19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

İlk Taşı Kim Atacak?

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın özel hayatına ait görüntülerin, internet sitelerine düşürülmesi üzerine, tiksindim ama bu fesatlar ortamında, şaşmadım. İçine düşürüldüğümüz bu ortamda, “Ergenekon Kapsamında”, bunlar “ahval-ı adiyeden”; eşkıyanın gece- gündüz ne yapacağı bilinmiyor, daha doğrusu, artık, biliniyor…

Bu görüntülerin gerçek olup, olmadığını tartışmak bile, başından ayıp ve batıl; ahlaksızların oyunlarına prim vermek oluyor… Asıl, araştırılması ve açığa çıkarılması gereken – bu CD’lerin nasıl çekildiğini ve nasıl – kimler tarafından, servis edildiği!

Bu “operasyonda” asıl maksat, doğru olsun, olmasın, çamuru atmak, yapışmasa da izi kalır, hele politikada.

BÜYÜK OYUN

Bu operasyon, komplo, Türkiye üzerinde ve aleyhinde oynanmakta olan “Büyük Oyunun” müstehcen bir perdesi!

Türkiye en kritik noktada… Bütün tehdit ve tehlikeler sarmal olmuş; irticadan, bölücülükten, “Anayasa Paketine” kadar! İç ve dış “eşkıyalar” bu durum ve ortamda, Türkiye’deki bütün “kaleleri”, düşürmek istemezler mi? Yargının bağımsızlığı tehlikede… TC ulus devlet yapısı değiştirilmek isteniyor. En vahimi, son kale, Türk Ordusu yıpratılıyor; milletin Ordusuna geleneksel saygı ve güveni, sarsıyorlar… Şehit Cenazeleri bölücülere karşı mücadelede, azmimizi arttırırken - alçak PKK saldırılarını ve şehit cenazelerini meşum emelleri için kullanıyorlar! En acısı başarılı da oluyorlar.

Şimdi karşılarında bir kale daha var; “Muhalefet”! Hele muhalefet birleşir ortak cephe kurarsa İktidarın çanına ot tıkayabilecek, “Paketi” layık olduğu yere atacak. CHP ile MHP arasına nifak sokmak bu kaleyi de düşürmek için bir yol… Alttan alta, bu da, yapılmakta!...

“ANADAN” BAŞLAYARAK!

Bu kaleyi düşürmek için, muhalefetin anasından, temel taşından, CHP’den başlamak gerekiyor…

“Belden aşağıya vurmak”, öteden beri ahlaksız politikacıların silahı olmuştur. Sporda- yağlı güreşte- greko romende – boksta karatede sıkı kurallar vardır. “Belden aşağıya vurmak” yasaktır… Evrensel olarak etik dışıdır… Churchill “Düşmanımın özel hayatına karışmayı devlet sırlarını açıklamak kadar ihanet sayarım” demişti. Ama bu etik olmayan “vuruş”, İngiltere’de, Amerika’da Avrupa’da kullanılmıştır…

ABD’nin, “Kurucu babalardan” Thomas Jefferson’un bile, zenci bir köleyle ilişkisi ve bu ilişkiden, bir çocuğu olduğu iddia edilmiştir… JF Kennedy’nin Maryln Monroe ile ilişkisi, zamanında cümlece malum idi… Fransa’da Mitternde’in “öyküleri” bilirdi, ama kullanılması, pek işe yaramadı. Amerika’da, Başkan Clinton’un “Oval Ofıste” Monica Levinski ile “münasebetsizlikleri” açığa çıktı, fakat Bill, Cumhurbaşkanlığından, bu ispat edildiği için değil yalan söylediği sabit olduğu için, 1998’de azledildi…

Rahmetli Adnan Menderes’in bazı hanımlarla ilişkileri de zamanında bilinirdi, ama muhalifi İsmet Paşa, delillileri kendine getirilip, bunları Menderes aleyhinde kullanmak önerilince, şiddetle ret etmişti!

İktidarın CHP’den ve Baykal’dan kurtulmak istediği, besbelli. Ancak, bu tertibi, bizzat yapmış olmasa da taşeronlar kullanabilir… Hatta Baykal’ın dediği gibi devlet kurumlarını da!

Bu eş zamanda, ikinci el otomobil satın alamayacağınız, Soros’la, ilişkili Sarıgül’ün gözü de CHP Genel Başkanlığında! İddiaya göre Baykal’ı “ belinden aşağısından - iki dizinden - “ vurdurmak için, tetikçi tutmuş! Ben, iktidarın bu zatı tetikçi olarak kullanacağına, hele “iki dizinden” vurdurmak isteyeceğine, kesinlikle ihtimal vermek istemem, ama “tesadüf” düşündürücü!...

Dün TV kanallarında, hayretle izledim. AKP’ye karşı olanlardan bazıları bile Baykal’ın genel Başkanlıktan istifa etmesi gerektiğini söylüyorlar…

Yani ahlaksızca elde edilmiş delillere karşı, masumiyetini ispat Baykal’a düşüyor! Tıpkı Ergenekon kapsamında aynı ahlaksızca elde edilen, sözde kanıtlarla, tutuklu olanların masumiyetlerini ispat etmek zorunda bırakıldıkları gibi!

Fakat asıl önemli olan, Baykal istifa zorunda bırakılırsa, sonra aksi ispat edilse bile, CHP içindeki kaçınılmaz rekabet kavgalarının, tam şu hassas bağlamda, ana muhalefet partisinin iktidarla, mücadelesini ne kadar zaafa uğratacağını, düşünmek gerek.

Bu konuda, en güzel sözü Deniz Baykal’ın, hep kocasına destek olmuş ve ortalara çıkmamış eşi Olcay Hanımefendi söyledi: “Bunların üstesinden beraber geleceğiz!” …Onları, bu mücadelelerinde yalnız bırakmamak lazım m!

Tevrat’ta Hazreti İsa’ya atfedilen bir söz var: “Zina yaptığı iddia edilen kadının recmedilmesi”- bir çukura gömülerek, taşlanması isteniyor… Isa Peygamber der ki; “Ona ilk taşı hiç günah işlememiş (bugünün deyimiyle, harama uçkur çözmemiş) olan atsın!” ***

Yayın Tarihi : 11 Mayıs 2010 Salı 00:32:39


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
abdullah çelebioğlu IP: 88.247.251.xxx Tarih : 11.05.2010 13:57:04

pes yaniii... bir tarihçi olarak size söyleyecek çok sözüm var ama yaşınıza hürmeten söylemeyeceğim. yani tamam akp karşıtlığınıza saygı duyuyorum.Ama bu da olmaz ki...bu da savunulmaz ki...insaf yani üstad... olayın kendisini yokmuş farzedebili,rmiyiz....delilin ahlaksızce elde edilmesine rağmen... yaşınıza başınıza yakışıyormu şu savunmanız..... hayretler olsun size......


halil önsoy IP: 78.188.49.xxx Tarih : 11.05.2010 15:52:31

Günümüzde bir günah ya da suç işlemek önemli olmaktan çıkmış durumdadır. Artık önemli olan bunun neden orataya çıkarıldığıdır.  Tabii bu da kötüdür ama meşhur söz gibi "hırsızın hiç mi günahı yok?"


Gönül Aydemir IP: 88.235.255.xxx Tarih : 14.05.2010 22:09:42

Evrensel Ceza Hukukunda ,''Zannetme Suçu'' yoktur.Herkes hakkında bütün aşamaları ile tamamalanmış,bitmiş,kesinleşmiş bir hüküm yoksa masumdur.Şu anda zevkli bir dedikodunun peşine takılanlar ayıp yapıyor.


halil önsoy IP: 78.188.49.xxx Tarih : 11.05.2010 15:57:38

En son paragraftaki "Tevrat’ta Hazreti İsa’ya atfedilen bir söz var:" kısmında sanırım bir hata var. Tavrat Hz. Musa'ya indirilmiştir. Dolayısıyla Hz. İsa'ya atfedilen bir söz olamaz. Bu olay, Barnabas İncilinde anlatılmaktadır.