25
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Kazılara Bak, Kaz Kazan!


Ülke, köstebek yuvasına döndü; Ankara ve İstanbul’dan sonra başka yörelerde de “hafriyat”tan -kazılardan- cesetler ve silahlar değil de, eski Bizans, Hitit, Urartu vb. kalıntıları çıkar, bunlar da, “Ergenekon”a bağlanırsa şaşmayın. Bakın “Ergenekon kapsamı” nerelere kadar genişliyor!

1943’de “Turancılar Davası” kapsamında, Bozkurt- Gökbörü dergileri idarehanelerinde yapılan araştırmalarda, polis Orhun abideleri ve Göktürk alfabelerine ait şemalar bulmuş ve bunları gizli örgüt şifreleri sanmış, üzerlerinde, yüksek vatlı lambalar yanan tabutluklara konan sanıkları “söyletmeye çalışmıştı!” Jurnalcilik – dalgalanma gazeteciliği, haber kirlenmesi - kirletilmesi ve bununla beraber, akıl tutulması, bir defa başlamaya görsün!

KAZ KAZAN

Bu seferki “hafriyat” böyle değil – “arkeolojik” de değil; “cambaza bak” der gibi “kazılara” baktırarak asıl gerçeklerin ortaya çıkmasını önlemek – Atatürkçülüğe karşı “önleyici darbe”! Toto’da kazıyınca altından kazanan numarası çıkar ya, işte öylesine bir kumar. Erdoğan’ın deyimiyle: Kaz, kaz; “Kazan”!

Tabii ki, gerçek suçlular hatta ülkeyi kurtarmak gayesiyle de olsa, terör örgütünü düşünmekten öte, harekete geçirmiş olanlar varsa, Başbakanın asıl yapması gereken bunları ötekilerden ayırmak; sonra da sanıkların bağımsız tarafından, süratle yargılanmalarını ve cezalandırılmalarını sağlamaktır... Ülkenin havasını daha fazla kirletmeden! Bunu yapmayan da namerttir!

Ne var ki şimdi halkımız “cambaza” –kazılara baktırılırken, sapla saman, gerçek suçlularla şerefli, saygın kişiler biri birlerine karıştırılıyor, asıl gerçekler gözden kaçırılmakta!

ASIL KOMPLO

Temeldeki “gerçek” şu: Ortada, İktidarın, bir takım sözde “aydınlar”, yazarlarla ortak olduğu bir komplo var: “Geçmişle hesaplaşma, geçmişi tasfiye ve hem 12 Eylül, hem de 12 Mart müdahalelerinin ve “28 Şubatın” intikamını almak “komplosu” – AKP iktidara geldikten sonra, ivme kazanan “laik” üniter TC ulus devletinin yok edilmesi tehlikesine karşı, binlerce kişinin sokaklara dökülmesi ve ANITKABİRE koşmaları üzerine – bir karşı “darbedir” “Ergenekon- Ümraniye” tertibi!

ŞEYTAN ÜÇGENİ

Bu tertibin arkasında, “bir şeytan üçgeni” var gibi! –Bu “üçgenin” bir yanında ve belki de “kesici” tarafında, benim bildiğim ve de sevdiğim polislere benzemeyen “polisler” Diğer tarafında, bazı savcılar ve de üçüncü tarafında onları destekleyen iktidar!

Son tahlilde,“Ergenekon’la" yapılmak istenen: Amerikalı siyasal bilimci Dr. Cem Ryan’ın nefis analizinin başlığındaki gibi, maksat; “Türkiye’yi - Atatürk Türkiye’sini çökertmektir.

TOLON PAŞA

Orgeneral Hurşit Tolon Paşa, rahmetli Uğur Mumcu'yla beni bir araya getiren eski dostum. Ve bu kıymetli askerin, hala iddianamesiz, içerde tutulması, gerçek faciaya dönüşmekte olan bir trajedi!

Adı bende mahfuz bir okuyucum “Ergenekon” tutuklusu, emekli Orgeneral Hurşit Tolon’un bir süredir önemli sağlık sorunları yaşadığını, bir nevi ölüm- kalım savaşı verdiğini anlatıyor ve özetle “Adli Tıp Kurumu, Tolon Paşanın tam teşekküllü bir hastanede 3 ay tedavi görmesi gerektiği hususunda rapor vermiş. Tolon Paşa ve avukatları Paşanın GATA’da tedavi görmek taleplerini Silivri F Tipi Cezaevi Müdürlüğü'ne bildirmiş ve talep kabul edilmiş, hazırlıklar yapılmış! Nakil Yılbaşından sonra 5 Ocakta olacakmış. mış. Ne var ki “Ankara” hemen karşı harekete geçmiş; Adalet Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Kahraman, cezaevi müdürünü aramış ve Tolon'un GATA’ya gönderilmesi halinde cezaevi yöneticileri hakkında soruşturma başlatılacağını söylemiş. "Tolon'u jandarmaya teslim etmeyeceksiniz" emrini vermiş. Sağlık Bakanı Recep Akdağ ilk raporu veren Adli Tıp Kurumu Başkanı'nın ve Kellelerinin koparılacağı” tehdidini savurmuş!

Ben bu vahşete inanamıyorum ve Müsteşarın ve Bakanın bu iddiaları yalanlamalarını bekliyorum; Orgeneral Hurşit Tolon Paşanın iddianame beklerken ve ağır hasta iken GATA’ya nakledilmemesinin sebebi ve gerekçesi nedir?

Yoksa bir Türk Generaline ve Cezaevinde felç olan, yarı bitkisel hayat yaşayan Şener Eruygur'a ve diğerlerine karşı nasıl bir kindir bu? Diye soracağım! Ve acaba Orgeneral İlker Başbuğ da bu olanlardan haberdar mı? ***

 

Yayın Tarihi : 14 Ocak 2009 Çarşamba 00:10:08


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
alpaslan yüksel IP: 212.175.133.xxx Tarih : 14.01.2009 01:18:31

allah sen senin gibi yazarları basımızdan eksik etmesin...seni seviyoruz altemur baba..


İzmirli Nâzım Himmet IP: 88.252.169.xxx Tarih : 14.01.2009 23:44:10

Abdülhamid zihniyetindeki istibdat hükümetinin, Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Atatürk Milliyetçiliğini yıkmak için fırlattığı ve "Ergenekon adını verdiği" BUMERANG silahı en son neticede kendisini vuracaktır.