22
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

Otuz Bir Pare Top

Kayseri Güllük imamının torunu ve torna ultrası Ahmet Bey’in oğlu ve söylendiğine göre, Arap kökenli ABDULLAH, GÜL TC’nin On birinci. Cumhurbaşkanı olarak Birimci Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal’in makamına çıkıyor. Bu olay, Devletinin en yüksek makamının, seçkinlerin, “Birinci, Cumhuriyetçilerin” ve askerlerin tekelinden “kurtarıldığını” da gösteriyor! Gerici RENK dergisi zafer ilan etmiş: : “Halk Çankaya’da” -Atatürk’ün kalesi Çankaya!”.işgal edildi! Müjdeler olsun yurduma budunuma -: “en büyük bayramdır”!
Kutlamak için 31 Pare top atılsa yeridir, ama ne çare ki “ toplar askerlerin elişinde”. Yerine, Melih Gökçek Ankara’yı donatır, havayi fişekler atar.

GÜL’ÜN ÖZÜ VE SÖZÜ

“Gül’ü tarife ne hacet” deniştik: kokusundan bellidir- kokusu da çok geçmeden çıkar,
.”Dikensiz gül olmaz” ; Gül’ün” dikenleri’ “özü ve sözleri” de, bundan sonraki davranışları da ,“asker abileri” kızdırmamak için, “Rol yapıyorum ; “benim özüm sözüm birdir” dese bile, muhakkak takiye yapıyor… Insan gençliğindeki düşüncelerini törpüler, geliştirir, ama yetişkin bır kişi, politikacı olsa da, bantlarda ve zabıtlarda tespit edilmiş, , sözlerini, böyle yüzse kesen derece değiştirmişse ve ,”özü” değişmeyeceğine göre ,“takiye ve rol” yaptığı muhakkak! Yani, artık Çankaya’da, bir “aktör” olacak!
Makamına oturduktan sonra, kendisine yüz be yüz bunları sormayacağıma göre, bugün buradan sormak isterim: “Bır olan özünüz ve sözünüz” hangisi. O sözleri söylediğinizi külliyen inkâr mı edeceksiniz?
Onun yerine Taha Akyol cevap veriyor: “.Peki, Gül'ün eski sözleri? İyi ama o sözlere karşı çıkarak Erbakan'a karşı bu hareketi başlatmadılar mıydı?”Bu medrese mantığına ne demeli? Yani AKP, Erbakan’ın bu düşüncelerine karşı oldukları için çıkmış. Pekiyi unları daha önce, belagatle ifade etmiş olan Gül de, zamana ve zemine uyarak şimdi değişmiş… Siz söyleyin: bu “rol- takiye” yapmak değil de nedir? ?
Rica edeceğim: Gül , “özüm sözüm birdir ” diye rol yapacağına şimdi, Cumhurbaşkanı olarak yapacağı ilk konuşmada o söylediklerini “madde madde yalanlasın!” bunlara artık inanmıyorum “desin!

HAYRUNNİSA HANIM

“Cumhurbaşkanı” Gül, Eşi Hayrünisa Hanımı “ senaryo icabı Çankaya ‘ya çıkarmazsa bu bir fedakârlık değil, rol ve senaryo icabı olacaktır – çıkarırsa da oyunun ismi “Maskeli Balo”!
Yalakalar ,” “demokrasinin emri” ve Gül’ün meziyetleri, başarıları karşısında, “türbanın “ ne emi var” diyorlar. Çok önemi var çünkü hiç kuşku yok, “türban” Gül’ün ve mensubu olduğu cemaatin zihniyetini temsil ediyor. Ve biz Atatürkçülerin de asla- demokrasi icabı” alışamayacağımız budur.
Takkeli yalaka Taha Akyol, Gül’ün neden Çankaya’ çıkamayacağının gerekçelerini ; – eşinin türban için AİHM’ YE başvurmuş olmasın kamusal alan “saplantısını vb ” “başka ?” nakaratıyla geçiştirdikten sonra, “bu konuda hukuki yasak yoktur; Sayın Sezer'in kişisel tercihi, "hukuk" değildir.”"” diyor. . Hukuki yasak –o da belki – yoktur ama bu konuda derin bır toplumsal duyarlılık vardır.
Ve Akyol der ki :” Hayrünnisa Hanım bazı dış gezilerde eşine refakat etti. Batı'da bir tek ciddi devlet adamı bunu yadırgamadı.” .
Akyol yanılıyor: ben yabancılarla temaslarımdan biliyorum ki. Bazıları “kişisel tercih” deseler bile, gene de “yadırgıyorlar” ve Atatürk Türkiyesi manzaralarının bu kadar değişmiş olmasına hayret ediyorlar. Bazıları da , “ne hoş bır tuhaflık” diye bakıyorlar.
. Gül, Avrupa’ya hatta Mısıra Suriye, Fas ve Tunus'a gidince oradaki devlet adamlarının, hatta ı başları açık, modern giyimli Müslüman eşleri arasında. Hayrunısa Hanımı, başı türbanlı ve eteğine kadar kapalı görünce, biz yadırgıyoruz, rahatsız oluyoruz – Atatürk’ün “ Çan kayası”ndaki, eski fotoğrafları özlemle hatırlıyoruz…
Şeriatın – pardon Demokrasinin – kestiği parmak acınmaz ama en azından ufunet yapar

Yayın Tarihi : 21 Ağustos 2007 Salı 14:53:25


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?