19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Kıbrıs Mihenk Taşı!

Rahmi Koç yatıyla yaptığı devri alem yolculuğuna, yurda dönüp kısa bir ara verdiğinde; “Hükümetin Kıbrıs konusunu Türkiye’nin AB’ye girmesine engel olacak bir duruma sokmayacağını ve adımları önceden atacağını umduğunu” söylemiş. Bunun anlamı, televizyonlarda özetlendiği gibi şudur; “Kıbrıs AB’ne engel oluyor”…

“İpekli don yürümeyi,  para da konuşmayı öğretir” derler,  aslında, Rahmi Bey kardeşimin merhum babası Vehbi Koç sağ olsa idi, “ “Acaba Avrupa Birliği, hangi milli çıkarlarımıza engel oluyor?” diye sorar ve bunu araştırırdı. Çünkü, merhum İş adamı olmadan önce bir vatanseverdi ve öyle, anlamadan dinlemeden, devri alem arası, böylesine, ucu nereye varabileceği belli bir laf etmezdi… Zira mesaj açık “Kıbrıs meselesini her ne pahasına olursa olsun çözün!”
Hazretin, uluslararası ilişkileri çözmek konusunda, geçmişteki bazı çıkışlarını da hatırlarız; Yunanistan’la iş ilişkileri uğruna ,bir TÜSİAD heyetini Atina’ya – Dışişleri Bakanlığının uyarılarına rağmen götürmüştü de, orada beklenilen karşılığı görememişler ve adeta istiskale uğramışlardı. Uluslararası sorunlar, tavernalarda, beraber sirtaki oynamakla, tabak, çanak kurmakla çözülmüyor…Bazı ulusal sorunları çözmek para kazanmak kadar kolay değil! Ama adamın biri ne demiş ;“Ben kararımı verdim, gerçek ayrıntılarla aklımı karıştırmayın”

BİLİYOR MU?

Merak ediyorum, Sayın ve sevgili Rahmi Koç, bıraktım Kıbrıs davasının geçmişini, mesela Türkleri imha AKRITAS planının, baş uygulayıcısının şimdi karşımıza , AB üyesi ve müzakerecisi olarak oturacak Papadopulos olduğunu biliyor mu? Son olayları l7 Aralık öncesi ve o gece Brüksel de olanları.AP Tavsiye Kararlarını , AB Konseyinin sonuç bildirgesini, yatında, vakit bulup dikkatle okumuş mudur?.

Hoş ; Başbakanın, Dışişleri Bakanın okudukları da şüpheli ya!…Rahmi Koç’un da bu söyledikleri de Hükümetin doğrultusunda . Başbakan “AB’yi Sürtüşmeye ,yani “ Kıbrıs sürtüşmesine” ,yani “davasına” feda edemeyiz” dedi.. Abdullah Gül de “ ‘Pire’ yanı Kıbrıs için ‘yorganı’ ,yani AB’yi yakamayız” dedi …Yani Rahmi Koç’un da dediği gibi “ Kıbrıs AB’ye engel” !

TALAT’IN İNCİSİ

KKTC ‘nin hasbel kader – daha doğrusu “hasbel keder” “Başbakanı, ve Cumhurbaşkanı adayı Mehmet Alı Talat ; “KKTC’nin bağımsızlığı hayaldi” demiş. Ben şaşırmadım ; bu adamdan her şey beklenir. Sevgili Denktaş bana “hidayete erdi” demişti ama “hiç olur mu kırk yıllık Yani , şimdi Kani?”

Bu sözler şu bağlamda düşmana koz ve güç vermez mi ? Ama o böyle çok kozlar vermiştir Ancak KKTC’ye hayal diyen bu adam bugün o “hayalin” Başbakanı ve Cumhurbaşkanı adayı..Kendisi de hayal değil “hortlak”!

Bu arada bir sapıtama da yapmalıyım; KKTC kurulurken, TC Dışişleri Bakanı olan Ilter Türkmen de geçenlerde “KKTC taktık maksatla kurulmuştu” demişti..

Bugün Kıbrıs ‘ta hayal olmayan bir gerçek var; Rauf Denktaş. Buradan ona sesleniyorum; Cumhurbaşkanlığından vazgeçip mücadeleyi bırakma. Sen asıl bugün lazımsın ! Çünkü büyük ihtimalle bu iş sonunda karakolda bitecek ve silahlı mücadeleye kadar varacak.
Bugünkü reel dünyada haklar verilmiyor alınıyor. Birleşmiş Milletler, İnsan Hakları vs lafı güzaf.. Yok, artık "Yalta düzeni" varmış , konjonktür müsait değilmiş vs…Güçlü ve kararlı olanlar konjonktürü , kendi amaçlarına uyduruyorlar…BM vs Sözlerini ancak zaaf gösterenlere geçiriyorlar.

Asıl ,yığınaktaki,baştaki hata, Lahey’de filan değil, 1974’te , askeri zaferi mantıki sonucuna “ konjonktür” yüzünden, götürmemekle yapıldı . Bugün de, artık, bu yılan hikayesine son vermenin radikal yolları var.

“Atatürk olsa idi ne yapardı?” . “İdare-i maslahatın, idarelerin en kötüsü” olduğuna inanmıştı ve olayı bu durumlara getirmezdi- Hatay konusunda yaptığını yapar ,sonra da “Gücünüz varsa gelin geri alın” derdi. . Ama kendi amaçlarını yabancıların maksatlarıyla birleştirmiş olanlar bunu yapamazlar. Onlar şimdi Konsey kararının 19. paragrafına kılıf aramakla meşguller.
“Pire için yorgan yakamayan” Abdullah Gül bunu başka şekilde ifade etmiş; “ Gümrük Birliği Protokolünün imzalanması AB ıle ilişkilerimizi genel çerçevesinin icabıdır” buyurmuş ,yani “Yorganı akmamamın”, “idare-i maslahatın” diplomatçısı!

Önümüzdeki yılda KIBRIS mihenk taşı olacak; hem milletimizin kaderi, hem de bugünkü iktidarın geleceği için!

2005 zor bır yıl olacak. Milletimize bu yılda cesaret ve sabır dilerim..Okuyucularımı da, sağlıklı ve mutlu bir yıl dilerim.

Yayın Tarihi : 30 Aralık 2004 Perşembe 23:35:58


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?