Öcalan'ın Öcü – 2

Bu gün- 12 Mayıs tarihi bir gün; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, APO’nun yeniden yargılanması kararını, bugün açıklarsa ve de kitle katili yeniden yargılanırsa, , bu, bebek katilinin ve bölücülerin Türkiye’den ve Türklerden öç alması anlamına gelecektir.

Dışişleri Bakanlığımız ve anlı, şanlı hukukçularımız, Türkiye’nin bu karara uymamasının- uluslar arası hukuka göre zorunlu olduğunu ve eğer karara uyulmazsa başımıza işler açılacağını, en önemlisi, AB üyeliğinin – maazallah – tehlikeye düşeceğini söylüyorlar.

Ağır para cezalar ödememiz gerekecekmiş…

Önce sormak gerek; hangi hukuk? Yusuf Halaçoğlu’nu , “Soykırımı yoktur” diyenleri, peşin hükümle, mahkum eden Avrupa Hukuku mu?

Sonra, Avrupa, AB, bu katile neden bu kadar sahip çıkıyor ve de Güneydoğumuzla, Kürt sorunuyla, bu kadar ahlaksızca ilgilenmelerinin gerçek sebebi ne?

Ucu açık müzakere sureci esnasında ve sonra her an askıya alınacak veya veto edilecek bir hayal uğruna, bütün geleceğimizi, varoluşumuzu değerlerimizi, bu örgüte ve ne diyecekleri meşkuk bir takım AB liderlerine emanet etmemiz, ne kadar gerçekçi?

AIHM APO hakkındaki kararı,güya İmralı’daki yargılamanın usul vb. bakımından hatalı olduğu için verecekmiş. Bu aşırı titizlik nedendir?

Besbelli sebep hukuk,adalet değil siyasettir. Türkiye üzerinde siyasi baskı yapmak ve posamızı çıkardıktan sonra “üyelik olmaz iliştirilmiş özel statü” vermenim zeminini hazırlamaktır.

Mehmet Ali Birand yazmış “istesek de AB treninden inemeyiz” diye…Doğru; O trende birinci- ikinci üçüncü mevkilerde olmayacağız, furgonda “iliştirilmiş tutuklu” olacağız!

MİLLİYETÇİ KIŞKIRTMA

AB Bakanlar Konseyi, Eger yeniden yargılanmanın Strasbourg de veya Türkiye’de yapılırsa, APO’ nun- sabit olan delillere göre gene mahkum edileceği söyleniyor. Ancak bu izahat veya teselli ,bır Türk Hükümetinin böyle bir dayatmaya boyun eğmesini Türk milleti, asla kabul edemez.

“Milliyetçi kışkırtmadan” söz ediliyor. Aslında böyle bir karar “milli” tepkilere sebep olacaktır. Kışkırtmayı Milliyetçiler ,yapmıyor; adeta kör gözüne parmak, AB –Kürt bölücüler ve onları destekleyenler maksatlı olarak yapıyorlar.

Hükümet daha başından tavrını koymadığı ve içimizdeki işbirlikçilerden cesaret alarak- bu yarayı kaşıyorlar.Bunu, bugünden, kayıtlara geçsin diye yazıyorum; Olay sadece bir katilin aklanması meselesi değil Türklüğün “karartılmasıdır”, ve boynumuzun bükülmesidir!

BEN YAZMIŞTIM

Gene APO’nun İmralı’da mahkum edilmesinden hemen sonra 1999 Kasımında yayınlanan TİTREK PUULA kitabından şu satırları kayıtlara geçsin diye, tekrar ediyorum;. Demişim ki :

” (APO’nun asılıp , asılmamsı tartışmalarının) Yargıtay’ı etkilemeyeceğinden şüphem yok…Ancak.sonra “siyasi” daha doğrusu “teşrii” safhada ne olacak? APO nun cezasının biran evvel infazı Türk milletinim ortak arzusu…APO idam edilmezse , milli vicdan tatmin edilmemiş olur"

Ne var ki, zamanın hükümetinin “dirayeti, basireti ve uzak görüşlülüğü” yüzünden, karar Meclise bile sevk edilmedi, rafa – APO da İmralı’ya kaldırıldı.

Sureta, Eğer APO idam edilirse, bekleyen ölüm cezalarının da infaz edilmesi gerekeceği ileri sürüldü…Yani tam idarem maslahat!

Fakat asıl mühimi , APO’yu bize teslim eden ABD ye idam edilmeyeceği hususunda ,verilmiş ”sözde” söz!..

Bir defa, ABD’nin kendi teröristlerini cayır cayır idam ederken, APO’ yu neden hayatta tutmak istediği neden hiç merak edilmedi ve sorgulanmadı? ? Sonra eğer gerçekten böyle bir söz verilmişse, demek ki İmralı’daki yargılama göstermelikti ve Türk yargısı kullanılmıştı.

TIUTREK PUSULA ‘da şunları da yazmışım;

“APO asılmaz ise ,PKK pişmanlık vb yasalarla tasfiye olur , APO da bu hususta yardımcı olabilir mi? Hayal!...Hücrede yaşatılacak bır APO’nun “mağdur bır kahraman” ve bölücülüğün simgesi haline gelmesinden başka. Türkiye için bir çıban başı olması ihtimali daha fazla varittir…Bir süre sonra ,Türkiye’deki ve dışarıdaki “insan hakları şampiyonları’ muhakkak APO’ya Af kampanyaları başlatacaklardır ve birkaç yıl sonra da, zaman aşımı ve meşhur milli unutkanlığımız ve merhametimizle, APO salıverilirse hiç şaşmayın!”

Evet, APO öcünü almakta; Bundan sonra kuracağı Parti ile “Demokratik Kürt- biraz da Türk devletini “ kurmaya yönelir.

Sormak gerekir; madem sonunda bunlar olacaktı, niçin bunca şehit verdik, milyonlarca dolar harcadık? Şimdi de, Avrupa bizden bunların da hesabını sormaya başlıyor!

İmralı’da APO nun karar gününde, boyunlarına, boydan boya, Türk bayrakları asmış kadınları, eşim yadırgamıştı.

Eşim bu hanımlardan birine bunu söyleyince, aldığı cevap gözlerimizi yaşarttı ve hala da yaşartıyor. “Hanım hanım bu bayrak oğlumun tabutu üzerinde geldi”
Türkiye’nin onuru, şehitlerin hakları, şimdi hukuk tekerlemeleriyle, AB hayali uğruna feda edilemeyecek kadar önemlidir.

Başbakan Erdoğan ve Asalet Bakanı Cemil Çiçek, APO’ nun yeniden yargılanmasını Türk halkına kabul ettireceklerini sanıyorlarsa çok yanılıyorlar!