18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Milliyetçilik Saldırı Altında!

“Çok hacının çıktı haçı, zir-i begal’da”…Bu, galiba Ziya Paşa’nın , bazı , sözde ,“hacıların” şeytan taşlarken üzerlerindeki ihramları (dikişsiz giysiyi) çıkarınca, altından haç çıktığı, yani, foyalarının meydana çıktığı, yolundaki taşlaması!. Bugüne de çok uyuyor; nicelerinin , üzerlerindeki,artık dikiş tutmayan örtülerini,AB sürecinde ve küreselleşme yolunda üzerlerinden atınca foyaları, gafletleri, ihanetleri, çıkıyor.

Bir zamanlar “milliyetçilik” ülkemizde, üzerinde tartışılamayan tartışılamayacak, kutsal bir kavramdı. Kurtuluş Savaşı “milli” bir mücadele idi; mücahitlerini , Batı ve Mütareke medyası ”“milliciler” diye aşağılamaya kalkıştılar.Ama, sonunda, burunları bu kavrama sürttürüldü…“Kurtuluş savaşı “milli” idi , “milliyetçi” idi ve adı üstünde “Kuvvay-ı Milliye” hareket idi.

Gazi Mustafa Kemal,  “Milliyetçiliğe”,  “Ne mutlu Türküm diyene” sözleriyle, çağdaş ve kapsayıcı bır anlam verdi. . “Millicilik”, “millililik” ve de “Milliyetçilik”, Milli Mücadelenin olduğu kadar devrimlerinin ruhu, motor gücü oldu. Yeni Kuşaklar bu anlayış ve idealle büyüdüler, Cumhuriyet emanetini bu ilke ile sahiplendiler. Kısacası “milliyetçilik”, milli –tekil devletin ayrılmaz karakteridir.

Ne var ki, bugün bir takım zibidiler “milliyetçiliği”, küreselleşme çağında ve AB sürecinde adeta ayıp bır kelime ve hakaret anlamına getirmeye çalışıyorlar. Milliyetçilik ,Türklükten ve “Türkçülükten” ayrılamaz olduğu halde bu devletin Başbakanı bile “Türkiyelilikten” söz edebiliyor. ..Zaten onun “milliyetçilik” programında ve sözlüğünde yok! … Atatürk’ün kurduğu ve en öne çıkan “OK” u – umdesi - “milliyetçilik” olan CHP‘nin, Genel Başkanlığına soyunan liboş, açıkça, “Hem solcu hem de milliyetçi olunmaz” diye aklınca milliyetçiliği, yurtseverlikten soyutlamaya kalkışıyor!

Ben burada “milliyetçilik” tartışmasına girip,” abesle iştigale” katılacak değilim; bu ülkede bu Cumhuriyet’e “milliyetçilik” tartışılmamalıdır! Tartışanlar gafil, “milliyetçiliği “ inkar edenler de, düpedüz haindirler!

ULUSALCILIK-MİLLİYETÇİLİK

Kuvvay- Milliyeci Solcular, her nedense, “Milliyetçilik” yerine “ulusalcılık” derler … Bir dönemde “jargon “olabilecek bu değişiklik,bugün artık solda ve sağdaki vatanseverleri birleştiren – birleştirecek olan, “ Kuvvay-ı Milliye –Müdafaa-ı Hukuk Cephesi”ni“ bölebilir . Soldaki,aslında milliyetçi ; dostlarımız, “Kuvvay-ı Milliye” yi kabul ediyorlar, “ Müdafaa-ı Milliye”,”Milli Eğitim” ve “Milli Savunma” diyorlar da, acaba neden “Ulusalcılık” demekte ısrar ediyorlar? “MİLLİYETÇILIK” tektir, bir tek anlamı vardır. ULUSALCILIK diyerek bu güzel anlamı- ve ortak cepheyi ,- yeni Kuvvay-ı Milliye Cephesini bölmeyelim! Gün ,hep birlikte, ;MİLLİYETÇİLİK’te ,”Kuvvay-ı Milliye’de birleşmek, zamanıdır!

SUYA ATILAN HAÇ

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin İstanbul’da Ortodoks Rumların denizden haç çıkarmak olayını kınaması, bazıları tarafından yanlış anlaşıldı ve yorumlandı.

Ben, bildim bileli, İstanbul’un Ortodoks Rumları bu geleneksel adetlerini uygularlardı ve gazetelere de fotoğraflarıyla haber olur, ama yadırganmazdı… Ama şu bağlamda , azınlık – Ruhban okulları dayatmaları buna karşılık Batı Trakya’da Yunan hükümetinin Türklere karşı hareketleri varken- bu eylem göze battı. Sayın Bahçeli’yi kınayanlar ,acaba , Batı Trakya’daki Türk karşıtı hareketlere neden hiç değinmezler…? Bunu söylerken sormalı; , Kandil Dağında, PKK’nın muntazam ordu haline gelmesi ve ABD nın de buna kendi hesapları için, muhtemelen bu orduyu da mesela Irana karşı kullanmak tasavvurları, acaba neden irdelenmez?…Sayın Bahçeli’nin bu konudaki tepkisi , bu açıdan ve bu bağlamda, değerlendirilmeli! Taş yerinde ağırdır!

Yayın Tarihi : 20 Ocak 2005 Perşembe 19:14:26


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?