22
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

Nifak ve Kuvayı Milliye zamanı

Yakın tarihimizin en güç, en netameli aylarına giriyoruz: Nisan’da ve Mayıs’ta – sonra da Kasım’da, gelişmeler –biri birlerine bağlı olarak- Türkiye Cumhuriyeti’nin, hatta milletimizin kadarı tayin edecek. 

Makûs talihimizi değiştirecek iki kuvvet var; : “Atatürk Milliyetçiliği” ve “Türk Ordusu,” Bunları biri birlerinden ayırmak mümkün değil, ama bunu çok iyi bilenler ve varoluşunuz üzerinde nifak oyunları oynaktalar. Münafıklar, son günlerde faaliyette! 

Cumhuriyet düşmanları - . Devlet kadrolarına, emniyete, sızdırılmış elemanlarıyla, “iletişim merkezleriyle” , çok iyi teşkilatlanmış durumdalar… Oyunun ilk perdesi Şemdinli olaylarıyla, –Genelkurmay önünde dağıtılan zarflarla, Yaşar Büyükanıt Paşa'ya karşı komplolarla açılmıştı. Görmüştük. 

SON “NOKTA” 

Cumhuriyete laikliğe ve milli birliğimize ve Türk ordusuna karşı fesadın, ne kadar bilinçli olduğu hususunda en son örnek, Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Örnek’in her nasılsa NOKTA dergisine, oradan da tüm medyaya sızdırılan “günlüğü”! Örnek Paşa “bunlar günlüğüm filan değil –ben günlük tutmam” diyor, ama medyadaki. Her fırsattan yararlanarak TSK’ne vurmaya hazır olanlar, ona inanmıyorlar düzmece “günlüğe” inanmışlar. . Bazıları, “Canım bu kadar ayrıntılı olan günlük sahte olur mu?” diyorlar. Maalesef olur ve oluyor, Bunları imal eden, bilgi çarpıtma kalpazanları her nasılsa, sızdıkları bir yerlerden, edindikleri bazı bilgileri tahrif etmekte, çok mahirler! . 

Ve şu sırada, Orduya ve mensuplarına karşı, Komutanlar arsına nifak sokmak teşebbüsler iyice ayukka çıktı… Köşelerde ve TV programlarcında Komutanların Rejimi kollamak ve korumak görevi yapmalarına “önleyici vuruşlar” yapmaktalar. —27 Mayıs Darbesini, 12 Mart ve 12 Eylül müdanelerini hatırlatan “belgeseller" ve tartışama programları, kamuoyunu TSK’ne karşı şartlandırmak için “önleyici vuruşlar! 

KOMUTAN ANILARI 

Emekli Komutanları anılarını yazmaları, anlatmaları güzel de, bu anlılarında, TSK içinde kalması gerekenleri açığa vurulmakta. . TSK kuralları ve emir-komuta zinciri- ast üst ilişkileri çok düzgün –saygısızlığa asla izin vermeyen bir kurumdur, Ama gene her kuruluşta olduğu gibi, kokutanlar arasında tartışmalar ve hatta rekabetler vardır ama bunlar, ast –üst ilişkilerine bozmaz ve de dışarıya- medyaya sızdırılmaz – ve sızdırılmamsı gerekir! . 

Şadi bazı emekli komutanların, askeri sır almayan anılarını yazmaktan ve söylemekten öte. Dalgalanma merakına uyarak bazı olayları medyayı sevindirmekten, anı kitaplarını çok satmaktan öte ne yararı var? 

Bu komutanlar, eminim ki, ı, emekli olsalar bile, TSK’ne candan bağlıdırlar. Ancak, a kendi yaptıklarıyla övünürken, açıkladıkları olayların, böyle ortaya dökülmesine üzerinde hala titredikleri TSK’ ne zara vereceğini fakat Ordu düşmanlarına yaradığını, onlara koz verdiklerini fark etmiyorlar mı? 

TSK –MİLLİYETÇİ
 
Şu sırda, büyük bir nifak tehlikesi de, TSK ile Milliyetçileri biri birine düşürmek. Ve esefle görüyorum ki bazıları emekli komutanların rejimi korumak hareketlerini, kendilerime karşı, “komplo” addediyorlar Ve hatta küçük politika hesaplarıyla, milliyetçiler de, aralarında bölünüyor.
 
Ulusalcı- Milliyetçi ayırımı da tarihi kökleri ne olursa olsun, müşterek tehlikeler karışsında tarihte kalması gereken miyadı dolmuş bir olgu. Bu balgamda asker- sivil, l- milliyetçi -ulusalcı, hepimiz “Kuvvay-ı Milliyetçi “ olmak zorundayız. 

Bazı siyasilerim tek başına iktidar olmak uğruna, ne esmekle askerlerle, birlik görünmek istemediklerini seziyorum Gene e küçük hesaplarla, muhalefetin güç birliği yapılmasını istemediklerini de görüyorum. Hatta CHP içinde ve yakın çevrelerinde, Baykal’ı “milliyetçi ve askerci” olmakla suçlayanlar var. Düşünün Atatürk'ün kurduğu, önde gelen ilkesi “milliyetçilik” olan bir r partide dahi milliyetçiliğe karşı olanlar var… 

”Tehlikenin” çok farkında olan ve bu hususta, kamuoyunu uyaran CUMHURİYET gazetesinde yayınlanan bır makalede. Bir yazar: “Ana muhalefet Partisi orta sağda veya aşırı milliyetçi kesimde, taban arayışından geçmelidir.”diyor. 

Sayın Paşalar -: tehlikelerin farkında iseniz, ordu düşmanlarına koz veren “anıların” zamanı değildir, Politikacılar- ; “ tek başına iktidar olmak heveslerinin” de, zamanı değildir. Aymazlıkta devam ederseniz, sonunda, iktidar hiç birinize kalmaz Zaman "Kuvvay-ı Milliye" zamanıdır!
Yayın Tarihi : 2 Nisan 2007 Pazartesi 19:15:48


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?