Öyle Bir Yara ki!..

AKP Genel Başkan Yardımcısı Mir Dengir Fırat, “baklayı” – AKP’nin “baklasını” ağzından çıkarmış: New York Times gazetesine “Atatürk devrimleri" için: “Türk toplumu bir ‘incinme’ yaşamıştır… Bir gecede kıyafetlerini, dillerini değiştirmeleri istenmiştir. Dini yaşama biçimleri ortadan kaldırılmıştır” demiş ve eklemiş: "Bu travmayı yaşamayan toplumlar, insanların nasıl giyindiklerine ilişkin tartışmaları anlayamazlar”! Demiş!

TRAVMA-YARA

“Travma” “yara” demek: Yani, bu tıngır mıngır adama göre, Atatürk ve devrimleri, Türkiye için bir yara! Ama onlar için, öylesine derin-can evlerine dokunan bir “yara” ki, bu, Laik Cumhuriyet düşmanı gericiler –, “okuyarak, üfleyerek, ulemaya danışarak”, bu ” yaradan” henüz kurtulamadılar! Hala uğraşıyorlar! Bütün sıkıntıları da bu!

Fırat’ın bu sözleri beni şaşırtmadı. Kendisinin ne olduğunu çok önce yazmıştım!

Bu sözlerin, Yargıtay Başsavcısı Yalçındağ’ın Anayasa Mahkemesinde yapacağı konuşmada, konuşmasında delil olarak yer alması gerekir!

Şimdi AKP mahfili telaşta: Dengir Fırat’ı “sözlerin, doğru da –şu sırada söylenmemesi gerekir;” zamana, zemine ters düştü “ diye eleştiriyorlar! Yoksa hiç şüpheniz olmasın; onların da “zikirleri- fikirleri “ aynı! Erdoğan ve Gül’ün İktidara gelmelerinden evvelki sözlerinde, bunun onlarca delilleri var!

Bazıları hala Anaysa Mahkemesinin yetkisi vardı -yoktu diye tartışa dursunlar; asıl “anakronik” olan, Cumhuriyete ters düşen, bugün Türkiye Cumhuriyetinde Mir Dengir Fıratların, iktidarda olmaları!

Fakat AKP’li Dengir Mengirler, yalnız değiller; takkeli-takkesiz, liboş, sözde aydınların da, Mustafa Kemal Atatürk hakkında düşündükleri de aynı! “Kemalistlere - Kemalizm” çatarken aslında Atatürk’e, Atatürkçülüğe vurmak istiyorlar… “Hangi Atatürk?” diyerek, Mustafa Kemal’in sözlerini tarihi çerçevesinden çıkararak, sanki Atatürk’ün ve düşüncelerinin “değişkenmiş” demeye getiriyorlar, Onlara göre “Atatürk” sanki bukalemun- Büyük Nutuk’u da adeta uydurma.

Geçen gece Ahmet Hakan'ın “Tarafsız bölgesi”nde, bu adamlar aynı şeyleri söylediler ve Mustafa Kemal’in “manda istediğini” dahi, utanmadan, iddia ettiler’

Gafil kızların ”Atatürk’ü sevmemelerine” neden şaşıyoruz. Onların hocaları sanki seviyorlar mı? Sevmeye mecbur da değiller. Bari yalan söyleseler dürüst olsalar- takiyye yapmasınlar!

Evet; Atatürk ve devrimleri onların derin acısı -travması- Fakat biline ki, Tek Mustafa Kemal Atatürk var- ve onlar da liboş yandaşları da, bu ”yaradan” kolay kurtulamayacaklar!***