18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Kritik Günler

Güzel ülkemizde hangi gün “kritik” olmadı ki?.. Son yıllarda hangi gün şöyle hadisesiz, olaysız gün yaşadık… Ne zaman geleceğe umutla bakabiliyoruz? Bahar gelirken, gelecekte hasımlarımızın “bahar taarruzundan” PKK’nın kanlı eylemlerini artırmasından başka ne beklentimiz, hangi umudumuz var?..

Kötümserlik, şom ağızlılık, kavga ortamı baştan “kokuyor” . Sayın Başbakan’ın her konuşması ülkede gerginlikleri tetikliyor, kaçınılmaz olarak ayniyle mukabele görüyor!..

***

Başbakan’ın Seul’e giderken söyledikleri ve her alanda “vaatleri” , açılımları da muhakkak yeni tartışmalara sebep olacak!..

İşte yolda söylediği şu söz; “Darbeleri araştırmak için bir Meclis Komisyonu kuracağız...” Acaba şu sırada neden icap etti, kulağına kar suyu mu kaçtı!..

Geçmiş darbelerin, askeri müdahalelerin araştırılmadığı, didiklenmediği tarafları mı kaldı? Şimdi failleri, hatta mutasavver “failler” yargılanmakta. Asıl bu müdahalelere yol açan olaylar ve faktörler araştırılmalı ve ders alınmalı. Mesela; “laikliğe karşı eylemlerin odağı olmak” gibi...

***

Amerika’nın ünlü New York Times gazetesinin başyazısında “Önümüzdeki bir kaç ayın çok önemli olacağı” belirtilmiş. Sadece bu gazetede değil, bütün dünya medyasında da genellikle bu gözlem -tarafına göre- bu yorumlar veya umut var!...

New York Times; “Türkiye’nin demokrasisi, farklı ve kutuplaşmış bir halkın haklarını ve özgürlüklerini garanti etmekten hâlâ uzak. Bu zayıflıklar, yeni bir anayasa ile başlayarak düzeltilmelidir. Önümüzdeki birkaç ay hayati olacak” diyor... Ancak yeni anayasa düzeltecek mi yoksa bozacak mı? İşte mesele bu...

İlerideki gözle görülür en büyük tehlike; Orta Doğu’da özellikle Suriye yüzünden büyük bir savaş çıkması halinde, hatta daha önce Erdoğan’ın bu konudaki işgüzarlığı yüzünden olayın Türkiye’ye bulaşması...

PKK/BDP/Apo/Karayılan, açıkça bir iç savaş çıkarmaya hazırlanırken, bu hakikaten “kritik” hatta ölümcül olabilir.

İddiaya göre Suriye’de 2 milyon Kürt var. Erdoğan’ın, Suriye Devlet Başkanı Esad’a karşı çıkması, Esad’ın şimdi PKK ile ittifakına ve Suriye Kürtlerinin de PKK saflarında, Türkiye’ye karşı kullanılmasına sebep olabilir.

İran konusu da ülkemiz bakımından netameli...

Gelecek günler, aylar gerçekten kritik ve tehlikelere gebe. Türkiye için hazırlıklı ve birlik olmanın, kısır tartışmalardan ve iç gerginliklerden kaçınmanın zamanı. Ve ordumuza, komutanlarımıza en fazla ihtiyaç duyulacak zaman. “Korkusuz kaptan” farkında mı?..

***

Başbakan İstanbul’da Harp Akademileri’nde gizli bir oturumda konuşma yaptı. Söylediklerinin içeriğini çok merak ediyorum. Mesela; PKK-Kürt sorunu konusunda “hem mücadele, hem müzakere” doktrinini kurmaylara anlatmış mıdır?..

Yayın Tarihi : 28 Mart 2012 Çarşamba 09:51:20


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
K. Mükremin BARUT IP: 78.162.236.xxx Tarih : 29.03.2012 18:10:35

"Hepiniz Adem'in cocuklarisiniz, Adem ise topraktandir. Arabin Arap olmayana, Arap olmayanin da Arap üzerine üstünlügü olmadigi gibi; kirmizi tenlinin siyah üzerine, siyahin da kirmizi tenli üzerinde bir üstünlügü yoktur." Peygamberimiz Hz. Muhammed Efendimizin veda hutbesinden alıntıdır. Kürt, Türk, Laz ve Çekez ama  herkes dersini iyi çalışmak zorunda.

Öteki saydıklarımızın gırtlağına çökecek kadar milliyetçi mi olacağız? Yoksa peygamberimizin vasiyetine uyup, tüm irk ve ulusların eşit olduğunu kabul edip bu kirli savaşı duruduracak mıyız?

Yorum yazmayayım diyorum ama sayın yazarın, kendini merkeze koyup AKP ve Kürtler salvo atma adına söyledikleri yere göğe sığmıyor. Bu güne kadar BARIŞA dair tek bir kelime sarfetmemesi ne kadar acı. Ne ve kim adına acı biliyor musunuz? Ülkem ve ve ülkemin insanları adına acı.

Çağdaş bir anayasa bu ülkeye çok yakışır. Savaş biter barış gelir. Darbeleri  Araştırma Komisyonu hakkı ile çalışırsa demokrasi ve şeffaflık gelir. Hele bu komisyon işin ucunu darbecilerin yanında işkencecilere kadar götürürse, ülkenin bağırsakları temizlenmiş olur. Saygılarımla.K. Mükremin BARUT