19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

’İliştirilmiş’ Türkiye

AB Konusunda bütün yazacaklarımı yazdım ,söyleyeceklerimi söyledim; eğer 17 Aralık’a kadar büyük bir değişiklik ve çok önemli bir gelişme olmazsa bu konuda yazmak istemiyorum. Son durumu özetleyim; 17 Aralık’ta Zirve’de bir Müzakere Tarihi verecekler. Vermemeleri ,artık, ayıp olur hem de Türkiye’yi başka kendi istikametlerine gitmesin diye kendi oltaları ucunda tutmak isterler. Bizim Brüksel veya Bizans “çocuklarının”, avam deyimiyle “ gargaraya getirmek” istedikleri veya akıllarınca “sıtmayı gösterip, vereme alıştırmak istedikleri” salt gerçek şu; asıl tuzaklar dayatmalar o, on on beş yıl sürecek sürüngenlikte başlayacak …Gene teyit etmişler ; bu sürecin ucu da içi de açık..Bizim “çocuklar” zehirli ilacın üzerine tatlandırıcılar koyuyorlar; dayatılan koşulların bazıları ülkemizin de ihtiyacı olan reformlarmış…Bunları yapabilirmişiz,yapmalıymışız.’ Ama ya içindeki asla kabul edemeyeceğimiz zehirli ilaç…?

Şeytan bu ayrıntı olmayan esas olan ayrıntılarda…Kıbrıs konusunda, Ermeni konusunda, Patrikhane konusunda serbest dolaşım konusunda…ve de en önemlisi Kürt ve Kürdistan konusunda. Ve en sonunda iş dayanacak, Avrupalıların artan nüfusumuzdan korkmalarına , ve Giscard D’Estaing’in ve Chirac’ın halefi Nıkola Sarkozy’nin , Avusturyalı Schüssel’in dile getirdikleri, Türkiye ile Avrupa arasındaki “ doku ve kan” uyuşmazlıkların! Ve 2010’da veya 2025’de Avrupa halkları referandumlarda , Türkiye’nin üyeliği konusunda,bunlara ve o zamanki dünya Avrupa koşullarına göre kararlarını verecekler!


Avrupalı Parlamenterler geliyorlar, Diyarbakır’da, gözlerimizin içine baka baka , “ Kürdistan’ın gerçekleşmesine yardımcı olacağız “ diyorlar, “APO serbest bırakılsın diyorlar . . Türkiye nın Türklüğün kaderini bu AB’ne bu Avrupalılara emanet edebilir miyiz. ? “Bizans ve Brüksel Çocuklar”; siz emanet edebilir misiniz. ?” Biliyorum gözleri gönülleri borsa tablolarında rantlarda kişisel çıkarlarında ve dış yatımlarda olanlar ederler…


Bakın, ne çocuğu olduğu malum, liboş bir yazar SP nın AB nın “Müzakerelerin”, o sürüngenlikte, askıya alınabileceği uyarınsa da eyvallah diyor; bu “tehdit” halkımızın demokratik hakları için bir “garanti” imiş, yani , “demokratik haklar” diye dayatılacak, bilcümle şartlara – bu arada Güneydoğu “halkına”,azınlıklara verilmesi istenecek “haklar” garanti edilecekmiş”
Bazı “Türkiyeli” Osmanlı çocukları da kendi amaçları uğruna emanet ederler. Zaten Türkiye’nin talihsizliği ,i tarihimizin bu, en kritik döneminde, İktidarın ehil olmayanların ellerinde bulunması!


TAKTIİK Mİ? STRATEJİ Mİ?


Sayın Abdullah Gül Avrupalıların taktik yapmalarından şikayetçi. Doğru bu bır “taktık” savaşı değil,milletimizin kaderini belirleyecek bır “strateji meselesi. Sonunda biz Avrupa’ya giremeyeceğiz ; alıştıra alıştra, uyum, uyum Avrupa bize girecek… Daha doğrusu, Türkiye ,Avrupa’ya, “imtiyazlı ortaklık” formülü ile , ucundan, “iliştirilecek”…Bizans vs çocukları sonunda bu statüye de bir kulp takıp kullanırlar.


Artık Atatürk’ün böyle bır rezalete asla razı olmayacağını yazmak bile istemiyorum ama gene de sormaktan kendimi alamıyorum; ey Sivil ve Asker Atatürkçüler, bütün bu gelişmelere ragmen,bu belirsizliklerin yıllarca sürmesine ve sonunda da , hala “AB’ne” ve Avrupa’ya “iliştirilmeye ” taraftar mısınız?”


Geçende yazdığım gibi,” lades , elim üstünde veya iskambil- kumar “ oynamıyoruz; bir milletin geleceği ve kaderi söz konusu!

Yayın Tarihi : 30 Kasım 2004 Salı 13:13:52


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?