27
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

Öyle Olursa, İşte Böyle Olur!

Haklı çıkmanın, tarifsiz acıları içindeyim; daha önce, mesela Güneydoğu sorunu, APO hakkında, yazdıklarım birer birer doğru çıkıyor… AB hakkında yazdıklarım da tahakkuk ediyor ve daha da edecek, Cumhurbaşkanı Gül’ün onayladığı “askerlerin siviller tarafından yargılanmasını öneren yasa” hakkında da, tahminden öte gördüklerim de, tahakkuk edecek… Ergenekon Davasının Türkiye’yi nasıl dipsiz bir girdaba soktuğu hususundaki tespitlerim de! Bunların, hem de çok geçmeden, doğru çıktığını görmeme ömrüm vefa etmeyebilir, ama sizler göreceksiniz… O zaman beni hatırlayın!

BÖLÜCÜLER AZAR

En önemli, son kanaatim, Ergenekon kargaşasının – ve son “sivilleştirme” yasasının TC ve Milleti için çok ağır maliyeti olacağı! —Türk devleti böyle zayıf düşünce, düşürülünce, düşmanlar, özellikle, Kürtçü Bölücüler azıyor! Nasıl azmasınlar Ki. Güneydoğuda onlara karşı kahramanca çarpışanlar Silivri’de yargılanıyor. Şimdi daha beteri, sivil savcılar, celp çıkaracaklar ve polisler tarafından, sivil savcıların huzuruna götürülecekler… Siz DTP/PKK olun da bu durumda, keyiflenmeyin, “askerlere oh olsun, öcümüz alınıyor” demeyin! Daha vahimi, bunlar oldukça, subaylarda ast subaylarda savaşmak azmi de kalmayabilir!

ÜLTİMATOM

Ve tam bu sırada, DTP Başkanı (Nasıl, neden) Türk’ün, kendilerini kabul edecek Cumhurbaşkanına götüreceği öneriler… En başta; “Öcalan'la görüşmelere başlansın”! Sonra, 7 maddelik “kesin uyarı”; “demokratik özerklik ve eyalet sistemi kabul edilsin, Kürtçe de resmi dil olsun, bölgenin doğal zenginliği paylaşılsın”… Tek, anamızın nikâh kâğıdını, devletimizin Anayasasının tümüyle ortadan kaldırılmasını ve sonra da TÜRKİYE  Topraklarını “Büyük Kürdistan’a “ ilhak edilmesini” istemedikleri kalıyor. İstemelerine ne hacet; bu gidişle, bu da olur! Ve şu sırada, PKK’nın dağlarda eylemlerini arttırmasına, kentlerde devam etmesine, “Biji APO” seslerinin yükselmesine de dikkatleri çekerim… Sözde “Barışı” zorlamak için mi? Yoksa “zafer” avareleri mi?

Bunlara da olmaz demeyim, olur çünkü emir büyük yerden: “AB öyle istiyor” ve Gül’ün geçenlerde sözünü ettiği "iyi şeyler" bunlar olsa gerek!

Cumhurbaşkanı ve Başbakan, ilerde Eşkıya Başı Abdullah Öcalan’ı, Barış uğruna makamlarında kabul ederlerse de şaşmamalı…

RAFA KALDIRILAN HÜKÜM

APO, DGM tarafından idama mahkûm edildikten sonra, hükmün infaz edilmemesi, İmralı’da lüks hücrede “rafa” kaldırılması, Güneydoğu ve PKK konusunda, geçmiş hükümetlerin gafletlerinin en büyük kanıtı. Bu gaflete o zaman Koalisyonda Başbakan Yardımcısı olan Devlet Bahçeli de ortak olmuştu! O zaman yazmıştım, söylemiştim ve Bülent Ecevit’e de, dostça söyledim…”Bu adam ilerde Mandela olur, başımıza bela olur” diye. O Bana “onu çelikten bir konserve içine koyacağız, artık hiç kıpırdamayacak” demişti! Şimdi ne oldu?

Acaba o da, bazı çokbilmişler ve de onu telkin ederlerken “idam edilmemesi” koşulunu koşan, ABD’nin de telkinleriyle, “ilerde Barış için –ihtiyaç halinde, kullanılabilir ” diye mi, rafa kaldırılmıştı?… Şimdi ihtiyaç hâsıl mı oldu!
Bunun ne büyük gaflet olduğu anlaşılacak!

APO, İmralı’ya tıkıldıktan sonra, Kürt-Türk Demokratik Cumhuriyetinin kurulmasını önermişti… Bu gidişle, Abdullah Öcalan (nam-ı diğer eşkıya Apo) 2. Cumhuriyetin,”eş Başkanı” da olur!

ERGENEKON SÜRECİ

2008 yılında başlayan Ergenekon süreci davası, Silivri’de devam ediyor. Daha ne kadar süreceği, yeni dalgalar ve iddianamelerle sürecin daha kaç canın alınacağı belli değil. Bu yargılamalarda izdiham yaşanmakta olduğunu nazarı dikkate alan Adalet Bakanlığı, 740 kişililik yeni bir duruşma salonu inşa ettirmekte… Ve dünyanın en büyüğü olacak diye iftihar ediyorlar… Daha büyükleri- hatta bütün Türkiye kapasiteli salonlar da yapılır! “Ergenekon” bir davda, yargılama olmaktan çıktı kurumsallaştı… Yeni yasa çıktıktan sonra “askeri sanıklar” bu “kurumda” yargılanacaklar… “Kurum” tamam, Adalet arkadan gelsin!***
 

Yayın Tarihi : 11 Temmuz 2009 Cumartesi 10:36:14


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
sadi IP: 88.231.79.xxx Tarih : 12.07.2009 20:33:01

Mustafa Kemal'in, 22 Kasım 1918 tarihinde, Valide Camii toplantı yerinde Vahideddin ile yaptığı beşinci görüşmesindeki söyleşiler:

- Vahideddin: "Ordunun komutan ve subaylarının sizi çok sevdiklerinden eminim.."  Mustafa Kemal tarafından burada, Vahideddin'in sözleri kesilir.

-Vahideddin devam eder: "- Bana teminat verirmisiniz ki bana, onlardan (Türk

komutanlardan) bir zarar gelmeyecektir ?"

-Mustafa Kemal: "-Ordu tarafından aleyhte harekete ait duyduklarınız mı var

 efendim ?!."

-Padişah gözlerini kapar, olumlu ya da olumsuz bir şey söylemez-

-Mustafa Kemal: "Gerçi ben İstanbul'a geleli birkaç gün oldu. Buradaki durumu yakından bilmiyorum. Fakat ordu komutan ve subaylarının zatışahanenize karşıbulunması için hiçbir sebep olabileceğini sanmıyorum. Onun için temin ederim ki hiçbir fenalık beklenemez."

- Vahideddin: "Yalnız bugünden bahsetmiyorum peki, bugünden ve yarındansonra ne olacak !, siz akıllı bir komutansınız, akadaşlarınızı yatıştıracağınıdan eminim."

MUSTAFA KEMAL, SÖYLEYECEKLERİNİ SÖYLEMEDEN, İSTİHZALI BİR GÜLÜMSEMEYLE VAHİDEDDİN'İN YANINDAN AYRILIR.

Sadi Borak'ın "Atatürk'ün İstanbul'daki Çalışmaları" adlı yapıtından alınmıştır. Sayfa: 189