17
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

İntikamın resmidir

Başbakan Erdoğan, "28 Şubat'ı ve 28 Şubatçıları yargılamak intikam değildir" diyor. Bunu, böyle hep tekrarlaması suçluluğun telaşı! İntikam, öç almak mübarek dinimizde günahtır. Aksine "bağışlayıcılık" İslam'ın şartlarından biridir ve Peygamber efendimizin hayatında intikamın hiç yeri olmamış, düşmanlarını bağışlamıştır. Dinimize göre bağışlayıcılık, yüce Allah'ın sıfatlarından biridir. Helalleşmek, cenazede, ölenleri affetmek ve hakları helal etmek mübarek dinimizin en ulvi üstünlüğüdür...

Gençlerimize Hazreti Muhammed'in örnek hayatı okutulacaksa, önce bu başka hiçbir dinde olmayan vasıflar belletilmeli.

***

"İntikam"ın resmi olur mu? Ama oluyor işte. Erdoğan'ın son konuşmasında tekmili birden... Hınç, kin küpü mübarek! Meğer Türk Ordusu'na ve Atatürk'e hıncı öyle birikmiş ki içinde, şimdi patladı. "Yumruklarımızı sıkarak tahammül ettik. Bugün mazlumun ahının aheste aheste çıktığı gündür..." Evet, Erdoğan şimdi, şeriat-gericilik yollarını tıkayan ve devrimleri koruyan Türk Ordusu'ndan intikamını alıyor. Diyor ki "12 Eylül müdahalesi bugün nihayet sanık sandalyesindedir. Bin yıl değil, 15 yıl geçmiş olsa da 28 Şubat sanık sandalyesine oturmuştur."

Bu "intikam" değilse nedir, hele yargılamada savcılar ve yargıçlar aynı ise! Ve "intikamın" kişisel yönü; der ki "28 Şubat'ta önce milletim zarar gördü. Ben cezaevine o talimatlarla girdim. Bir şiirden dolayı bir belediye başkanı hapse atılır mı? Bu oralardan gelen talimatla oldu".

Yani Erdoğan'ın 28 Şubatçılara hıncı var. Ve şimdi de intikamı aheste aheste değil, hızlı almakta.

Mazlum, mazlumlar kim?

Erbakan ve müritleri. Ülkede, kanlı veya kansız, kadayıfın altı kızarınca şeriat devletini kuracak olanlar! TC Başbakanlığı konutunda, sarıklı poturlu tarikat şeyhlerini ağırlayanlar... Sincan'da kurdukları çadır tiyatrosunda İran Büyükelçisinin huzurunda, bugünkü İran'ın özlemini sahneye koyanlar... Şimdi o Belediye Başkanı da intikam peşinde. Sanıkların Sincan Cezaevi'ne konmalarının anlamı; "intikamı hak" addediyor!

Ben buradan tekrar ediyorum: 28 Şubat'ta orada tankları yürüterek bu adamlara hadlerini bildirmeselerdi, vazifelerini ihmal etmiş, suç işlemiş olurlardı.

***

Kürtçülerin 'abisi' olduğu kadar Türk Ordusu'nun hasmı canı olan, Türk Paşası rahmetli Cemal Paşa'nın her nasılsa imalat hatası torunu Hasan Cemal, Çevik Bir'in sözlerini ordunun sivil otorite üzerindeki "vesayet"ine delil olarak gösteriyor ve bu vesayet artık kalktı diye de zevkten dört köşe!..

Türk Ordusu'nun "vesayet" iddiası yok. Vesayet dedikleri o sırada meri olan yasalara göre Anayasal görevi. Son düzenlemelerle bu da kaldırıldı ama şimdi adı, gölgesi bile korkutuyor. Türk Ordusu'nun değerli komutanlarını dedikodularla dize getirdiler. Çoğu "içeride", dışarıdakilerin de moralleri darmadağın. Milletin, ordusuna güveni lime lime edilmiş, yüzyılların birikimi bozuk para gibi çarçur edilmiş ve edilmekte.

***

Ama ben hâlâ umutluyum. "Karanlık günlerin elbette gelecektir sonu" diye sabahı bekliyorum. Görmezsem bu ışığı, vatan mahzun ben mahzun!
 

Yayın Tarihi : 20 Nisan 2012 Cuma 09:29:54


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
yasar ertas IP: 94.135.148.xxx Tarih : 20.04.2012 14:26:56

Bir zamanlara göre kisiligi var mevkisi var parasi vs.var tutuklamalarda  %80 es gecilirdi

"ye kürküm ye " "sen benim kim oldugumu biliyormusun"  "seni fizana yollarim" " ilk tanismada ben buyum benim suyum var" " senin gibi bir adam bunu yapmaz sana yakismaz" vs. bu örnek sözler ortalikta dolasmakta sankilim ispat edermiscesinedir

bir tatli calan veya yiyen gariban misali tutuklanir %80 tutuklanirdi es gecilmezdi garibana önden vururlarmis arkam bagirirmis vs .vs.bir zamandan bu zamana gelindi simdi herkez tutulaniyor bu gayet iyi oluyor suclu sucsuz bunu adalet arastiriyor bu beni asiyor adilbir düzen ve karar arzum icimdedir bekliyorum

Sayin bakanimizin ve sizinde yukarda belirtmis oldugunuz sözleri biraz sankilim bu hissi vermektedir (her kisi herkisiyi sikayet edebilir adalet buna bakmak mecburuyetindedir adil düzene tesir her konusma his intikam tesir  etmemelidir etmez yanliz asiri dercede bizim politikcilarimiz konusmakta sukut ikrardan geliri unutmaktalar bazen sözleri bir birleri ile kavgalari  freni patlamis kamyon gibidirler bu freni patlamis kamyonda bazen kendilerini gittikce hizlanan kamyonda rallici sanirlar görenlerde yandan alkis tutarlar dolmuslara gelirler ama bir sonda carptiklarinda is isten gecmis olur frenleri patlamis kamyon olduklarin ögrenirler biz simdi bunlarin kavga laflarina alistik alismis kudurmustan hem onlar hem millet beter olduk  kavga olmadimi sasiriyoruz olmaz böyle diyoruz freni patlamis kamyonlarla yola devam diyoruz hayirli yolculuklar