Milli egemenlik ve OYAK

Bizim kuşağımız için bazı tarihi olayların, özellikle yakın tarih gerçeklerinin çok önemi vardı. Mesela, Osmanlının son döneminde, milli egemenliğimizi ihlal eden,” Düyun- Umumiye’nin “-“,Kapitülasyonların ".- ve “Kapitülasyon Mahkemelerinin” ,Kurtuluş Savaşından sonra, Lozan’la, bir daha canlanmamak üzere, tarihe karıştığına, inanarak, yetiştik. Cumhuriyetin n, o altın çağlarında!

Gene o yıllarda, yabancıların elinde olan, büyük kurumların- Elektrik, Tramvay, Tünel, Havagazı, Yataklı Vagonlar şirketlerinin “millileştirilmeleri” , coşkuyla, kutladığımız, milli “zaferlerdi”.

Şimdi, temel milli kurumların, bankaların yabancılara satılması, İktidarın büyük başarıları ve: adeta bayramlara vesile oluyor.

OYAK BANK OLAYI

Bir süre önce, Erdemir’in satılmasından şikâyet eden, OYAK BANK Genel Müdürü Coşkun Ulusoy, Bankasını –milletin bankasını- Hollandalılara “satmakla” övünüyor. OYAKBANK – yani “Ordu Yardımlaşma Kurumu” bankası, Ordunun bankası- ordu bankası değilmiş! Belki, şeklen, hukuken, caiz de, insanın aklına başka şeyler geliyor! OYAK adındaki ,“ ORDU” kelimesinin özel anlamı var; bu banka ordu mensuplarının, emeklilerinin, yedek subayların parasıyla kurulmuş. Bu paraları verenlerin; “bizim bankamızı neden ve kime satıyorsunuz? ”diye sormaya hakları yok mu?

OYAK, adından da belli: ORDU ile bağı olan bir kuruluştu. Şimdi, tümünü satın olan Hollandalı IMG’nin, bu adı muhafaza etmesi garabetten öte, acı olmaz mı? Bari. I adını da değiştirseler de, ORDU adının hatırasına ihanet etmeseler!

Olayın-OYAK’ın. Duygusal yönü bır tarafa; yabancıların bu her şeyimiz satın almaları – güya sıcak para getirmeleri ülke maliyesi ve ekonomisi için faydalı imiş. Ama bu “yardımları” başımızın üzerinde “Damoklesin kılıcı gibi asılı kalkacak. Bu “kılıç ya düşerse” korkusu milli çıkarlarımızı, ters yönden etkiliyor! Kuzey Irak’a operasyon milli çıkarlarımız için gerekli mi. TSK’ne göre, “gerekli” Ama bizimkilerin buna karşı baş gerekçeleri: “ya yabancılar sıcak parayı çekerlerse halimiz nice olur?” …Yani, Osmanlının son döneminde, Milli çıkarların dış politikanın, “Devleti muazzama –ne der- Düyun-u Umumiye ne yapar” faktörünün post-modern şekli!

VE KAPİTÜLASYON

Bir de post -modern “kapitülasyon” var” Antalya’da bır Alman genci, bır İngiliz kızını taciz etmiş. Gerektiği gibi, Türk yargısına intikal eden bu olay üzerine, AB süreci var ya, : Almanlar, Alman medyası savcı ve hatta hükümet üzerinde “genci serbest bırakın” diye baskı yapmak hak ve cüretini kendilerinde buluyorlar!

Ne oldu bize, ne oldu, Coşkun Ulusoylara- ve milli egemenliğimize?

MHP adaylarından Tuğrul Türkeş: “iktidara gelirsek ilk işimiz satışların iptalıiolacak” diyor. AKP den sonra iktidarların işleri çok zor””
***-