19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Öfke Baldan Tatlı, Baldıran Otu Gibi Zehirli!

Winston Churchill, İngiltere’nin en ünlü ve güçlü Başbakanı idi. Siyasi hayatında, iktidardan, gitmiş gene gelmiş, büyük işler başarmış ve de büyük yenilgilere uğramış... Mesela, “Çanakkale”de hezimet, sonra Kurtuluş Mücadelemize karşı çıkması, 1930’larda iktidardan “düşmesine” sebep olan en büyük fiyaskosu.

Bunun acısını, yıllar sonra 2.Dünya savaşı esnasında, Londra’daki, Türkiye Büyük Elçiliğinde, verilen bir resepsiyonda, Büyük Elçimiz Rauf Orbay’a ifade etmiş… Orbay Churchill’e, Enver Paşa’nın oğlu ve o sırada Londra’da, Hava ataşesi Yüzbaşı Ali Enver’i, takdim edince irkilmiş: “Burada da karşıma Enver mi çıktı” diye…

Churchill, İkinci Dünya Savaşı başlayınca, gene Başbakan oldu ve Britanya’yı, Hitler’den kurtardı. Kurtardı ama hemen sonra, gene iktidardan düşürüldü! Churchill’in bir sözü var: “Politikada öfke baldıran otu gibi, zehirdir. Sonra sahibini zehirler.”

Churchill, kendisi iktidarda veya muhalefette iken, muhaliflerine, başlıca rakibi, İşçi Partisi lideri ve başbakan Attlee’ye kızdığı zaman dahi, bunu ince, cinaslı bir üslupla şöyle ifade etmişti: “Downing Sokağı 10. Numara (Başbakanlık) önünde, boş bir otomobil durdu ve içinden Mr. Attlee çıktı” der...

Churchill, basın hakkında da, “Onunla da, onsuz da yapamayız” demişti.

Türk-Osmanlı siyasi tarihinde de, devlet adamlarının, rakipleri hakkında “latif” üsluplu, fakat acı dokundurmaları vardır! Amma, ben yakın siyasi tarihimizde, Sayın Başbakan Erdoğan kadar, öfkesine hakim olamayan bir devlet adamı, bir Başbakan hatırlamıyorum! Korkarım, siyasi hayatı bir gün, öfkesi içinde sona erecek! Onunla mücadelenin en iyi yolu onu kızdırmak, öfkelendirmek! Gene Churchill, bir rakibi hakkında “Adama yeterince ip verin, kendi kendisini asacaktır” demiş.

Erdoğan’ın işgüzar danışmanları mı, konuşma metnini eline veriyor, yoksa kendisi mi dolduruşa gelince, aslına rücûediyor, sözlerinin varacağı noktayı ve bunların, kendi aleyhinde kullanılabileceğini fark edemiyor. “Üslubu beyan, aynı ile insan” derler! Eski dönemlerinde, mesela Atatürk Cumhuriyeti ve “Türklük” hakkında, söyledikleri ve Başbakanlığı esnasında da, söyledikleri, “antolojileri” dolduracak. Hatta böyle “antolojiler” şimdi, internette dolaşmakta! Hem de, “montajsız” olarak!

SON İNCİLER

CHP yeni Genel Başkanına Parti Grubunda son söyledikleri bu “antolojilere” girecek gibi. Kılıçdaroğlu’nun, “Recep Bey” demesi onu kızdırmış. Cevaben, “Kemal Beyefendi hazretleri” deseydi, daha zarif, daha ince ve anlamlı olurdu. Ama Erdoğan, “tribünlere oynamayı” tercih ediyor, “tribünlerin” kendisini daha iyi anlayacağını farz ediyor. Fakat neticede, siyasetin kalitesini “amigolar” seviyesine düşürüyor. Ve sonunda, zehirli “baldıran otunun”, kendisine de içirilebileceğini, galiba pek anlamıyor! Kısacası; Erdoğan’la mücadelede, en iyisi, onu kızdırmak! Bu da çok kolay!

MANŞETLER VE YANDAŞLAR

Son Grup toplantısında Kılıçdaroğlu’na atfen demiş ki; “Manşetle gelen, manşetle gider. Bir önceki genel başkanlarının, nasıl manşetlerle alaşağı edildiğini görsünler ve ondan ibret alsınlar.” Bu sözler, hemen sonra “bir kısım medyayı”, “Candaş-yoldaş medya” diye, adeta küçümsemesi de “medyanın” gücünü kabul etmesi, demek oluyor! Aynı şey, kendisi için de söylenebilir! “Yandaş-yalaka” manşetlerle gelenleri de, sonunda “Candaş ve yoldaş” manşetler ve yazılar “götürebilir”. O zaman Erdoğan’ı, “yalaka, yandaş ve yanaşma” medyası bile kurtaramaz!

KADER

Erdoğan, Zonguldak’taki son grizu faciası üzerine de, “uçlarının” nereye varacağı hemen belli olan talihsiz sözler söyledi: “Ölmek madencilerin kaderidir” dedi... Churchill ile başlamıştık, gene onun bir sözünü hatırlatayım; “Politikacılar, kaderlerini kendileri tayin ederler”.  Erdoğan CHP hakkında da demiş ki; “Tenekeyi istediğiniz kadar altın sarısına boyayın, altın olmayacaktır. Teneke tenekedir. Bu CHP zihniyeti kolay değişmez”... Ne zarif! Ancak unutmasın; insanların arkasına “teneke” de bağlarlar! ***

VE 27 MAYIS

Bugün 27 Mayıs Darbesinin yıl dönümü. Benim için çok acı bir gün. 27 Mayısı ve anılarımı gelecek Pazarlık köşemde yazacağım.
 

Yayın Tarihi : 27 Mayıs 2010 Perşembe 10:57:53


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?