Kürtlerin Martin Luther King’i Kim?

DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, “Kürtlerin Martın Luther Kıng’i” olmak sevdasında… Obama, ABD'nin ilk siyahi Başkanı oldu ve Amerika'daki “siyah-beyaz” mücadelesinin lideri Dr.King’in rüyası tahakkuk etti ya… Kürtçü lider “Türk” ün rüyası da neden gerçekleşmesin?

Önce şu çelişkiye bakın; Kürt Ahmet’in soyadı “Türk”! Ona, diğerlerine ve bizim “Kürt Muhiplerine” sorarsanız, “Kürt Kimliğini” inkâr eden, Kürtçeyi- Kürtçe isimleri vb. yasak eden “zorba Devlet”in zoruyla, babalarını, dedelerini, böyle “Öztürk-Türk –Asıltürk” gibi soyadları aldılar,- çocuklarına, Atilla- Cengiz- Asena vb isimler verdiler! Başka çareleri yoktu! Şimdi çaresi var: Ahmet efendi, Mahkemeye Başvurur “Türk” soyadını, Kürtçeye çevirir-“Ahmet Kürt” olur – aslına döner; o da kurtulur; asıl biz de, Onun bu güzel adı daha fazla kirletmesinden kurtulmuş oluruz!

ERİME KAZANI

Bir bakıma doğru; TC Devleti, Atatürk’ün, bir dizi Kürt isyanları üzerine oluşturduğu “Ne Mutlu Türküm Diyene” kavramıyla, ülkeyi bu “tek” vatanda “tek bayrak” altında, “tek millet” olarak birleştirmeye, Kürtleri, Türklükle bütünleşmiş etme için, ye çalışmış, bazı aşırılıklar olmuşsa bile, bu siyaset başarılı olmuş, çoğu Kürtler Türk olmuşlardır. Bu zoraki asimilasyon değildi, gönüllü uyum ve aidiyet idi… Öylesine ki, bazı isimler versem- bu kişilerin aslında Kürt olduklarına şaşarsınız…

Aslında doğru ve güzel bir süreçti, bu, “Türklüğün erime kazanında kaynaşmak”! Amerika’da da böyle olmuştu ve tüm Amerikalılar övünçle “Babam Yunanlı, anam İtalyan, ama ben Amerikanım”vb. derler (Dikkat edin “Amerikalıyım” değil “Amerikan”) Türkiye’de de, bu böyleydi; bölücülüğün çirkin yüzü, bu sefer PKK saldırılarıyla yeniden ortaya çıkana kadar!

POZİTİF AYIRIMCILIK

Amerika’daki, birlik ve eşitlik konusundaki başlıca pürüz siyah beyaz ayrımcılığı idi; bu da, son yıllarda uygulanan “pozitif ayrımcılık” siyasetinin eseridir. Kısacası; Zencilerin her sahada eşit mevkilere gelebilmeleri için, onlara, beyazlardan fazla özel imtiyazlar tanındı… Ve neticede, tercih edildi ve sonunda ”siyah” Obama, “Beyaz Saraya” geldi, oturdu.

ANCAK Türkiye’de, Kürtlere veya başka etnik guruplara “pozitif ayırımcılık” uygulamaya, hiçbir zaman gerek olmadı; zaten fırsatlarda eşittirler. Buraya bir "mim" koyalım: Böyle değilse, eğer "Devlet ırkçılığı" varsa, diğer etnik guruplar, Kürtler gibi neden “ayrılmak” mücadelesi vermiyorlar? Bu sorunun da cevabı Büyük Devletlerin kendi öz çıkarları için Türkiye’yi, bölmeye ve Büyük Kürdistan’ın kurulmasını, hatta PKK’ya destek olmalarına kadar gider!

İstanbul’da gençler, Obama’ya “Kürdistan’ı” sormuşlar: Cevabı; ”Türkiye bölünmez –Kürtler özgür ve eşit olmalı”! Aslında ne “şiş yansın ne kebap” bir cevap! Amerika’da, Zenciler Meksikalılar vb, eşit ve özgür de, Türkiye’de, Kürtler ve diğer etnik guruplar, değiller mi? Obama Cumhurbaşkanı olmadan çok önce, Kürt kökenliler Türkiye’de Cumhurbaşkanı- Başbakan – Ordu Komutanı oldular. Hiç de yadırganmadı… Bölücülük yeniden canlandırılana kadar! Obama böyle diplomatik bir cevap vermeye mecbur: Türkleri memnun edelim derken, Kürtleri kızdırmaya gelmez!

Aslında olaylar ve gelişmeler konusunda belki, kişiler ve toplumlar arasında kıyaslama yapmak caizdir de, tam benzetme yapmak yanlıştır… Amerikanın şartları, tarihi süreci ayrı, bizimkiler ayrı. King ayrı- "Türk" ve APO tamamıyla ayrı. Radikal gazetesinde, İsmet Berkan bu konuda, malum liberal görüşleri tekrarladıktan sonra doğru bir tespitte- hatırlatmada bulunuyor: Martın Luther Kıng, zenciler mücadelelerinde hiç şiddete, teröre başvurmadılar!

Ahmet Türk ve ötekiler için aynı şeyi söyleyebilir misiniz? Aksine şiddet ve Terör, APO’dan Türk’e, Barzani’den, Talabani’ye kadar, “Kürt Davasının” ayrılmaz parçası! DTP demek, PKK demek!

Kürt Ahmet “Türk” Martin Luther Kıng olmak istiyor ama büyük bir rakibi var; APO… O daha bunu hatta daha fazlasını, “Mandela olmak” ister! Alın birini vurun ötekine!***