MGK ‘nın Anlamı

MGK toplantısından sonra yayınlanan Basın bildirisini dikkatle okumak gerek. Başbakan’ın sözde aydınlara, TC Başbakanı sıfatıyla “ Kürt sorunu” deyip,içi doldurulmamış ve fakat o kişilerin ve tüm Kürtçülerin, “doldurmaya” giriştikleri , “demokratikleşme” vaadine karşılık, Cumhurbaşkanının ve TSK’nin , karşı tavırlarını çok veciz bir şekilde ifade ediyor.

MGK RAPORUYLA ÇELİŞKİ

Bir şeye daha dikkati çekerim ; bu bildiride ifade edilenlerle, toplantıdan evvel bazı gazetelere sızdırılan , sivilleştirilmiş, iğdiş edilmiş ve Başbakanlığın özel kalemi haline getirilmiş MGK ‘nın raporu arasında, büyük anlam ve vurgu farkı var. Hele şükür, anlaşılan, bu toplantıda , MGK raporunda önerildiği gibi “ terörle mücadelede en iyi yöntemin ,AB perspektifini yitirmeden ,sosyo-ekonomik boyutlara ağırlık verilmesi” tümcesi yer almamış! ….
AB Terörle mücadelenin gerçekçi “perspektiflerini” yitirmiş, Türkiye’nin ,TSK’nin teröristlerle mücadele gücünü kısıtlamış. MGK’nın sivil Genel Sekreteri, hala “AB perspektiflerinden” söz ediyor…Tabii “sahibinin sesi”!
Gene MGK raporunda “O Hal” in gereksiz olduğu önerilmişti . Anlaşılan, toplantıda bu gündeme gelmemiş. Ama Genelkurmayın önerdiği ve İktidarın savsaklamakta olduğu “Teröre karşı” özel bir koordinasyon biriminin kurulması acaba gündeme geldi mi?

İKİ MİLLET?

Aydınlar ve Kürtçüler şimdi “Demokratikleşme” ile, öncelikle ,” Kürt Kimliğinin” tanınmasını ,APO’ nun muhatap alınmasını ve de “Demokratik Türk- Kürt Devletinin” kurulmasını istiyorlar. Bunlardan bir yazar lütfetmiş; “Tek Bayrak, Tek Devleti” kabul ediyor da “Tek millet olmaz - İki millet” diyor. Yani bir kalemde Üniter, Milli Türk Devletini siliveriyor. Pek ala,sormak lazım ; Türkiye’de Kürtlerden ,Türklerden başka Milli Mücadeleye katılmış başka etnik guruplar, Çerkezler,Boşnaklar,Lazlar vb. da var…Nasıl “Kürt sorunu” demekle ,onların da ayrı ayrı sorunlarına kapıyı açarsanız, onlar da .o, güya “Tek bayraklı ,tek devlette” ayrı ayrı milletler olmak isterler?.

MİLLİYETÇİLİK DÜŞMAN

Bir başka yanlış da, etnik milliyetçiliklere karşı çıkarken, Türk milliyetçiliğini diğer “etnik milliyetçiliklerle” eşit, aynı kefeye koymak ve de ! ret etmek! Hatırlatalım; bu, öteden beri Türküm diyemeyen Sayın Erdoğan’ın “Türkiyelilik” tezinin aynı.”Türkiye Türklerindir” demenin yanlış olduğunu açıkça söylemişti, kendileri!
Ssöyleye söyleye dilimizde tüy bitti , çağdaş , Atatürk Türk milliyetçiliği ırkçı değil, “gönüllü aidiyet milliyetçiliğidir” . Kökeni ne olursa olsun içtenlikle ben Türküm diyenlerin milliyetçiliğidir. Ama TÜRKLÜK bu coğrafyaya ve topluma damgasını vurmuştur. .
Ama ne yazıyor “ Prof.” Ahmet İnsel RADİKAL “Ek”inde ;, “ Türkiyeli demokratlar ,Türk milliyetçiliğinin hegemonyasını kırabildikleri ölçüde, Türkiyeli Kürtlerin içinden de , PKK hegemonyasını ve etnik milliyetçi tanınma taleplerini göğüsleyebilecek kişiler çıkacak”
Aynı gazetede Nuray Mert’in de yeni gelin gibi, yapıştığı bu ifadenin Kürtçe’sini bilmem ama , Türkçeci şudur; “ Sözde aydınlar ve Liboşlar Türk milliyetçiliğinin etkisini ve egemenliğini kırmaya muvaffak olurlarsa ve ya “olunca” , Kürt “aydınlar” PKK nın baskısını ve Kürt etnik milliyetçiliğini kırmaya muvaffak olurlar” …Daha kısacası Türk milliyetçiliği ve milliyetçileri olmasaydı PKK da , Kürtçülük de olmazdı- Türker “milliyetçiliklerinden , Üniter milli devletten vazgeçmelidirler.!”
Siz gafletten de öte ihanetin bu “aydın” –karanlık boyutunu görüyor musunuz.? Ama yanılıyorlar; Türk milleti onlardan vazgeçer de ,Tolon Paşa’nın Harbiye Marşına atıf yaparak söylediği gibi “cehennemler kudursa” milliyetçilikten asla vazgeçmez.

BIR YAZAR VAK’ASI

İslamcı –İktidarcı YENİ ŞAFAK’TA köşe tutan “ aydınlardan” Ali Bayramoğlu, “Emekli Generaller Vakası” diye Hurşit Tolon Paşa’ya saldırmış…Tolon Paşa bu adama mukabele etmeye ,de tenezzül etmez, adına ona hake ettiği cevabı vermek de belki bana düşmez ama ben gene yazayım;.
Tolon Paşa ve diğer emekli komutanlarımız , o "aydınlardan" çok daha fazla aydındırlar… Hem de Atatürkçülükle yoğrulmuş, belli,sağlam ilkeleri olan gerçek aydınlardır. Bunun işçin de millet indinde Bayramoglu ve şürekasına nazaran çok daha saygındırlar.
Bayramoğlu ,Tolon Paşa ve diğer emekli paşalarımızın, bundan sonra “üniformalarının koruması altında olamayacaklarını” ve aleyhlerinde hakaret davaları açılabileceği tehdidini savuruyor. ; Devir- Teslim merasiminde Tolon Paşanın o, sözde kıytırık aydınlar için söylediklerinde “hakaretin dik alası varmış –tahrifat varmış…iftira varmış ..suç varmış”… Hodri medyam Bayramoglu ve şürekası ; açın hakaret davalarınızı. ..Merak etmeyin hiçbiri bundan çekinmez. Ben de aynı sözleri tekrar ediyorum benım aleyhimde de dava açın – ancak APO nun bir zaman aleyhime açtığı davada olduğu gibi iftihar ederim!
Ama daha kısa yolu var; Bayramoğlu; , sen de,sıkıyorsa, Tolon Paşaya , mukabele olarak,Onun da içinde bulunduğu 150 Generale,içinden muhakkak geldiği gibi ver yansın et!
“Kerameti kendisinden menkul aydının” rütbesi yokmuş, topu, tüfeği de yokmuş…güç aldığı kurumlar da yokmuş.. Bilirim bunların sadece gaflet ve ihanetleri vardır! Ama yanılıyor Bayramoglu ; paşalar sicil alarak “aydın” olmuyorsa ve onlar gibi “aydınım” diye de ortaya çıkmıyorlar. Onlara rütbeleri gibi her şerefi milletleri verdi , onlar da üniformalarını çıkardıktan sonra da milletten aldıkları güçle , mücadelelerine devam ediyorlar. Önce de yazdığım gibi. Mustafa Kemal milli mücadeleyi üniformasını çıkardıktan sonra, başlattı!

ERMENİ KONFRERANSI

Tepkiler üzerine iptal edilen “Ermenilere soykırımı yapıldı” Konferansının ,AB müzakerelerine başlamadan önce yapılmasını meğer Başbakan Erdoğan istemiş…Herhalde bir de “ Ermeni Sorunu” olduğuna ve bunun “demokratikleşme” ıle çözüleceğini AB liderlerine anlatmak için! başlattı.