29
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

MHP Ergenekonda Neden Yok?


Sahi, siyasi felsefesi ve hedefleri , “Ergenekon’”efsanesiyle, özdeşleşmiş, Milliyetçi MHP – sahte Ergenekon komplosu, milliyetçi ve Atatürkçü olan herkese, akıl almaz dedikodular ve yakıştırmalarla bulaştırılan bu davanın, nasıl dışında kalabildi?

Sosyalist Birikim Dergisi Yayın Yönetmeni Ömer Laçiner’e göre, MHP yönetimi, parti üzerinde oynanmak istenen oyunun farkına erken vardı, bu nedenle MHP ele geçirilemedi… Bahçeli emekli paşalarla (Ordu ile) partinin arasına son derece net bir mesafe konulması, istismara açık olduğu gerekçesiyle Ülkü Ocakları'nın bir kısmını kapattı ve nihayet, Kayseri'nin Tekir Yaylası'ndaki kurultayını iptal etti. Ömer Laçiner’e göre, “Ergenekon”da neredeyse tamamı Türk milliyetçiliğine ve Atatürkçülüğe vurgu yapan isimlerdi. Ne var ki, Türk milliyetçiliğinin geleneksel mecrasının adresi olan MHP ile bir türlü istedikleri ilişkiyi kuramamışlardı”.

Bu tespitler, genel olarak doğru da, ben son analizimi özetleyim : “ Devlet Bahçeli’nin Genel başkan olalı beri icraatında ve son zamanlarda AKP iktidarına en önemli davalarda omuz, Abdullah Gül’e Çankaya’ya çıkması için ip verdi ve TSK’ye karşı bir tavır gösterdi! Ve Bana kalırsa, MHP’yi kökten değiştirmeye çalıştı… Partinin kurucusu Başbuğ Türkeş’in emanetine sahip çıkmadı! Rahmetli Türkeş – hayatta iken, bizzat bana söylediği gibi, Bahçeli’ye güvenmemekte haklıymış!

HİKMETLER

Ben başından beri Bahçeli’nin yaptıklarında –siyasetinde- bizim künhüne vakıf olamayacağımız bazı hikmetler vardır, diye düşümdüm… APO’nun ıdam edilmemesine ortak oluşundan beri!

O “hikmetler” Sayın Genel Başkanının son Basın toplantısında söylediklerinden, büsbütün anlaşıldı! Kısacası AKP’nin “sessiz ortağı” AKP’nin, siyasetine gene omuz verdi! Bahçeli yönetiminde MHP, adeta AKP'nin “sessiz ortağı”. İktidar, Bu kadar faydalı bir ortağı-yardımcıyı harcayabilir mi? Hele Bahçeli’nin son söylediklerinden sonra!

YENİ HİKMETLER

Bahçeli konuşmasında ülkenin asıl güncel dertlerine İktidarın mali ve ekonomideki hatalarına yaşama şartlarının zorlaşmasına ve yolsuzluklara, pek değinmedi.

Başlıca derdi Anayasa Mahkemesinin Türban konusundaki kararı ve Parti kapatma yetkisinin kaldırılması ve Anayasa'nın değiştirilmesi!

Söylemiyor: çığırından çıkan ve laikliğe karşı eylemlerin odağı olduğu tespit edilmiş bir Parti kapatılmazsa ne olur? Bahçeli, bu konuda alternatifleri düşünmüyor; bu rübap-sigorta olmazsa hangi güç TC’ni savunmak durumunda kalacak? Bunu da düşünmüyor. Ve Anayasa’da değişiklik yapılacaksa, bunun aslında “kapatılan partilerin bir daha açılmamsı” şeklinde olması gerekeceğini de düşünmüyor! Nihayet, bütün demokrasilerde, Kuvvetlerin ayrılığı ilkesine göre dengeler ve kontroller olduğunu kabul etmiyor! Ve sorarım; Sayın Bahçeli, aynı mantığıyla, Bölücü DTP'nin de kapatılmasına da karşı mı?

İHTİMALLER

Hemen akıla, iki ihtimal geliyor. Başından beri olduğu gibi, entelektüellere aydınlara hoş görünmek… Bunda başarılı da oldular; aydınlar Bahçeliyi koyacak yer bulamıyorlar! Bana “dostlarını söyle kim olduğunu bileyim”.

KUTSAL EMANET

Ne var ki, Milliyetçi Hareket, Sayın Bahçeli’nin boyunu da, Partiyle ilişkilerinin tarihini de, aşan kutsal bir emanettir! Böyle günlük politika hesapları ve amaçları uğruna harcanamayacak bir emanet! ***

Yayın Tarihi : 28 Ağustos 2008 Perşembe 23:26:02


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
yüksek oyuncu IP: 212.175.115.xxx Tarih : 29.08.2008 10:23:11

bence yazarın en yakın sağlık ocağına gidip kan ve tansiyon testi yaptırması gerekiyor.Türkiyenin geniş ufuklara doğru gitmesi asla köhnemiş ,küf tutmuş kişi ve fikirlerle engellenemez.Binlece ülkücünün geçtiği işkence tezgahından sayın yazar geçmediki ne bilsin.Her zaman tuzu kuru olanlar ahde vefayı hiç bilmezler.


mustafa oğlu Mehmet Cumhur IP: 88.231.91.xxx Tarih : 29.08.2008 00:03:00

Mustafa Gülmez'e (muhtemelen kendine bunu lâkap taktı; zira tüm Mustafalar güler..) hitaben: Millî Mücadele yıllarında Türkiye Komünist Partisi'nin kuruculuğunu yapan Mustafa Suphi ile ilgili olarak, Mustafa Kemal şu açıklamayı ortaya koymuştur: "Bu ülkede iki Mustafa olmaz.. ya o ya ben.." Kominist Mustafa milliyetçi Yahya Kaptan tarafından bertaraf edilmiştir. Sana,yakın tarihimizi iyi incelemeni ve öğrenmeni tavsiye ederim. PKK'nın başlangıcı 1919 yıllarında oldu ve İngilizler ile ABD'lilerin destekleriyle -onların silâh ve giysileriyle- Millî Mücadele'ye ellerinde ingiliz bayrağıyla karşı geldiler. Dün ellerinde kızıl bayrak vardı, bu gün ise şeriatın yeşil bayrağıyla TSK'ya kurşun sıkıyor


Yilmaz IP: 91.67.176.xxx Tarih : 29.08.2008 02:15:32

zaten rahmetli Basbugumuz vefatindan sonra bu kadar kötü yönetilecegimizi tahmin etmemisim, Bahceli adeta akp ve pkk ya af diler gibi davraniyor ama öyle bir rol yapiyorki malesef cogumuz anlayamiyoruz. Yazik etti partimizi yazik etti Türk,lügümüzu.Öyle degilmi Sayin beni Ülküdas gardaslarim,sizlerde biliyorsunuz ama ses cikarmiyorsunuz,iste en büyük itaatsizlik ta budur kardesim.


Mesut Taskin IP: 88.242.28.xxx Tarih : 29.08.2008 16:43:32

'Gecenin ilerlemiş saatiydi. Yatmak üzereydim. Ali Çavuş, Mustafa Kemal Paşa'nın beni emrettiği haberini getirdi. Tek başına ve düşünceliydi. Masanın üzerinde altı sedef kolonlu sekiz numara lamba yanıyordu. Her zamanki gibi 'Otur' demeden; 'Kılıç. Sana vereceğim tehlikeli bir görevi kucaklayabilir misin? Kendini ateşe atabilir misin?' sorusunu sordu. Parmağıyla yanan lambayı işaret ediyormuş gibi geldi bana... Cevap vermeden ani hareketle sağ elimle yanan lambanın şişesini kavradım. Saatlerce yanan eskilerin deyişiyle nar-ı beyza haline gelmiş şişeye elim yapıştı. Yanık et kokusu, bir anda çevreye yayıldı. Kavrulan derimi, sert bir hareketle şişeden nasıl kurtardığımı bilemiyorum. Yalnız sesini duydum: 'Çocuk ne yaptın?'' Atatürk'e 1919'da Sivas'ta katılan Kılıç Ali, çeşitli olayları onunla birlikte yaşamış, onun en güvendiği kişilerden biri olarak yanından hiç ayrılmamış, Ata'nın bilgisi dahilinde tuttuğu notların bir kısmını, onun ölümünden sonra parça parça yayımlamıştı. Bu defa oğlu Altemur Kılıç'ın gözetiminde, iki çuval dolusu not bu konularda deneyimli Hulusi Turgut tarafından düzenlendi. İş Bankası'nca 794 sayfalık bir kitap halini aldı. http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=148344