20
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

Nuri Bilge Ceylan ve Karanlık Aydınlar


Cannes Film Festivali’nde “Üç maymun” filmiyle “En İyi Yönetmen” seçilen Nuri Bilge Ceylan, “Bu ödülü tutkuyla sevdiğim yalnız ve güzel ülkeme adıyorum” bu sözleri, Avrupalılara karşı ve de ödüllerini Türklüğe, tarihimize sövmekten dolayı almış, Pamuk ve Şafak’lara karşı, çok anlamlı meydan okuma, olarak- algıladık… Gözlerimiz yaşardı. Hasan Pulur’un yazdığı gibi: “Hayır Nuri Bilge Ceylan, bizi bu yaşta hıçkırarak ağlatmaya hakkın yok…Hele “yalnız ve güzel ülkem” demenize ne kadar hasret olduğumuzu biliyor muydunuz ?

Ben de doğrusu hayret ettim: nasıl oldu da, Nuri Bilge Ceylan, bu ödülü alabildi diye? O, “Ermenileri nasıl kestik” konulu bir film yapmamıştı ki? Yapmış olsaydı, o da Nobel’i alır, bizim “aydınlar” da Onu koyacak yer bulamazlardı… Fakat bizim “aydınlar” Şimdi Nuri Bilge Ceylan konusunda pek sıkıntıdalar! . Sözlerini alkışlasalar bir türlü, aleyhinde yazsalar, başka türlü! Başka bir yönetmen var; “asker olup, silah tutacağıma, Türkiye’ye, hiç gelmem diyen” bir adam; onların meşrebine daha uygun!

Ahmet Kekeç adında biri sıkıntısından ne yazacağını bilemiyor; “Bence, Ceylan’ın sözü, iç ve dış müstevlilere ince bir göndermeydi” diyor. Ve bu güzel sözlerin anlamını – “Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur” gerçeğini söyleyen yönetmen Abdullah Oğuz’u, “daha neler” diye kınıyor! Bu adam- bu adamlar , “kimlerin” Türkün gerçek dostları olduğunu, adlarıyla, bir söyleseler.

İÇİMİZDEKI MÜSTEVLİLER

Evet, içimizdeki “müstevlileri” –milliyetçilik, Ordu düşmanları sözde aydınları –sizleri- çok iyi biliyoruz- Kokoreç –pardon, “ sayın” Kekeç!

Hani adamın biri, tepenin üstüne çıkmış- “Ulan şeyler” diye bağırmış. Kekeç bu “şeylerin” kimler olduğunu bilir; bir sürü insan ortaya fırlamış… Adam da, “Amma da çokmuşsunuz!” demiş. Gerçekten de “ne kadar çoklar” ve çoğalmaktalar! AB rantlarının, burslarının, fonlarının “ışığını görenler” dışarıya fırlıyorlar!

Kim yetiştiriyor “bu nazeninleri” bu kadar pervasızca? Tabii Üniversite kürsülerini işgal etmiş sözde aydın, o “öğretim üyeleri”. Bunlar, : Mehmet Altan, Murat Belge, Ahmet Yayla vb “muteber” üniversitelerde kürsü sahipleri, Türk milletine değerlerine - ve hatta Atatürk’e, pervasızca sövüyorlar… Ve serbestçe, gençlerin beyinlerini yıkıyor-kafalarını karıştırıyorlar! Çünkü “Düşümce ve ifade özgürlüğü”, Türklüğü aşağılamak “hakkı var” … Kürtçülerin, Ermenilerin hakları var -- Türklüğe sövenleri savunurlar - Ama Türkiye’nin, Türklerin – mesela Azerilerin, Türkmenlerin – hakları, Banu Avar’ın durumu onların umurlarında bile değil!

Amerika’da, Fransa’da, diğer Avrupa ülkelerinde “Türkler soykırımı yapmadık “ demek “kanunen yasak” ! Bu aydınlar, merak ediyorum, bu yasağı “ifade ve düşünce Özgürlüğünün ” neresine koyarlar?

AYŞE KADIN

Yeni Örnek: ; Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyelerinden Ayşe Kadıoğlu adlı, Milliyetçilik düşmanlığı RADIKAL Ek’indeki yazılarından malûm bir kadın. Şimdi bir kitap yazmış: “Vatandaşlığın Dönüşümü” adlı kitapta, Türkiye’nin “Ulus-devletin” zincirinden kurtulması gerektiğini savunuyor- Der ki “Öncelikli mesele ulusla devlet arasındaki evlilik. Önce onların boşanması gerekiyor. Ulusal kimlik, devleti rehin alıyor. Ulus devletlerin şemsiye kimliği altında etnik ve dinsel kimlikler kayboluyor. Ulusal kimlik yerine çok kültürlü anayasaya bağlılık olmalı

Ve bu “kadın”, TCK’nin, 301’nci maddesinin, tümüyle ortadan kaldırılmasını istiyor; “Türklüğe hakaretin, suç teşkil etmesi, böyle bir kategorinin var olması tuhaf” diyor. Aslında “tuhaf” olan bu kadınlar –adamlar!

Bunlar “Milliyetçiliği” “TC Ulus Devletini” yok ederlerse, yerine ne koyacaklar. Malum; Liberalizmi – Liboşluğu –liboşeliği! Avrupa’yı –AB Egemenliğini!

PÜSKÜLLÜ SAPIKLAR

Üskül müdür – Üskül mudur Keşkül müdür – Neyzen Tevfik’in dediği anlamda (bilenler bilmeyenlere söylesinler) “o şimdi mebus” bir Profesör- sözde aydın var. KAOS Lezbiyenler – Eşcinselleler toplantısında arzı endam ediyor! “İnsan Hakları” adına! Ve diğerleri de “Ne var bunda yani” diye soruyorlar! Kadın elbiseleriyle gitse de, gene öyle derlerdi! Çok şey var ama bu adamlar bu kadınlar gözleri kararmış, karanlık “aydınlar”!

Yayın Tarihi : 29 Mayıs 2008 Perşembe 13:28:13


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
selcuk tarakci IP: 85.105.111.xxx Tarih : 1.06.2008 14:38:10

bu ülkeyi yanlız olsada güzellikleri peşkeş çekilsede tutkuyla sevmeye devam edeceğiz. yazacak neyimiz kaldı . inatla ve özlemle .


K. Mükremin BARUT IP: 88.224.193.xxx Tarih : 1.06.2008 13:58:00

Kendisine aydınınım diyenlerin, tarihteki örnekleri doğru okuması gerekir. Hitler Faşizmi en üstün ırkın Almanlar olduğunu kabul ederek yola çıkmıştı. Ne yazıktır ki bu felsefeye inanan pek çok "aydın" ve "bilim insanı" eli kenlı faşistlere teşni tuttular. Gönüllü olarak alet oldular. Ne oldu? Yazık ki binlerce masum insan; çocuk, kadın, erkek yaşamlarından oldular. Benim ulusum elbette ulusların en şereflisidir. Benim öderim olan Atatürk dünyanın en yiğit, yürekli ve emsalsiz bir lideridir. Benim kitabım elbette son mukaddes kitap ve peyamberim en çağdaş değerlerin önderliğini yapmış biridir. Ama tüm bu hasletler benim başka ulusarı tepelememi, onlar üzerinde hegemonya kurmamı haklı kılmaz. Hele ki aynı coğrafyayı paylaştığım kardeş ulusları aşağılamamı hiç gerektirmez. Sayın yazar İttihat Terakinin milliyetçiliğinde kalmış ve bir türlü ileri gidemektedir. Allahtan Mustafa Kemal çıkmış ve tüm yaraları sarmıştır. Bir ulus izole edilecekse ancak sayın Kılıç gibi "keskin kalemler" sayesinde izole edilir. Ben 54 yaşındayım. Yıllardır, ne zaman bir yazarımız ödül alacak diye kıvranıp durduk. Yıllar dır milli takımımız ne zaman yenilgisiz dönecek diye yüreğimiz çırpınıp durdu. Yıllardır bir müzisyenimiz ne zaman ülkesine ödül getirecek diye düşünüp durduk. Genç kardeşlerim, şimdi ödüller gelmeye başladı. Sizler de bundan ilham alırsanız, inanın bana, gelecekte ödüller yağmaya başlayacak. Ama malesef kimi köşe yazarları, her ödül alanı vatan hayini gibi göseterir oldular. Ödül getiren; usta yazarlarımız, sanatçılarımız ve futbol üstadlarımız sayesinde, biz daha henüz içimizdeki aşağılık kompleksini atmaya başlamışken, bu beyler kafalarınızı karıştırıyorlar. Dikkat edin, Türkiye askeri darbeleriyle ve kan ve kin ile tanılıyor ve tanıtılıyorsa, bu beylerin kılları kıpırdamaz. Bunun nedenini kendinize bir kez daha sorun. Bulduğunuz sonuç; Türkiye ve Türküğü, o zaman başarıya götürecektir. K. Mükremin BARUT 1 Haziran 2008 ANKARA


Hakan Çakır IP: 78.162.73.xxx Tarih : 29.05.2008 19:06:07

Kaleminize sağlık Kılıç Bey. Yazılarınızın devamını bekliyoruz. Benliğimizin yok edilmeye çalışıldığı ve çoğumuzun da buna ses çıkarmadığı bir dönemde sizin gibi insanların var olduğunu bilmek yüreğimize su serpiyor. Kalem tutan elleriniz dert görmesin...


hakan ipek IP: 78.162.76.xxx Tarih : 1.06.2008 09:58:52

Maşallah,bu ne marifet!..hokus pokus deyip,Nuri Bilge Ceylan'ı da milliyetçi mukaddesatçı cepheye çekivermişsiniz.Bahse girerim N.B. Ceylan'ın yurt sevgisinden anladığı şey,sizinkinden yüzde yüz farklıdır.Kanımca Ceylan,ne Orhan Pamuk'un ne de Elif Şafak'ın vatan haini olduğunu falan düşünmüyordur sizler gibi...yüzde yüz eminim,ne Hrant Dink'in ne de cenazesinde hepimiz ermeniyiz diye insan olduklarını haykıranların vatan haini olduklarını düşünüyordur."yalnız ve güzel ülkem" derken şövenist çoğunluğun değil bu ülkenin mazlum ve mağdurlarına gönderme yapıyordur.Nasıl olsa birgün,N.B. Ceylan'ın yurt sevgisi anlayışının sizinkiyle taban tabana zıt olduğu anlaşılacak.O zaman ne yapacaksınız?Vatan haini diye sövüp sayacaksınız,bunu bilemeyecek ne var ki?...