30
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

Oy Uğruna Ne Hilaller Batacak?

Evet; “neler yapmıyoruz, “seçim ve oy” için kimilerimiz öldü, bazılarımız Silivri’de, Hasdal’da, kimileri ise, seçim nutukları söylüyorlar!

Osmanlı döneminde, Padişahlar cülus - tahta çıkış - ulufeleri dağıtırlardı. Şimdi ise, daha “Padişah” olmadan, herkese, her kesime, ulufeler dağıtılıyor. Vaatler veriliyor… Kimin sırtından, kimin kesesinden ve ne pahasına? Merak etmeyin; seçimlerden sonra, gene iktidar olurlarsa, bunları milletin burnundan fitil fitil getirirler.

Her dönemde, her seçim öncesinde, iktidarda olanlar, böyle yapmışlardır; ama bu kadar kör gözüne parmak değil!

Zamanında kızdığım, rahmetli Aziz Nesin, maalesef haklıymış; korkarım necip halkımız, bir torba erzaka, ıskarta beyaz eşyaya, kanacak.

“Torba” dedim; Erdoğan’ın seçim torbasında neler yok... ”Bedelli Askerlik” -şimdilik rafta- zaman zemin müsait olunca bu da indirilir…

“Torbanın” içindeki en önemli şey: “AF”… Tutuklama sürelerin indirilmesi, vergi ve prim borçlarına affı -öğrencilere af- katillere af vb. Şükürler olsun, bu sefer APO’ ya “af” yok, ama galiba dolaylı olarak ona da, PKK’lılara da, bir çeşit aflar var!...

Torba afları. Bir tarafından, öğrencilere af, Öcalan’ı da kapsayacakmış… Abdullah Öcalan’ın, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden 1978 yılında ayrılsa da devamsızlık nedeniyle, resmen 1986 yılında atılan Öcalan, aftan yararlanarak üniversiteye dönebilecek, üniversite eğitimine başlayabilecek!

Eh, İmralı’da İngilizce örgenimi kursları aldığına göre, neden olmasın; “Kürdistan Cumhurbaşkanlığı” için faydalı da olur! “Olamaz” demeyin: Neler oldu. Daha neler olacak…

“SAYIN APO”

Hani, Erdoğan, APO ve PKK ile pazarlık yapıldığını söyleyenlere, “alçak – şerefsiz” demişti. Sonra kokuları ortaya çıkınca, tevil edildi; “devletin bazı kurumları yapıyor”dendi. Haydi, bunu da “yedik”; Dünyanın en ciddi, en iyi haber alan gazetesindeki, ”Kandil” haberine -PKK- Murat Karayılan röportajına bakın: Kandil dağına giden NY TIMES yazarına göre, ”silahlı adamlarının koruduğu bölgede ’kanun’u temsil ettiğini ve Erbil yolu üstünde kontrol noktası oluşturan Karayılan: “Türkiye’de yetkililer partinin kendisiyle müzakere yapıldığını reddetseler de barışın uzatılması için gizli görüşmeler yapılıyor” demiş...

Yazarın başka iddiası:“AKP Hükümeti, güya Karayılan grubunu marjinalleştirmek hakikatte “seçimler” için Kürtlere yeni jestlerde bulunacak.”

Kısacası, Hükümetin, APO ile doğrudan görüşmeler yaptığı, artık ap aşikâr da, bunun bir de öteki tarafı var. Yazarın da söylediği gibi “bu pazarlıklar” seçimlerden önce, "milliyetçileri", halkın bir kesimini rahatsız ediyor. Erdoğan teraziyi dengelemekte, bu “satrançta”, başarılı olacak mı? Yoksa ne İsa’yı, ne Musa'yı ve muhakkak, ne de Hazreti Muhammed’i memnun edecek mi?

Fakat APO, henüz Siyasal Bilgiler doktorası yapmamış olsa da, muhakkak ki, zaman ve zemine göre, oynamayı bilen, mahir bir taktisyen ve de stratejist! … DTP’lider ve Belediye Başkanlarının, şu bağlam ve ortamda “Demokratik Özerklik ve İki Dilli Hayat” açılımlarının PKK ve bölücülük için ters netice vereceğini anladı, taktik hatası yaptıkları, zamansız konuştukları için, adamlarını, sert bir şekilde, azarladı… “Tornistan” emrini verdi… Onlar da, hemen “biz öyle demedik, böyle demek istedik” diye ağız değiştiriyorlar, “tornistan” ediyorlar! Emir, Kandilden değil, “büyük” yerden! Tabii, yutarsak!

Evet, “taktisyen” eşkıya başı APO, nam-ı diğer, “büyük Stratejist”, müstakbel Kürdistan Başkanı Abdullah Öcalan, şimdi koca Türk devletiyle, kedinin fareyle oynadığı gibi oynamakta. “Ateşkesi” zamana ve zemine göre uzatıyor, kısaltıyor. Kâh, ”Kürdistan” diyor, şimdiyse, “tek bayrak- tek dil” diyor. Hangisine inanancağız? Taktik ustası APO’ya mı, yoksa “strateji bilgesi” Öcalan’a mı?

APO veya Öcalan, sonunda, muhakkak, soyadında olduğu gibi Türk Devletinden, Türklerden, “öç almak” isteyecektir! Bazılarını, bazen herkesi de, aldatabilse ve AKP iktidarını, şimdi aldatsa bile, bizi hiç bir zaman aldatamayacak! Üniversiteden diploma alsa da, APO, hep aynı APO ve geçerli olan da, eşkıya kimliği ve 1984 manifestosu!

Son sözüm: AKP-Erdoğan “af torbasında” APO var, katillerin, eşkıyaların tutuklama sürelerinin, kısaltılması var da, Ergenekon sanıkları hakkında olumlu bir ümit bile yok… Onlar oralarda sonsuza kadar yatacaklar. Bu, AKP’ye oy mu getirir, yoksa oylara mı mal olur? Oy uğruna ne hilaller batacak. Göreceğiz. ***

Yayın Tarihi : 5 Ocak 2011 Çarşamba 00:12:45


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?