19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

İstanbul’da 2. NATO Zirvesi çilesi

NATO’nun (Kuzey Atlantik Paktı Örgütünün) Zirve Toplantısı 28-29 Haziran tarihlerinde İstanbul’da yapılacak. Bu, İstanbul’da yapılacak İkinci NATO Zirvesi. İlki 2-4 Mayıs 1960’da, başka koşullar içinde ,başka gündemle ve değişik bir ortamda yapılmıştı. Yıllık NATO zirvesinin, NATO’ya 1954’te üye oluşumuzdan, 6 yıl sonra 1960’da İstanbul’da yapılması anlamlı idi. NATO’ya üye kabul edilmemiz hiç kolay olmamıştı. O zaman da Avrupalılar Türkiye’yi, kuzeyden gelecek tehditlere karşı, gözden çıkarılabilecek ileri karakolları, Ordumuzu da kendi tabirleriyle, “harcanabilir top yemi” (cannon fodder) yapmak istiyorlar, fakat bugünkülere benzer mazeret ve gerekçelerle, tam üye kabul etmeye yanaşmıyorlardı... Neticede, Kore savaşında Ordumuzun başarısı ve şehitlerimiz sayesinde, 1954’te NATO’ya tam üye olabildik. Sonra da Soğuk Savaş döneminde Sovyet tehditleri karşısında Türkiye ve Ordusu, NATO’nun en sağlam çapası oldu.

1960 GÜNDEMİ

1960 zirvesinin gündeminde, NATO’daki birlik sayesinde Sovyetlerle ilişkilerin iyileştirilmesi, genel ve tam silahsızlanma “inisiyatifleri” ve fakat Sovyetlerin bu konuda görüşmelere yanaşmaması vardı. Zamanın NATO Genel Sekreteri Paul Henry Spaak, toplantının kapanış konuşmasında, uluslararası “yumuşama-gerginlikleri azaltma” (buna o zaman DETENTE deniyordu.) gayretlerine rağmen, “ barış içinde birlikte yaşama” (co-exıstence) olgusunun, Sovyetlerin ittifak mensuplarına, özellikle Türkiye’ye ve “Federal” Batı Almanya’ya karşı tehditleri sürdürmesi yüzünden tehlikeye düşürülmesini kınıyor, “Detente” ın, “barış gibi bölünemez” olduğunu vurguluyordu. O zamanların “Almanya sorunu” da Spaak’a göre, ancak Doğu ve Batı Almanya’nın birleşmesiyle mümkün olabilecekti...
Velhasıl 1960’da dünyanın ve NATO’nun sorunları, gündemi ve koşullar bambaşkaydı. O zaman NATO güvencemizdi. Şimdiyse başımıza ne çoraplar örecek diye endişedeyiz.

VE 2004!

2004 İstanbul Zirvesi’nin gündeminde neler var? Öncelikle Afganistan, örgütün askeri gücünün arttırılması, Balkanlar’da NATO’nun durumu, diğer ülkelerle ortaklık, Akdeniz diyalogları, NATO Acil Müdahale Gücü ve tabii Irak. İstanbul İşbirliği Girişimi ve adı söylenmese bile BOP!

1960’DAKİ KOŞULLAR

1960 İstanbul Zirvesi’nin mekanı Saraçhanebaşı’ndaki Belediye Sarayı idi. Ben, zamanın Basın Yayın Genel Müdürü olarak bu toplantının enformasyon ve basın işlerini yönetmekten sorumluydum. Dışişleri Bakanlığı NATO İşleri Genel Müdürü sevgili Osman Olcay’la sıkı ve güzel bir işbirliği yapmıştık.
27 Mayıs darbesi koşar adımlarla yaklaşıyordu ve nitekim, 24 gün sonra yapıldı... 28 Nisan olayları ortamı gerginleştirmiş Ankara, İstanbul ve İzmir’de Sıkıyönetim ilan edilmişti... Belediye Sarayı tankların koruması altına alınmıştı. Biz görevlilerin bile, İstanbul içinde dolaşmamız, yabancı basın mensuplarına akreditasyon kartlarını ulaştırmak, serbest dolaşmalarını sağlamak, onların durum konusundaki soruları karşısında zevahiri kurtarmamız çok güçtü. Resmi jipim, göstericilerin saldırılarına uğruyordu. Delegelerin kaldıkları Hilton oteline, fırınlardan ekmek getirmek serbest dolaşım kartım olduğu için bana düştü. Galata Köprüsü açıldığı için uçakla gelen delegeleri, Dışişleri Bakanlarını, Haliç’ten dolandırarak otellerine getirebildik.

Yabancı basın mensupları NATO gündemini ve sorunlarını bırakmışlar darbe ihtimali ve gösterilerle ilgileniyor ve beni bu konularda soru yağmuruna tutuyorlardı. Ben de, doğru bilgi alamadığım için müşkül durumdaydım.
Dışişleri Bakanı rahmetli Fatin Rüştü Zorlu toplantıdan bir gün önce İran’dan dönmüştü.Yabancı gazetecilerin talepleri üzerine, alelacele bir basın toplantısı düzenledik. Gazeteciler, kaç gencin öldürüldüğünü, “kıyma makinelerini” soruyorlardı. Yeraltı dezinformasyon örgütü iyi çalışmıştı... Fatin Bey’in hiçbir şeyden haberi yoktu. Şaşırdı. Usulca, bana “Doğru mu bunlar?” diye sordu. Ben de bilmiyordum. Ama yalanlamaktan başka çaremiz de yoktu. Fatin Bey büyük bir soğukkanlılıkla öyle yaptı.

Toplantı çalışmalarında, küçük ekibime yardımcı olmaları için, emrime üç Deniz Harp Okulu öğrencisi verilmişti. Bunlardan biri, sonra Donanma Komutanı iken emekli olan Koramiral Atilla Kıyat’tı.
1960’da İstanbul’da NATO Zirvesi önünde gösteri yapan gençler, NATO’ya karşı değillerdi... Zamanın iktidarını NATO’ya şikayet ediyorlardı. Bugün ise gençler NATO’ya karşılar! Çok şey değişmiş!
Bu Zirve’de enformasyon ve medya işlerinden sorumlu olarak, gene güç koşullarda çalışacak, halefim Basın-Yayın Genel Müdürüne ve ekibine başarılar diliyorum. Bize nazaran, büyük bir avantajları var; bilgisayarları ve cep telefonları!
Yayın Tarihi : 20 Haziran 2004 Pazar 17:56:29


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?