20
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

Karar Günü-Kara Gün


Anayasa Mahkemesi, AKP hakkındaki kararını dün açıkladı. Yüksek Mahkeme, Mahkemenin 6 üyesi partinin kapatılması yönünde karar verdi, ancak 7 oya ulaşılamadığı için, AKP’yi kapatmadı. 4 üyenin kararıyla, Hazine Yardımının 1/2 oranında kesilmesi karalaştırıldı.

Herkes, şimdi, “adalete” ve Mahkemenin kararına saygıdan söz ediyor. İlke olarak çok doğru ve başka da çaremiz yok, ama bu olayda, ben asıl, kapatma lehinde oy veren 6 Yargıca büyük saygı duyuyorum.

Ben bu konuda akademik yorum yapamayacağım - objektif de olamam. Bir “Atatürk Cumhuriyetçisi ve Milliyetçisi olarak, kendimi, davada müdahil farz ediyorum ve AKP’nin kapatılması gerektiğine inanıyorum. Karar günü, benim için bir “kara gün” oldu!

KARABASAN

Eğer bu Parti kapatılmazsa sonunda olacakların Kâbus Senaryosunun ana hatlarını, dünkü yazımda çizmiştim… Özetle “AKP kapatılmazsa Erdoğan ve Partisi şımaracak ve aynı yolda davam edecek sonunda TC kapanacak” demiştim; bu sözlerimin arkasında duruyorum.

Hele Erdoğan dün zafer gösterileri yapan yandaşlarına “Yola devam” parolasını verdikten sonra! Eğer “bu yol” ona göre “Laikliğe sahip çıkmaksa”, herkes artık, bunun neye nasıl sahip çıkmak olduğunu, herhalde, gördü… Gördük ki AKP döneminde Türkiye yıllarca gerilere gitmiştir ve kadroları ve sokak manzaralarıyla, Atatürk’ün Cumhuriyet’inden her gün biraz daha uzaklaşıyor! Gözlerimizin önünde her gün ve her yerde sergilenen bu hakikati tevil etmeye imkân yok!

Anaya Mahkemesi AKP’ye “hafif ihtar cezasını derse geç kaldığı için vermemiş – sarı kartı hata yaptığı için, yani, “Laikliğe karşı fiillerin, odağı olduğunu" tespit ettiği için,” vermiştir… Kimse kimseyi aldatmasın; Baykal’ın dediği gibi, Anayasa Mahkemesinin tespiti de budur. Ama ceza, suça uymamış çok hafif kalmıştır… Hazine Yardımının kesilmesi de para kaynakları bol AKP’yi pek ırgalamaz! Atılan taş kurbağayı korkutmaya değmemiştir’!

DTP

Eğer DTP, ülkeyi bölmek suçundan yargılanıyor ve kapatılması ne kadar gerekli ise –başka ayrıntıya gerek yok. AKP de mılletı bölmek ve ülkeyi Atatürk yolundan saptırmak suçundan kapatılmalıydı! Siyasi Partiler aralarında mücadele ederler ve ediyorlar… Aralarındaki fark ülkeyi Cumhuriyeti muhafaza etmek yöntemleri ve Anayasa-Atatürk ilkelerini yorumlamak hususunda, TC Partileri; i mücadele alanları – güreş minderleri - aynı. AKP ise bu minderin - yanı TC Alanını dışına çıktığı için diskalifiye edilmeli!

ERDOGAN DERS ALIR MI?

Başbakan Erdoğan’ın dün akşam yaptığı konuşmadan ve zafer çığlıklarından, anlaşılıyor ki , “hafif ihtarın” bile anlamını, anlamamıştır, “Biz de yanlışlar yaptık –ders almalıyız” gibi ufakçık nedamet ifadesi yok –pervasızlık k var !"Aynı yolda devam edeceğiz" diyor! Onun başlıca tasası, ülkeden yabancılara satışların aksaması – ve AB süreci tehlikeye düşmesi! Açıkça, “yolumuz, Türkiye için, cumhuriyetimizin çağdaşlaşma hedeflerini temsil eden AB'ye tam üyelik yoludur” diyor… Destekçileri olan Avrupalılara bağlılık ifade ediyor! AB memnun ABD memnun Bizim liboşlar, liboşeler memnun!

Dünkü yazımda onların bu işin neresinde olduklarını sormuştum ve bu sözde liberallerin, "Atatürkçülüğü", bir tarafa bırakın, neden AKP’ye yalakalık ettiklerini sormuştum… Cevabı Baskın Oran TARAF ta Neşe Düzele vermiş! Oran der ki;
Bu anda laik-dinci kavgası sanal bir kavga- Sol önce devletin içindeki katil çetelerle mücadele etmeli. Darbe tehlikesi bittikten sonra devletteki muasır medeniyete aykırı odakların üstüne gidilir."

AKP’nin “ yolu”, 2.Cumhuriyetçiler için, “yan yol”!

RÖVANŞ

Erdoğan, tabiatı gereği, muhakkak, nasıl rövanş alacağını düşünüyordur… Deniz Baykal’ın da, “Ergenekon” liderlerinden biri olduğu iddiasıyla CHP hakkında da e kapatma davası açılırsa, hiç şaşmayım!

Erdoğan “aynı yolda devam edeceği” diyor… Bu yolun hangi yol olduğu, güya sahip çıkacağı "Laikliğin" ne mene laiklik olduğu da belli… Yandaşları bunun Devletin “dayatılmış” ettiği değil, kişilerin tercihine bağlı “demokrat, laik olduğunu” söylerler ve dün de bunu televizyonlarda tekrar edip durdular!

BAŞKA BOYUTLAR

Anayasa Mahkemesinin Hukukçu olmayan, Sayın Başkanı Haşim Kılıç iftiharla “ Ben ret oy verdim” dedi. Açıklamasına hacet yok –böyle oy vereceği zaten“mâlum” dan dan malûm idi.

Ve Kılıç, dün kararı açıklarken, siyasilere de mesaj gönderdi: Bundan sonra Anayasaya Parti kapatmayı imkânsızlaştıracak hükümler koyun” diye… Aslında Anayasaya kapatılan Partinin yerine benzerlerinin geçmesini zorlaştıracak hükümler koymalı!

Kararın gerekçeleri, bir an evvel açıklanmalı Bu kararı Kapatma karşıtı raporu yazan Osman Can yazacakmış. Haşim Kılıç’ın bu eğilimi “mâlumu “ zatı seçtiği hakkındaki savunması da pek zayıf kaldı! “Laiklik konusunu iyi birmiş” –Nasıl ve ne kadar “iyi bildiği” de mâlum!

Son söz: Bu dava kapanmamıştır ve kolay kapanmayacaktır- kapanmamsı lazım!

NOT – Anayasa Mahkemesi Başkanı Sayın Haşim Kılıç’la aramızda soyadı benzerliğinden başka hiç bır akrabalık ve hısımlık bağım yoktur…Gördüğüm lüzum üzerine açıklarım!

Yayın Tarihi : 1 Ağustos 2008 Cuma 14:25:26


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
hüseyin demir IP: 88.244.146.xxx Tarih : 1.08.2008 22:58:29

Açılan davaya da sonucuna da:eyvallah! Amaaaa... Başbakanın konuşması sırasında ,AKP parti binasından ekranlara yansıyan görüntüler beni fazlasıyla karamsarlığa itti.Durum oradan farklı görünüyor! Sanki bir dava görülmemişte,bir yarışmadan çıkılmış ,sonrasında da zafer kazanılmışcasına kutlamalar yapılıyordu.Manzara bu..Ürkütücü olan bu.. Oldum olası sevmediğim,içime sindiremediğim,bir şey var. Hatırlarsınız;Parsadan diye bir dolandırıcı ,o zamanki başbakanımız Tansu Çilleri 5 milyar gibi bir para dolandırmıştı ya...Bu ülkenin Tv leri dolandırıcıyı göklere çıkarmışlardı.Dolandırıcı mahkemeye çıkarken adliye önünde bir grup "Türkiye seninle gurur duyuyor "diye sloganlar bile atmıştı... Bir dolandırıcı nasıl oluyor da Bu ülkenin gururu olabiliyor?Bu travmayı iyi analiz etmek gerekiyor! Tv ekranlarındaki görüntüler sanki o günleri hatırlattı.bana! Çok üzüldüm!(Kimin umrundaysa) Acaba biz ülke olarak,ne zaman,millet vekili olmuş ya da bakan olmuş bir zat'ın yaptığı yanlışın ya da hatanın farkına varıp,halkından özür dileme erdemine sahip olduğunu göreceğiz?Ya da görebilecek miyiz? Amma zor!Önce hatanı fark edeceksin!Yetmedi,bir de özür dileyeceksin!ZOR İŞ!! Ey Erdem!Nerdesin? Seni de "Ergenekon"cu diye içeri mi aldılar yoksa!


S.A IP: 78.164.225.xxx Tarih : 1.08.2008 23:48:48

Hüseyin Demir'e hitaben: Sévres Antlaşması'nı imzalayan Ferit'in yandaşları da, bu sonuç için göbek atmışlardı..amaaa sonra ne oldu ?... sen müsterih ol kardeşim !..


S.A IP: 78.164.225.xxx Tarih : 2.08.2008 01:00:21

Hüseyin Demire hitaben: vekil ve bakan olmuş bir zat'ın tarafınızdan eleştirilmesi çok düşündürücü zira, sen dahil senin düşüncende olanların kaç kişi sandığa gittiniz?.. Zamanında Anıtkabir'e yürüyen Bir Milyon kişinin ve Ege'de yürüyen milyonlarca kişinin oyları nerede ?


S.A IP: 78.164.225.xxx Tarih : 1.08.2008 18:10:16

Anayasa Mahkemesi bir münâfıkın reyine karşın vermiş olduğu çoğunluk kararıyla AKP'yi şâibedâr kabul etti ve sabıkasını tescilledi. AKP AKLANAMADI, YAPTIĞI LEKE YÜZÜNE VURULDU Bu sonucun başlangıcıdır; şimdilik takke (türban) düştü, kel göründü.. devamı gelecektir... Neo Neron Damat Ferit Türkiye'yi AB'ye, ABD'ye satamayacaktır..