Kesişen Hatlar

Şu sırada gündemdeki bazı hatlar- olaylar – , k0sişti. Aslında, biri birleriyle pek ilgili görünmüyorlar,ama sonunda, anlam ve neticeleri ve üzerlerinde yapılan yorumlar itibariyle , bağlantılılar! Irak’ta Türk Kamyon şoförü Murat Yüce’nin ,.TV kameraları ve ailesinin gözleri önünde , hunharca kurşuna dizilmesi..

Bu,her şeyden önce,mübarek dinimizin,bu gözü dönmüş fanatikler tarafından,ne duruma düşürülmüş olduğunun kanıtı! Olayın Amerikanın,Irak’taki, şirazesinden , asıl maksadından çoktan çıkmış konumu ve davranışlarıyla la ilgisi yok. Hiçbir şey –hele böylesine bir vahşet,Irak’lıların,haklı direnişlerine,haklılık ve
destek sağlamaz.

 Aksine, haklı davalarına gölge düşürür ve İslamiyet’in karalanmasına vesile olur. ABD’nin Irak harekatına fiilen katkıda bulunmamak ve ordusuna Türk topraklarından geçit ve üs vermemekle ,sonra da Irak’a asker göndermemekle,doğru hareket ettiğimiz ,gittikçe daha fazla anlaşılıyor.

Ancak, aynı gerekçeleri ,Irak’ın yeniden yapılanmasına katkıda bulunmak ve kamyoncularımıza ve işçilerimize çalışma imkanları sağlanmasından soyutlamak lazım. . Ve asıl önemlisi Uluslararası Nakliyatçılar Derneğinin, Irak’ta yük taşımamak kararı teröristlerin şantajına boyun eğmek k oluyor ve bize yakışmıyor.

TAMER KARADAĞLI OLAYI

Burada olay-Tamer Karadağlı olayı ile çakışıyor. Tamer Karadağlı, daha önce yazdığım gibi,erkekçe bir davranışla şantaja boyum eğmemiş hatasını açıklamış,eşinden ve Türk halkından ,çocuklardan özür dilemişti Benim Sayın Karadağlı ile hiç tanışıklığım yok Ama onun hareketini takdir etmiştim.Fakat anlaşılan şimdi dürüstlüğünün cezasını çekiyor; Baskılar ve tepkiler üzerine diziden ayrılmak kararını almış.

Bence çok yazık. Maalesef, bir kısım medya,magazincilik uğruna,bazıları işgüzar ahlak bekçiliği ve de riyakarlıkla olayı kaşıyıp durdular.Olayın Karadağlı ve eşi arasında kapanmasına imkan vermediler. Bir bakıma da toplumuzun bir illetidir; başarıya, başarılı kişilere karşı anlaşılmaz birhaset duyulur ve onlar sonunda ,böyle “yenir”! Acaba bu da başarılı diziye karşı bir komplo mu idi diye düşünüyorum!

Bu olay,dizinin bir bölümüne konu olsaydı,o çocuklar da sonunda babalarının kaçamağını anlayışla karşılarlar ve iş tatlıya bağlanırdı.

MHP’NİN ÇIKIŞI

Nihayet MHP Genel Başkan Yardımcısı Sayın Mustafa Şandır’ın sözleri çok dikkatle okunmalı Bu ayrı bir yazı konusu olacak.Ancak burada önce şunu sorayım; bu olaydan bir buçuk ay önce Şandır tarafından kendilerine de gönderilen bu demeci şimdi YAŞ sırasında neden manşete çıkarmak gereğini duymuştur? Bu bit yeniğine bir “mim” koyun!

Sonra Şandır’ın yazıp söylediği hususlara bir itiraz var mı? Söyledikleri yanlış mı? Şimdi “bunlar doğru ama böyle yapılmamalı” diye beyanatta bulunan siyasilere sormak gerek; “Bunlar doğru ise sız neden harekete geçmediniz?”

Siyasiler görevlerini layıkıyla yapmazlar ve yapamazlarsa rejimin ve varoluşumuzun anayasal ve geleneksel son güvencesi olan TSK tabi ki göreve çağrılır veya kendisi “durumdan görev çıkarır”.

Bir şeyi,içerdeki ve dışarıdaki kafalara sokmak için hep vurgulamak lazım: TSK’ni ve Türk komutanlarını ,ı başka ordular ve komutanlarla kıyaslamak,YAŞ ve kararlarını “başka ülkelerde ve Avrupa’da yok” diye kınamak kökünden yanlış. Türk Ordusu,gelenekleri,yapısı,iç kurallarıyla Türkiye’ye tarihin bağışladığı bir mazhariyetidir.Bunun kıymetini ancak bu Ordu, bazılarının arzu ettikleri gibi- AB normlarına göre iğdiş edilirse anlarız ve demokraside çarelerin tükendiğini de acıyla görürüz.Ve maalesef,TSK şimdilerde ,AB kriterleri ve hayali uğruna , “uyum-uyum, gıdım gıdım” erozyona ugratılmakta. . MGK zaten çaptan düşürüldü-bazıları Genel Sekreter sivil olacak diye bayram ediyorlar. Yakında AKP sultası altına da girer’

GISCARD D’ESTAING

Son bir not : Fransa’nın eski Cumhurbaşkanı Valerie Gıscard D’Estaing , dobra dobra konuştu; ” Türklere haksızlık ediyor yalan söylüyoruz...Hep yetine getiremeyeceğimiz vaatlerde bulunduk-artık yalan söylememeliyiz; Türkiye Avrupa ülkesi değildir,Bütün şartları yerine getirse bile cevap isteyen bir sürü sorunu var.” Dedi ve en iyisinin üyelik yerine,özel bir statü olacağını söyledi. Şimdi bu sözleri göz ardı edemezsiniz. Zaten . Chirac da ,Schroeder e,aynı şeyleri şart şurttan bahsederek söylediler ama bizimkiler anlamak istemiyorlar.

Ben de,olduğu halde aynı şeyleri hep yazıyor ve söylüyorum. Ustalık sakalım da var!
Bakalım Mehmet Ali Bırand şimdi nasıl kıvıracak? İnsanlar gafletlerinin bedelini nihayet kendileri öderler. Ama bu gaflet ülkenin sırtından olursa,ihanet olur . Bunun da herhalde bir bedeli olmak gerekir!