Anıları" Muhittin Ünal. s: 370