26
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Kışladan adını silin, yerine Şeyh Sait’e anıt dikin!

Gözlerim, artık mutat olan bir tıbbi müdahaleden dolayı kapanmadan önce, özetle şöyle yazmıştım: “1950’de Demokrat Parti iktidara geldikten sonra, Güneydoğu oyları uğruna, değerli Türk Komutanı Mustafa Muğlalı Paşa, Van’ın Özalp ilçesinde eşkıyaları tedip ettiği için, idam isteğiyle muhakeme edilmiş, hatta idama mahkûm edilmişti. Şimdi Van’daki “Mustafa Muğlalı Kışlası’nın” da adını değiştirmek isterlerse, hayret etmem!”

Daha yazımın mürekkebi kurumadan bunu da yaptılar; gözlerimi açınca bakıyorum ki aynı gaflet ve hainlikler devam ediyor... Devlet, TC’ye başkaldıran mürteci Şeyh Said’in kahraman gibi anılmasına seyirci kalırken, “Türk” parlamentosunun, AKP milletvekillerinin çoğunlukta olduğu TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu, birden hatırlamış; Van’ın Özalp ilçesindeki Orgeneral Mustafa Muğlalı Kışlası’nın adının, “bölge barışına zarar verdiği” ve “halkı askerlikten soğuttuğu” gerekçesiyle, “derhal” değiştirilmesini istiyor! Yani “o hal” mi istediniz... Yerine “derhal”!

AKP iktidarı ve komisyonu, Mustafa Muğlalı Paşanın adından rahatsız; Oraya Şeyh Said veya PKK ölüleri için anıt dikilse aldırmayacak. Bu “İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu”, şu sırada “Ergenekon Kapsamında” yargılanan, aylarca yatan, askerlerin, gazetecilerin, siyaset ve bilim adamlarının tüm haklarının ihlal edilmesiyle acaba neden hiç ilgilenmez bu kapsamın “derhal” kapatılmasını, neden talep etmez? Edemez, ama Mustafa Muğlalı Paşanın “adı” oy hesapları için önemli. İktidarın “Kürt Açılımının” ilk parolası Mustafa Muğlalı Paşa’nın adı idi...

Komisyonun raporunda, Muğlalı’nın isminin kışlaya verilmesinin nedeni “aklama çabası” olarak nitelendirildi... Yanılıyorlar. Kışlaya Mustafa Muğlalı Paşa’nın adı, kahraman bir Türk generalinin “oy” toplamak için gasp edilmiş onurunu ve itibarını, iade etmek için, verilmişti!

Acı olan, bazı gazetelerin ve TV kanallarının bu haberi sanki Paşa suçluymuş gibi vermeleri ve Paşanın kim olduğunu hatırlamamaları, hatırlatmamalarıydı... Hatta muteber bir gazete soruyordu “33 kişinin katilinin adı bir kışlaya verilir mi?” diye!

MUĞLALI PAŞA KİMDİR?

Bu konuda bellekleri tazeleyelim ve kamuoyunu aydınlatmaya çalışalım. Muğlalı Paşa, gerçek bir Türk kahramanıdır. Balkan Savaşı’nda, Birinci Cihan Savaşı’nda, Kurtuluş Savaşı’nın hemen her cephesinde savaşmış, Mustafa Kemal Atatürk’ün silah arkadaşıdır. Paşa 1930’da Menemen’de irtica ayaklanması ve asteğmen Kubilay’ın şehit edilmesinden suçlu 28 kişiyi idama mahkûm eden Sıkıyönetim Mahkemesinin de başkanıdır. Ve gericiler Paşayı hiç affetmediler...

Paşa, Atatürk’ün ölümünden sonra Üçüncü Ordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı’na getirilir. 1943 yılında Van’ın Özalp İlçesi’nin sınır bölgesinde İran’a kaçmaya çalışan bir grup kaçakçı, güvenlik güçleri tarafından sıkıştırılır. Çatışma çıkar ve dur emrine uymayan eşkıyalardan 33 tanesi öldürülür. Bu olaydan 3 sene sonra Meclise giren DP milletvekilleri Paşa hakkında 33 masum köylüyü öldürttüğü için şikâyetçi olur, Olay tam bir siyaset şovuna dönüşür. 1947 yılında emekli olan Mustafa Muğlalı Paşa yargı önüne çıkartılır, kendisine ve askerlerine yöneltilen suç 33 kişiyi kurşuna dizmektir. Askerlerinin de suçlandığını öğrenen Muğlalı Paşa mahkemede “Tüm kurşunları ben sıktım, çocukların bir suçu yok” der. Mahkeme sonucu Muğlalı Paşa 20 yıl hapse mahkûm olur. 11 Aralık 1951 tarihinde, 70 yaşında Cezaevinde kahrından ölür, şehit olur!

Rahmetli kayınpederim Albay Vahit Esirgemez, bu davalar sırasında Genelkurmay’da Muhakemat Şubesinde yargıçtı. Eşine ve sonra eşim olan kızına, hep “Yazık ediyorlar Paşamıza” diye şikâyet edermiş. Tam bir trajedi. Bir sepet oy uğruna şehit edilen bir Türk Generali! Ve Komisyon bu Paşayı gene şehit etmek istiyor!

Şimdi bakalım, Komisyonun bu talebini, AKP Hükümeti, “derhal” yerine getirecek mi? Ve en önemlisi, TSK ne yapacak? Ben Türk Ordusunun ve komutanlarının, Mustafa Muğlalı Paşanın şahsında, TSK’nın onuruna yapılan bu tecavüze boyun eğeceğine inanmak istemiyorum!

Komisyonun bu talebi üzerine Milli Savunma Bakanlığı “Merhum Muğlalı, işlediği suçtan dolayı cezasını çekmiştir. Merhumun cezasının süresiz devam edeceğinin iddia edilmesi hiçbir hukuki değerle bağdaştırılamaz’’ diye karşı çıkmış. Bunun da hukuki, yasal mesnetleri var. Ancak Bakanlığın cevabındaki “Merhum Muğlalı, işlediği suçtan dolayı cezasını çekmiştir” cümlesini doğru bulmadım. Paşa suç işlememiş, görevini yapmıştı.

FIRTINALI AĞUSTOS

Ağustos ayı, Fırtınalı, YAŞ toplantıları da olaylı geçeğe benzer… Mâlum “taraftan” gazeteler şimdiden bu toplantılarda bazı “sanık” ve tutuklu komutanların, generallerin emekli edilmeleri gerektiğini, ağızları kulaklarına vararak manşetlerinden taşırarak ve hatta mağdurların adlarıyla, veriyorlar… Durun bakalım; sonunda neler olacak? ***
 

Yayın Tarihi : 5 Temmuz 2010 Pazartesi 11:10:08


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?