Babam Kılıç Ali’nin “tüm “ anıları, nihayet , muazzam , 800 sayfalık , tek cilt halinde ,Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayınlandı. Ben , İş Bankasının bu kültür kuruluşunun , Kılıç Ali’nin anılarını, bu kadar güzel - bence muhteşem- bir şekılde yayınlamasını, Bankanın kurucularından ve uzun süre Yönetim Kurulu üyeliği yapmış bir kişiye- anlamlı , zarif bir jest addediyorum , Banka ve Yayınevi kurucularına teşekkür ediyorum. Özellikle , Yayınevinin Yöneticisi Defne Asal ve editör Handan Akdemir Hanımlara, titiz ve kadirşinas uğraşları , nefis kapak tasarımını yapan Birol Bayram’a , tüm emeği geçenlere ,, anıları, her zamanki dirayetiyle derleyen, yayına hazırlayan dostum Hulusi Turgut’a ve gözden geçirmek lütfünde bulunan Turgut Özakman’ da şükran borcum var.

Babamın anıları daha, önce küçük kitapçıklar halinde , bölük pörçük yayınlanmıştı. 1940’lı yıllarda da ,merhum Ali Naci Karacan’ın eski MİLLİYET gazetesinde de, dizi olarak yayınlanmıştı. Bu yeni, asıl şeklini Hulusi Turgut ve ekibi – babamın eski yazı notlarını deşifre ederek, titiz bir şekılde yayına hazırladılar.

TAM ZAMANI

“Kılıç Ali’nin Anıları”, Atatürk’e ve Atatürkçülüğe saldırıların arttığı ve Mustafa Kemal Atatürk’ün şahsıyla ilgili , ahlaksızca dedikoduların anlamlı ve pervasız bir şekilde ,bazı internet sitelerinde arttırıldığı , şu sıralarda –gerçeklere ışık tutacak- ve çocuklarıma ,torunlarıma ve yeni kuşaklara miras olacak.

Bazı insanlar, babalarının şöhretleri altında ezilirler komplekslere girerler.. Ben ise – ne babam Kılıç Ali’nin oğlu , ne de ünlü spor adamı , ağabeyim Gündüz’ün kardeşi olmak kompleksine girmedim. Aksine Özellıkle Babamdan güç aldım. Onlarla övündüm!

Babamın ve dayısının oğlu, çocukluğumda yanında büyüdüğüm –Mustafa Kemal’in yaveri, amcam Muzaffer Kılıç’ın telkin ettikleri milliyetçi ve Turancı düşüncelerim de, bu yaşıma kadar değişmedi. .

KILIÇ ALİ KİMDİ?

Babam çok doğru- dürüst bır adamdı. Ahlak ilkelerimi de ondan tevarüs ettim. Babam, Balkan Harbinde , Çanakkale’de savaşmış- yaralanmış ve İslam Ordusunun Komutanı Nuri Paşanın yaveri olarak Azerbaycan’a gitmiş bir askerdi. Tünelim ucunda hiçbir ışık olmadığı halde yeni evlendiği eşini, yeni doğan oğlunu arkada bırakarak, iki subay arkadaşıyla 1919’da- Sivas’ta Mustafa Kemal’e katıldı, O’nun emriyle Kurtuluş savaşında Ayıntap- Maraş Cephesi Kuvvayı Milliye Komutanı olarak hizmet etti. Sonra da Birinci Büyük Millet Meclisinde , İstiklal Mahkemelerinde , Mustafa Kemal’in yanında devrimleri savundu. ,devrim düşmanlarıyla mücadele etti. Atatürk ölürken baş ucundaydı.. Sabiha Gökçen, bir TV programında “Kılıç Ali’nin Atatürk’ün en fazla itimat ettiği insanlardan biri olduğunu söylemişti. Babamın da, en fazla iftihar ettiği şey de Mustafa Kemal Atatürk’ün en yakın en yakın adamı, –sırdaşı olmak- o zamanlarda gazetelerde kullanılan deyimiyle ondan hiç ayrılmayan “mutat zevattan”(*) biri olmaktı.

Eski Park Otelin Ermeni müstecirinin bana anlattığı anısı “mutat zevatın” ne olduğunu daha iyi anlatır. Gazi ve arkadaşları- otuzlu yıllarda Park otelde akşam yemeğindeler ..Birden elektrikler söner ve sonra ,iki, üç dakika sonra tekrar yandığında manzara şudur.: Babam ve arkadaşları –“ mutat zevat” ellerinde tabancaları vücutlarını Gaziye sipariş etmişlerdir.

Babamın bir de esprisini nakledeyim; Atatürk’ü bır halk kalabalığı sarmış. İri yapılı babam ,kalabalığı dağıtmak için girişir. Atatürk “Ne yapıyorsun Kılıç?” diye çıkışınca , babamın cevabı ; “Halkla temas ediyorum Paşam!”

Babamın anılarının taam olarak yayınlaması hayatının en önemli misyonu idi. Sıra şimdi kendi anılarımın da yayınlanmasında… Tabii, benım anılarım babamın anıları kadar önemli değil ama - onları da, torunlarına çocuklarıma miras bırakmak istiyorum.

Artık rahat , huzur içinde, ölebilirim diyemiyorum ; galiba, gözüm arkada gideceğim, çünkü Atatürk’ün eseri,, Cumhuriyeti , kime emanet kalacak?

(*) “ZEVATI MUTADE”, “HER ZAMANKİ ZEVAT – Salih Bozok, Cevat Abbas Gürer, Recep Zühtü Soyak , Hazan Cavit ve Kılıç Ali
ATATÜRK’İN SIRDAŞI KILIÇ ALİ’NİN ANILARI
TÜRKIYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI 2005