2
Mayıs
2025
Cuma
ANASAYFA

Korkumuz “Tahrir”- Umudumuz “Apo”!

Ortadoğu, Kuzey Afrika ülkelerinde, iç savaş boyutuna varan ayaklanmalar, isyanlar, dominolar, iskambil kâğıtları gibi hükümetleri, hanedanları yıkıyor. Tunus’ta, adeta bir düğmeye basılınca başlayan ayaklanma bütün bölgeye yayılmakta… Suudi Arabistan’a kadar yolu var. Bütün o ülkelerde, halkların, hükümetlere, hükümdarlara, iktidarların başlarının yolsuzluklarına karşı, birikmiş öfkeleri patladı. Tunus’ta çakılan kıvılcımın ateşi, bütün bölgeye yayılıyor! Genel görüntü bu. Yangın sirayet ediyor, yayılıyor… Tabii, görenek de var. Yangın başlayınca, öfkeli olanlar Tunus’tan – Mısır’dan cesaret alıyorlar. Acaba, başka yerlerdeki iktidarlar ibret alıyorlar mı?

Böyle, düğmeye, ”kimin-kimlerin-nasıl-neden” ve şu sırada bastıkları, sorusunu akla getiriyor. Bu da, her türlü komplo teorilerine – senaryoları oluşturulmasına yol açıyor. Bölgede, kurulu düzeni değiştirmek ve bundan yaralanarak kendilerine hizmet edecek “yeni düzeni” kurmak isteyenler kim? Böylesine büyük bir komployu tasarlayabilecek güç, Kimin gücü?

ABD'nin “Büyük Orta Doğu projesi” bir yakıştırma değildi, gizli de değildi, resmen açıklanmıştı… CIA ve Pentagon’un gücü ve oyunları da mâlum… Bu “projelerin” ancak, bölgenin alt üst edilmesiyle, gerçekleştirilebileceği de, malum. Bu, “şişeden çıkarılan cinin” sonunda, onu çıkaranlara hayrı olur mu – bu da düşünülmesi gereken, başka konu!

YANGIN BULAŞICI

Yangın Türkiye’ye sıçrar, virüs ülkemize de bulaşır mı? Öyle ya; projeye alet edilmek istenen başlıca ülke Türkiye ve Türkiye de, dolu barut fıçısı ve daha da doldurulmakta… Kundakçılar, provokatörler faaliyette, ayaklanma provaları yapılıyor. Fakat Türkî’nin şatları, tarihi ve gelenekleri başka ve 2. Cumhuriyetçiler, ne derlerse desinler, Cumhuriyetin temelleri sağlam atılmış. Son savunma hattımız Türk Ordusu – o ülkelerdeki ordular gibi bir Ordu değil; Bütün gayretlere rağmen, hala ayakta!

Olası bir yangının kıvılcımları, PKK ve taşeronları tarafından sadece, Güneydoğu’da değil, batı kentlerinde, Ankara’da, İstanbul’da, havayi fişeklerle, molotof kokteylleriyle ve kundaklamalarla, her gün her gece çakılmakta! Ve açık söylemeli: bu “eylemler” karşısında, evleri, iş yerleri, araçları kundaklanan, yakılan tahrip edilen vatandaşların, PKK’ya karşı, öfkeleri birikiyor!... Bunun ceremesini de, maalesef, çoğu masum, PKK yandaşı olmayan, Kürtler ödeyebilir. Ve durum bir Türk-Kürt kavgasına hatta iç savaşa dönüşmesi, “muhtemelden” öte, maalesef, yakın!... Zaten PKK, BDP, bunu istiyor; TBMM’deki “PKK vekilleri”, dokunulmazlıklarına sığınarak, TBMM kürsüsünden, Türklere hakaret ediyor, eylemleri tahrik ediyorlar - terör eylemlerinin içinde, arkasında da, onlar var! Çünkü asıl amaçları, yabancıların müdahalesini sağlamak!

Ve kentlerde, bu kıvılcımlalar –çakılır- isyan provaları yapılırken, TSK’nin yerel müdahalesine imkân verecek , “EMASYA PROTOKOKLÜ” de, artık yok! Maazallah, böyle bir durum vaki olursa, TSK’ni, zaafa uğratmak için her şeyi yapanların “İmdat Ordu” diye, çığlıklar attıklarını duyar gibiyim.

Seçim ortamı, her türlü provokasyona, yol kazasına müsait. Allah Türkü korusun!

APO SAHNEDE

Bu ortamda, APO, senaryonun sahnesinde. Hem, terör eylemlerinin uzaktan kumandalı başı – hem de barış havarisi… Yakalanışının 21. yıl dönümünde, sade Güneydoğu’da değil, adeta bütün Türkiye’de “Biji Apo” evazeleri yükseliyor, havayi fişekleri eşliğinde! İmralı’ya, sokulalı 21 yıl olmuş… Bu yıllar, “Kürt Sorunu” konusundaki, ihanet ve gafletin öyküsü. İmralı’daki açık duruşmalarda, binlerce insanımızın katili olduğu, sabit olan, Türkiye’yi bölüp, “Büyük Kürdistan’ı” kurmak için, ülkeyi bu hale getiren adam, şimdi “Barış konferansında” müstakbel “ Baş Müzakereci “… Bu eşkıya başının, uygulanmasına başlanan “Master Planın” parçası- baş aktörlerden birisi mi, diye düşünüyor insan!...

AKP İktidarı, ne kadar inkâr etse de, foyası çıktı; bu adamla pazarlık yapıyor… Barış için değil… Seçim ve oy hesaplarıyla. Söz konusu “Kürt oyları” –“Açılım”- “Habur” fiyaskoları yetmedi, şimdi umut APO!

Ve APO, göbeğini kaşıyarak ”Mandela şartları bana da uygulansın” diyor ve herhalde, İmralı’dan, Boğazda bir yalıya nakledilmeyi bekliyor. Başımıza Mandela kesildi bile!...

APO, “Diyarbakır’ı, Mısırdaki Tahrir meydanına çevirin” diye, bir talimatının olmadığını bunun, KCK, BDP, DTK e kararıyla olacağını söylenmekle onlara talimat veriyor. Türkiye’de de isyan ateşlerinin yakılacağını, ima ediyor. Kesim tarihi “Mart! Yoksa “ Soykırım planlamasının olduğun bahane edilerek, Türkiye’nin Libya ve Mısır vb. olduğu gibi bir “sivil direnişi” Diyarbakır’dan başlatacak.

Ve tam bu sırada da CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “Ana dilde eğitime” kapıyı aralıyor… Neler yapılmaz bir avuç oy uğuna! ***

Yayın Tarihi : 23 Şubat 2011 Çarşamba 00:17:21


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Sosyalist Türk Milliyetçisi IP: 78.161.234.xxx Tarih : 23.02.2011 23:42:14

Amerikan emperyalizmine karşı, İran ile dostluğun pekiştirilmesini yeğlerim.


ahmet IP: 88.242.47.xxx Tarih : 23.02.2011 02:09:18

sayın kılıç türkiye diğer devletlerden biraz farklı arap ülkelerinde cumhuriyetler hükümetler kuruldu  ama bu hükümetler yada yöneticiler başta kalabilmek için vatandaş merkezli yönetim değil cemaat ve aşiret merkezli yönetimi şeçtiler bu aşiret ve cemaatleri  besledikçe heveslerine gittikçe istediklerini yaptıkça liderdiniz   ama bu günkü durum bu fikrin yanlış olduğunu gösteriyor  bu arap ülkelerini karışıtıran amerika türkiyedede aynı tabanı oluşturmaya çalışıyor mesela geçen bir amerikan şirketi tarafından anket yapılmış ankette tük halkı din adamlarının siyasete girmesini istiyor demiş bu nedemek biliyormusunuz memur olan din görevlilerinden bahsetmiyorlar cemaat liderlerinden bahsediyorlar  parlementoda sandalye verin demek isteniyor  onlar zaten cemaatleri tarafından seçilmiş  seçime bile gerek yok  kendinde olmayan bir şeyi bizim için istiyor dillendiriyor   yarın siyasete sokacağı dini liderleri bağlayarak  kapalı kapılar arkasında anlaşacak bir işaretle ülkeyi istediği yöne sürükleyecekler  bu saçma bir teorimi al sana ispatı güçlü askerimizi zayıflatmak için bir tanesi amerikada çalışıp talimatlar vermiyor bu dini liderin tv sinde haberler bile askerin haberiyle başlıyor bir gün askerin haberini sona koyalım demiyor büyük caba ve gayret içinde  o yüzden türkiyede terörden daha tehlikelisi cemaatlerin siyasallaşmasıdır  ha biri çıkar yok kardeşim onlar haklarını aramak için siyasete atıldılar  türkiyede hak arıyorlar peki arap ülkelerinde hal ne  zaten suriye ve ırak gibi iki aşiret devletinde bu terör filizlenip lübnan gibi din gurplarının kol gezdiği bir yerde eğitilmedi mi dini gurpların ve cemaatlerin olmadığı tek ülke hangisi biliyormusunuz suudi arabistan orada cemaatcilik ve dini gurp yasaktır  bu ülke amerikanın en büyük müttefiki aynı zamanda


serkan IP: 88.227.161.xxx Tarih : 23.02.2011 08:56:17

EN BÜYÜK TSK   GERİ KALAN ÖRGÜTÜNDE AŞİRETİNDE asLLAH CEZASINI VERSİN     NE GELDİYSE TÜRKİYENİN BAŞINA ÖRGÜT VE AŞİRET   KUTUPLAŞMADAN GELMİŞ  HALA FAKİR ÜLKELERİN YANINDA YER ALMAKTAYIZ. NE ZAMAN HERKES DENGELİ EKONOMİDE MUTLU OLACAK .