22
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

Kerkük’te Milli Bütünlüğümüz Tehlikede

Irak seçimleri neticeleri , özellikle, Kerkük ve Kuzey Irak’taki gelişmeler, Türkiye için, TSK’ni, sıcak çatışmalara zorlayabilecek kadar hayati önem taşıyor. Fakat, bir yerde , CHP de olanlar ve Baykal’a karşı komplolarla da yakından ilgili.

Önce sormak gerek; Irak’ı, bu kaos ortamına kim soktu ve Kürtleri ,Kürt Devletinin kurulmasını kim destekledi kim destekliyor? . Hiç kuşkusuz, ABD’nin Bush yönetimi!

Irak’ta seçimlerin yapılmış olması hiç kuşkusuz önemli bir merhale ama ABD Cumhurbaşkanı’nın dediği gibi “Harika bir zafer mi?” Önümüzdeki günlerde göreceğiz. Herhalde, Iraktaki kanlı iç savaş durmayacak hatta daha da şiddetlenecek. .
Saddam ,eli kanlı bir diktatördü ve Türklere düşman , Türkmenleri de ezen,demografik soy kırımına uğratmış bir despottu. Ancak onun yönetiminde bugünkü durum yoktu.Şimdi “kurtarıcılar” nefret edilen “işgalciler” oldu. Eminim ki ,bugün, ona karşı olan Iraklılar da, yabancı işgal kuvvetlerinin yaptıkları karşısında Saddam dönemini arıyorlardır.

YABANACILARIN GÜNAHI

Irak’taki bugünkü kaos’un suçlusu ABD ise, tarihteki köklerinin müsebbipleri de yabancılardı 1919’da Orta Doğu’da Osmanlı Barış düzenini bozanlar Arapları Türklere karşı tahrik edenler ve gene Kürt oyunları oynayanlar, İngilizler ve Franzsızlardı. İngiltere ve Fransa, daha Birinci Dünya Harbi daha sona ermeden Osmanlının mirasını paylaşmak için ,uzlaşıp hudutları masa üstünde cetvelle çizilen , etnik ve mezhep farklarını hiçe sayan ,yapay bır Irak kurdular. Bu devlet , İngiliz mandası altında, Krallık oldu, Saddam döneminde Baas devleti oldu, ama hiçbir zaman “tekil“ bir milli devlet- Iraklılar da “millet” olamadılar. Bugünkü kargaşanın da asıl sebebi , Iraklıların ,“Ben Şii’yim, ben Arap’ım, ben suni’yim” vb. demeleri ve “Ne mutluyum ki, ben Iraklıyım” diyememeleridir! Geçen gün, bir İsveçli yazar bunun da sebebini söylemiş; “Irak’ta Atatürk gibi bir lider çıkmadı” Irak örneği , -her şeyden önce Atatürk Milliyetçiliğini hor gören , azınlıkları tanımanın İnsan hakları gereği sayan- sözde aydınlar için ve “ Türklük” yerine, “ Türkiyelilik” kavramını yerleştirmeye çalışan sözde hükümet liderlerine ders olmalı; Irak’ı bu hallere “Iraklılık” fakat içtenlikle “Iraklı” olamamak getirdi .Fakat “Irak”’ı kurtarmak için bundan sonra yapılacak bir şey yok; “Bad el harab-ül Basra” – yanı Basra Harap olduktan sonra… Fakat bizim için yapılması gereken şey Türkmenleri kurtarmak –Kerkük’ün Kürdistan’ın başkenti olmasına engel olmak!

PKK ile mücadele hususunda ve hatta her hususta olduğu gibi, bu konuda da , Amerika’ya güvenmek çok yanlış. ; Başbuğ Paşanın dediği gibi güvenliğimizi ve çıkarlarımızı korumak sadece Türkiye’nin işi olmak gerekir. Ben Paşanın bu sözleriyle ABD ıle “başka ilişkilerimiz” olduğu sözleri arasında da bir çelişki görmüyorum Açıkçası –ABD ıle ortak- karşılıklı çıkarlarımız var diye,- kendi güvenliğimizi kendimiz sağlamak hususunda Washington’dan çekinmemiz söz konusu olmamalıdır.

TEZKERE EFSANESİ

ABD ve Türkiye’deki yandaşları, Irak saldırısından önce ABD ve koalisyon kuvvetlerinin Türkiye’de konuşlanıp bizim üslerimizden tesis ve limanlarımızdan faydalanmalarına ve Kuzey Irak’a, buradan saldırmalarına imkan verecek olan Birinci Tezkerenin TBMM’den geçmemiş olmasını bağışlamadılar, AKP İktidarı topu TSK’ne atarak sıyrıldı ama CHP’ yi ve Baykal’ı da, tezkereye muhalif olduğu için bağışlamadılar. – hükümeti telefonlara cevap vermemekle tehdit ettiler, Türkiye’yi, Kuzey Irak’tan dışlamak ve TSK’yi de subayların başlarına çuval, bileklerine kelepçe geçirmekle “cezalandırmaya” kalkıştılar!…Bunun için de, Türkiye’de Baykal’a karşı tezgahlanan , komploların sebebini ve adresini tespit etmek, hiç de abartma olmuyor.
Genelkurmayın ve CHP’nin ve bazı AKP’lilerin, bu tezkereye karşı çıkmakta , ne kadar haklı olduğu ortaya çıktı; Çünkü eğer tezkere geçse idi , 65.000 Amerikalı Türkiye’de Güneydoğuya yerleşecek orada burunlarını İnsan Hakları vesaire diye bizim içişlerimize sokacaklar ve tepişlerimizden ,üslerden bir daha çıkmayacaklardı ve en vahimi, bugün Irak’taki zulümlerine , Türkiye de ortak olmuş olacaktı.

Ama şimdi ,Amerıkanofıl, hem de Brüksel sevdalısı liboşlarımz, mesela Cüneyt Ülsever, Kerkük’ün Kürt Başkenti olması ihtimalinden, Genelkurmayı ve CHP ‘yi sorumlu tutuyorlar. Akılları sıra, eğer tezkere geçse imiş, Önce ABD ıle varılan anlaşmalara göre TSK- ABD askerleri birlikte Kerkük’ü Kürtlerden koruyacakmış… PKK ile de ABD ile birlikte mücadele edilecekmiş! birlikte mücadele edilecekmiş Bu şansı kaybetmişiz ve ABD de bizi bunun için “cezalandırmış”…Daha çok önceden-hatta Çekiç Güç döneminden beri Kürt kartını kullanan hatta PKK ıle ilişkiye giren Amerikalıların bu vaatlerine ve TSK nın Kuzey Irak’a ve Kerkük’e girmesine imkan vereceğine inanmak için çok saf olmak gerek! Ben ABD nın uzun vadeli çıkar ve ihtimal hesapları olmasını yadırgamıyor, kınamıyorum- Türk hükümetlerinin Kuzey Irak- Kürt –Türkmen konularında tutarlı politika ve planları bulunmamsını ve hep Amerikalılara güvenmelerini-onlardan çekinmelerini kınıyorum .Amerıkadam çıkarlarımız varsa ABD’nin de Türkiye’den çıkarları var!

Türkiye , kendi milli çıkarlarını ve güvenliğini, bu sırada da , tabii, Kerkük ve Musul’daki çıkarlarını –Kandil dağlarında da olsa, - PKK ıle mücadeleyi , Amerikalılara- yabancılara bırakamaz Zaten ABD de bu mücadeleyi üstlenmek istemiyor; hem gücü yetmeyeceği için hem de “güvenilir dostları” Kürtleri gücendirmemek için! .

Kuzey Irak’ta kurulacak merkezi Kerkük’teki bir Kürdistan devleti sadece bır “hassasiyet” konusu değil, Türkiye’nin milli bütünlüğüne karşı “açık ve yakın” bir tehdittir! Bir zamanlar, postallarını ve kırmızı pasaportlarını verdiğimiz Barzani ve Talabani şimdi sırtlarını hem ABD’ye hem de Avrupalılara dayamış, açıkça meydan okuyorlar. Kendi ayak seslerimizden korkmazsak, kendi çıkarlarımızı koruyacak kadar güçlüyüz!

Yayın Tarihi : 31 Ocak 2005 Pazartesi 14:02:34


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?