31
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

Kara Büyü!


Türkiye’mizin – Türlüğün –Türk Milletinin üzerine birileri “Kara Büyü” yapmış (*) -Bu “haset ve korku” lanetinden kurtulmak için, ne yapmalı? Bir beyaz çarşaf altına girip, üzerimize kurşun mu döktürmeli? “Elemterefiş –gözlerinize fiş” mi demeliyiz?

Ben, “büyüye” filan inanmam, inanmak kadere razı olmanın işaretidir… Milletimiz üzerindeki “kara büyüyü”-laneti, ancak, birlik olursak, milli iradeyle çözer –defedebiliriz!

Bu “kara büyünün” güncel tezahürü “Bir Mayıs’ta”! “Emekçilerin bu günü,” “Bayram” olarak kutlamak istiyorlar… Hükümet, buna karşı – İstanbul Valisi, Belediye Başkanı –Emniyet ”provakosyonlar olur, kan dökülür” diye karşılar! Ve gerçekten de, sonunda basiret ve feraset hakim olmazsa , “Kara Büyü”, gene işlevini yapar, 1 Mayıs 1977’de Taksim Meydanında yaşanan facia tekerrür eder… Zemin ve zaman gene aynı provokasyonlara açık – provokatörler –başta PKK, hele şu ortamda, ülkeyi İstanbul’da da kana bulamak için fırsat arıyorlar… Milletimizi gene lanetlemek için bundan daha iyi fırsat mı olur?

BÜYÜ NASIL BOZULUR?

Bu “geliyorum” diyen faciayı önlemek için ne yapmalı?… Rahmetli İhsan Sabri Çağlayangil, “ben bu yaşıma meseleleri mesele yapmamakla, geldim” derdi… Bugünlerde, “mesele olmaması” gereken şeyler, “mesele” yapılırken, onun –feraset ve dirayetine” çok ihtiyaç var.

Bu sorun daha mesele haline gelmeden – inatlaşma olmadan, daha başta, ince bir ayarla, Emekçiler ve örgütleriyle işbirliği yapılarak çözülebilir – lanet – “kara büyü” defedilebilirdi! Mesela, Hükümet, önce Bir Mayısı “bayram” ve tatil ilan eder – ve Sandıklar da mülki amirlerle uzlaşma sonucu, Taksim meydanında sembolik bir anma töreni yaparlar ve o acı olayın kara büyüsü böylelikle çözülmüş olurdu. Vali Muammer Güler, bir bakımdan haklı – Taksim Meydanı ve ortam, provokasyonlara açık. Ve olay çıkarsa başlıca sorumlu Muammer Güler, sonra da Emniyet Müdürü ve Topbaş olacaklar! Fakat sorun bu hale gelmeden, bir facianın tekerrürü, şimdi nasıl önlenecek? Kimler sorumlu olacaklar- ? Tabii, İşçi Liderleri de! Kısacası, mesele, bu duruma getirilmeden, karşılıklı, geniş görüşlülük ve basiretle, bu, "geliyorum" diyen facia önlenebilirdi... Daha bir hafta var; hala önlenebilir!

FACİA’DAN BAYRAMA

“1 Mayısın”, Uluslararası Emekçiler Bayramı olmasının tarihi, 1890’da Newyork’da bir atölyede çıkan yangından sonra “Haymarket ayaklanması" diye anılacak, işçi olaylarından sonra, bu olayları tahrik eden bazı anarşistlerin bu ayaklanmalarda yargılanıp idam edilmelerine dayanır. “l Mayıs” sonra Fransa’da ve birçok ülkede “sosyalist komünist ve anarşist” bayramı olmuş. Ve şimdi de, birçok ülkelerde emekçilerin uluslarası bayramı olarak kutlanmakta… 1958’de Amerikan Kongresi tarafından “ Sadakat Günü” ilan edildi. Velhasıl dünyadaki “kara büyüsü” çözüldü -“Festival –Şenlik günü" oldu!...

Bizde l Mayıs Komünistlerin Bayramı idi… Fesat vardı, çünkü Komünizm Sovyet tehlikesiyle özdeşti… Her l Mayısta Komünistler azarlar, gizli açık etkinlikler yaparlar – polis harekete geçerdi. Bir defasında Mihri Belli ve arkadaşları Sultanahmet Caminin minarelerine Kızıl Bayrak çektiler… Ama çok şükür ki Sovyetler Birliği yıkıldı gitti. Komünizmin de,“ahı gitti vahı" kaldı. Türkiye’de de legal Komünist Partisi legale çıktı! …Kısacası, "1 Mayıs", artık tehlikeli bir gün değil; tüm Emekçilerin Bayramı, tatili olmalı! Böylece, bu "kara büyü" de artık, çözülmeli…

Ben hala Arksizme – Komünizme, sosyalizme “fikir” bazında karşıyım ama ülke, artık, bunlardan başka ve büyük tehditlerle, karşı karşıya. Bu tehlikelere karşı, “eski tüfeklerle” kucaklaşıyoruz… Gerektiği gibi!

Sayın Başbakan “tatil olmasının” ağır, “katrilyonluk” maliyetinden söz ediyor! Ya "olmamasının" ve bundan dolayı çıkabilecek olayların, parayla ölçülemeyecek maliyeti! Ya Başbakanın yeni “sürç-ü lisanının” – ülkeyi, bu sefer de, “ayaklar-başlar” diye bölmesinin maliyeti?“

Benim şahsen, emekçi kardeşlerimin l Mayıs Bayramını kutluyor ve 1 Mayıs 1977 faciasının şehitlerini anıyor ve gelmiş geçmiş tüm provakörleri lanetliyorum! 


(*)
Üçünü, bir arada söylüyorum, çünkü bir birlerinden ayrılamaz.

Yayın Tarihi : 24 Nisan 2008 Perşembe 14:05:53
Güncelleme :24 Nisan 2008 Perşembe 14:08:45


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?