25
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Ölümcül Kumarda Restleşme

“Balyoz”, ülkede kasten yaratılan gerginliğin zirvesi. Türkiye’nin, Türk milletinin varoluşu üzerinden ölümcül bir kumar oyunu oynanmakta! Bu “oyunun” son perdesi, aşaması “restleşme”. Artık bütün kartlar gösteriliyor! Kimin kazançlı çıkacağı belli değil ama muhakkak ki bu oyun, çok tehlikeli bir oyun! Birileri ateşle oynuyor ve netice ne olursa olsun, sonunda galibi yok... Daha doğrusu, bir “galip” olsa bile bedeli herkes için ağır olacak!

Artık kimsenin şüphesi kalmamalı; bu oyunda “karşı tarafın” maksadı Atatürk’ün kurduğu T.C.’ye, devrimlerine, “karşı devrim”! Karşı devrimcilerin, “şeytan ittifakının” bacakları ve organları mâlum. “Taraf” Amiral gemisi ise, destroyerler, denizaltılar, mayınlar, AKP yandaşları yalakaları, cemaate bağlı gazeteler ve TV kanalları. İlk hedefleri Türk Ordusu. Batırılırsa, gerisi kolay!

BU NE CESARET?

Taraf’ın, artan küstahlığı ve pervasızlığı nereden kaynaklanıyor ve bu gazete nereden besleniyor, cesaret alıyor, kimlerden bilgi alıyor? Asıl ortaya çıkarılması gereken bu!

Küstahlığının son örnekleri “Genelkurmay yalan söylüyor” manşeti ve başta Ahmet Altan, yazarların yazıları. Ve her yeni tefrikada “Balyoz’un” ayrıntıları, açıklanıyor. Son tefrikada, Balyoz senaryosunda, Ordu içine de nifak sokuldu. Balyoz sürecinde isimleriyle 823 muvazzaf subayın da, “tasfiye edileceği” iddiası var! “Şuyuu vukuundan beter”. Maksat da zaten bu! Camilerin bombalanacağı iddiası da öyle değil miydi?

Ama küstahlığın-terbiyesizliğin son örneği Taraf’ın önceki günkü “Genelkurmaya Çağrı” sürmanşetinde idi. Meydan okuyorlardı: “Birinci Orduda seminer görüntüsü altında yapılan darbe toplantısıyla ilgili bütün bilgiler, belgeler, emirler, -kendi kaydettikleri konuşmalar- görev kâğıtları, fişlemeler elimizde!” Ve sıkı durun; Türk Ordusun Genelkurmayına, Genelkurmay Başkanına diyorlar ki: “Eğer gerçeklerle yüzleşecek cesaretiniz ve gerçekleri gördükten sonra gereğini yapacak dirayetiniz varsa elimizdeki bütün belgeleri size vermeye hazırız. Hazır olduğunuzda bize haber verin!”

Bu, ancak düşmanın Türk Ordusuna verebileceği bir ultimatom, bir meydan okuma! “Merdi Kıpti sirkatin söyler” derler. Bu, sözde mert hainler, açıkça casusluklarını ve Ordudaki gizli bilgileri “çaldıklarını” itiraf ediyorlar. Ve bununla övünüyorlar! Bu “casusluk” basım özgürlüğü uğruna, cezasız kalabilir mi?
Fakat başka, daha vahim bir “restleşme” de var. Başbakan Erdoğan’la, CHP Genel Başkanı Baykal arasında!

Erdoğan’ın, bu konuda tarafı zaten belli. AKP’nin Genel Başkanı olarak değil, Türkiye’nin “Başbakanı” olarak “Balyoz” iddiaları hususunda tarafsız kalması ve iddiaları objektif yöntemlerle tahkik ettirmesi gerekirken, muğlâk konuşuyor ve iddialara adeta prim veriyor! Diyor ki: “Gizli kapılar arkasında bu iş artık kalmıyor. Bir gün bunların hepsi ortaya çıkıyor. Artık yok böyle bir şey filan. Çıkıyor, çıkıyor. Bundan sonra kim bilir neler çıkacak?” Ve Baykal’a meydan okuyor: “Açıkla. Darbeden yana mısın? Çık adam gibi açıkla”.

Baykal’ın dediği gibi, Demokrasi bilek güreşi, restleşme midir? Erdoğan’ın anlayışı ve bu anlayış ülkeyi felakete götürür.

Gene Baykal; ‘Erdoğan, Genelkurmay Başkanı’nın ya da kuvvet komutanlarının doğrudan işin içinde bulunduğuna kani olmuşsa, onları görevden almalı’ diyor! Erdoğan kaçak oynuyor. Baykal ona “göster kartlarını” diyor.

Ancak çok tehlikeli sonuçları olabilecek bir “restleşme” durumu bu! Erdoğan’la, Baykal arasında kalmayacak!

Taraf zevkten dört köşe; kendi tezviratının değil, Ordunun, ülkeyi yorduğunu söylüyor ve “yurdun dört köşesinden” Orduya husumet mitingleri yapıldığını müjdeliyor.

Ateşle oynayan bu “ateşbazların” umurunda değil! Sonunda bütün bunlar, PKK eylemleriyle de eşleşince, maazallah bir iç çatışma çıkarsa mutlu olacaklar. Amaçları bu! Ordu gidince “yorgan” -ülke- kalır mı? Yorganı paylaşmayı bekleyen dış güçler çok. “Barış güçleri” olarak Türkiye’ye üşüşürler. O zaman görev, gene “Kuvvayı-ı Milliye” ye, Müdafaa-i Hukuk’a düşecek. Eğer geç kalınmadıysa! Benden de “rest” bu!***

SON DAKİKA: Bu yazı, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ konuşmadan önce yazıldı. Genelkurmay’da Kazım Karabekir Paşayı anma toplantısı çok anlamlı.

Yayın Tarihi : 26 Ocak 2010 Salı 11:27:56


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?