Ermeni konusunda, soykırımı iddialarını, doğrulamak ve doğrulatmak hususunda, bazı, sözde aydınların aşırı çabaları, sempozyumlar düzenlemeleri, sayfalarca diziler yayınlamaları, hele şu bağlamda, acaba neden kaynaklanıyor? … "Entelektüel şıklık ve ukalalık" dürtülerinden mi? Yoksa psikolojik bir bozukluktan, kendi milletini suçlamak mazoşizminden mi? Veya bunların hepsiyle birlikte, bazı kişisel veya kurumsal getiri hesaplarından mı? Ermenistan’la ilişkilerin, onurumuzdan ve tarihi gerçeklerimizden tavizler vermek pahasına, kurulmasın, aradaki kapıların açılmasızının olası bazı getirileri mi bekleniyor? En vahimi, bu konunun, içerden ve dışardan, böyle aleyhimizde kaşınması, dış ilişkilerimizi zehirliyor ve Türk Ermenilerinin de aleyhinde oluyor.
Başından söyleyeyim; insani olarak, toplumuzda ve kültürümüzde değerli yerleri olan Ermenilerle, tarihin acı defterlerini kapatmak, kardeş gibi yaşamak, benim de hep temennimdir. Komşu Ermenistan’la ilişkilerin normalleştirilmesi de öyle. Ama ne pahasına?
Bu konuda neden bir suçluluk komplesine girelim? Elimde, aziz dostum aziz Prof. Dr. Çetin Yetkin’in yönettiği “Yeniden Müdafaa-i" Hukuk Yayınlarından yeni bir kitap var: Bengi Kümbül’ün hazırladığı “TERCUMAN-I HAKIKAT GAZETESİNE GÖRE OSMANLI ERMENİLERİ- 1914–1918”. Türk-Osmanlı hoşgörüsü sayesinde, İmparatorluğun en yüksek kademelerine yükselmiş bazı Ermenilerin ihanetleri belgeleniyor ve 1915 olaylarına giden yol aydınlatılıyor (*)
Geçenlerde RADİKAL gazetesinde Ermenileri hep, gadre uğramış, mazlum gösteren bir dizi yayınlandı… Acaba bu dizide bu olayın öteki tarafına, Ermenilerin ihanetlerine, “entelektüel objektiflik” hatta “şıklık” adına, neden hiç yer verilmedi?
Ama tarihimize onurumuza bu saldırılar karşısında millet artık uyanıyor. Geçenlerde, Dublin de Türk sivil toplum örgütleri Ermeni iddialarını susturdular. Önümüzdeki 18–19 Martta Berlin’de “Talat Paşa Harekâtı” gerçekleşecek… 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in ve KKTC eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın himaye ve iştirakleriyle, düzenlenen bu Büyük proje gereğince, uçaklar dolusu Türk, Berlin'e Büyük Talat Paşanın 15 Mart 1921’de, bir Ermeni tarafından alçakça şehit edildiği yere akın edecekler, çiçekler bayraklar koyacaklar. 18 Mart’ta, Çanakkale Zaferi’nin yıldönümüyle denk düşürülen günde “Ermeni Katliamın yalanlama Büyük Yürüyüşü” yapılacak ve 19 Mart Pazar günü Berlin’de “Talat Paşa Kurultayı” toplanacak… Gerçek uzmanlar Ermen konusun da Türk görüşünü seslendirecekler.
BU Büyük Proje konusunda AKP hükümeti sessiz ve ilgisiz. Ve de anlaşılan rahatsız. Berlin’deki Büyük Elçi Mehmet Ali İrdemçelik, bu anlamlı harekâttan “resmi rahatsızlığını”, kendisini ziyaret eden Proje temsilcilerine ifade etmiş… Bu bazı diplomatların bulunduğu ülkede olay çıkarmamak ve her ne pahsına olursa olsun, milli görüşleri temsil etmekten kaçınmak deformasyonun gereği… Ekselansları, bu projenin Alman-Türk ilişkilerini bozmasından endişe edermiş! Acaba kendileri Türkiye Büyük Elçisi olarak Alman Federal Parlamentosunun 15 Haziran 2005’te aldığı “Ermeniler Katledildi kararı karşısında. Ne yapmışlardı… Aksine, o zaman, Türklerin karşı miting yapmalarını “biz gerekenleri yapıyoruz” diye önlemişti! Şimdi iş gene “çılgın Türklere” düştü!
Asıl acı olan nedir bilir misiniz? Onurumuz ve tarihimizle ilgili çok hassas b ir konuda Türk milliyetçilerin, bazı sözde “aydınların” ihanetine karşı, müdafaa-i nefs zorunda kalmaları!
VE KÜRT SORUNU…
Ermeni Konusunun yanında Kürt Sorunun entel ukalalar tarafından şu sırada kaşınması da, aynı şüphelerle ve ihanetle yüklü. Malum ve mahut sözde “aydınlar”, Murat Belge, Ümit Fırat, Ali Bayram oğlu, İlter Türkmen, Oral Çalışlar. Erkan Karakaş, Baskın Oran, vb taifesi , “Sivil ve Demokratik Çözüm Arayışlarının ” ilki olarak “Kürt Sorunu” konusunda “aydın” veya “karanlık” bakışlarını, dile getirmek için Bilgi Üniversitesinde, önümüzdeki 11–12 Mart günlerinde bir konferans düzenlemişler… "Çözüm” ön arîlerini ne olacağı da "maalumdam" malum.
Tartışılacak konular da ilginç “ Göç psikolojisi…” milliyetçilik “azınlık kavramı”, “Kürt meselesi Devlet ve Medya”.
BILGİ ÜNIVERSİTESİ de, böylesine bir toplantıya müsait mekân. Finansman ve hakkı huzurlar nereden? Altından Soros Cenapları çıkmasın? Acaba, bu toplantıya “Kürt Sorunu”nu resmen ortaya atan ilk Başbakan olarak, Sayın Başbakan da açılış konuşması için davet edilir mi?
Bu, gene, herhalde, kapalı devre yapılacak toplantıda Türk görüşlerini kim savunacak?
(*) “TERCUMAN-I HAKIKAT GAZETGESİNE GÖRE OSMANLI EFRMENİLERİ- 1914–1918 –Yazan Bengi Kümbül”
İstemek için "Yeniden Müdafaa-i Hukuk Yayınları- Telefon (0242) 2289418 – FAX.(0242) 2289419 – e posta ; mudafaaihukuk@superonline.com