22
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

Parti

Türkiye yorgun… Yollar yorgun… Biz yorgun, …halk yorgun... Medya yorgun: siyaset, Partiler yorgun! “İnce yollar”,uzun, ama sonu yok gibi! Ve de ,“yolsuzluklar” devam ediyor… Evet,- yollar yorgun biz yorgunuz, ama sorunlar bitmiyor!

En can alıcı nokta: İktidar Partisinin, AKP’nin, göstermese de, 22 Temmuz seçimlerinden muzaffer çıkmış olmasına rağmen. yorgun düşmesi! …”Mağlup ayılır, sayılır, bu yolda galip”: “metal yorgunluğu “ bir taraftan – zafer sarhoşluğu öte taraftan, iktidar yanlışlar yaptırmakta, ; nefesi kesilecek gibi!

“Referandum fiyaskosu”, yorgunluğun neticesi mi? . Yoksa ,”zaferden” bilistifade, bilinçli olarak, rejim değiştirmek çabası mı, ve böylelikle soluk almak mı? Öyle ya, Cumhurbaşkanını halkın seçmesi, esasında, ilke olarak, doğru olabilir, ama rejimin bugünkü , “ kuvvetlerin ayrılığı” ilkesinden Başkanlık sistemine – “kuvvetlerin birliğine” değiştirecek! Bu sistemin, yasal, Anayasal zemini hazırlanmadan, Başkanın halk tarafından seçilmesinin kargaşaya hatta yeni bunalımlar sebep olacağı aşikâr! !

Halkın seçeceği yeni Cumhurbaşkanın 11, yoksa 12. olacağı da “mini” bir sorun! Her ne hal ise, kaçıncı olacaksa, Cumhurbaşkanının AKP’nin Cumhurbaşkanı olacağı kesin! Bu, metal yorgunluğunu giderir mi?

CHP
Ana muhalefet Partisi. CHP’nin ve Genel Başkanın da yoruldukları ortada. Baykal’ı, öteden beri, içerden ve dışardan çok yordular. Baykal, seçimlerde çok iyi performans gösterdiği halde yenilginin faturası ona çıkarıldı. Önümüzdeki. Kurultay’da düşürülmesi ihtimali var. Endişe, yerine Milliyetçilik karşıtı. AB yanlısı bir Genel Başkanın gelmesi. Bakalım CHP soluk alabilecek mi?

MHP
MHP’nin tabanı hiç yorgun değil. Devlet Bahçeli’nin, Gurup Toplantısındaki son konuşmasında çok güzel öğeler vardı, ama genel stratejisin deriniğine, ben vakıf olamadım Umarın Sayın Bahçeli’nin bir bildiği vardır ve inşallah AKP ıle ortaklık veya payandalık düşünmüyor, AKP’ye rakip olmayı amaçlıyordur. Ama doğrusu, “açılımlarıyla” liberal-liboş yazarları hoşnut etmesi, beni düşündürüyor!

DİGERLERİ
Türkiye’de kaç Parti var; sayısını bilmiyorum. Çoğunun. Adları tabelaları vb. var, ama ”sanları” yok… DTP’yi PKK uzantısı olduğu için, hiç saymıyorum.çç ÖDP (Özgürlük ve Dayanışma Partisini” de geçin bir kalem. Perinçek’in, İşçi Partisi Mecliste yok, ama, tabanı ve Genel Başkanı hiç yorgun değil. Ermeni Soykırımı konusunda çok canlı mücadele veriyor.

Geriye kalanlar; Erkan Mumcu’nun ANAP’ı, harakiri yaptı. Mehmet Ağar, DYP’yi- Doğru Yol Partisini, topuğundan vurdu… Bu Partiler arık , saf harici! Bakalım “istirahat” onlara yarayacak mı?, Yoksa, parlak geçmişlerine rağmen, siyaset sahnesinden silinecekler mi?

YENİ BIR PARTI –YENİ BIR LİDER
Bu tablo, açıkça, yeni, yorulmanmış bir Partiye ve yorgun olmayan, yeni bir lidere, ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Daha açıkçası, bugün, her şeyden fazla gerekli olan,”Atatürkçü, Laik –üniter ulus Devletinin, yaşaması için, yollara dökülen ve şimdi sahipsiz kalan, milyonları örgütleyecek, tek çatı altında toplayacak bir lidere ve Partisine ihtiyaç var.
Yeni oluşumları ihtiyaçlar yaratır. Bu nasıl olur? Yeni Parti’yi kim, kimler kurar ve “lider” kim olur?
Bir ikilem vardır: Liderleri toplumlar zorunluluklar mi yaratır? Yoksa, liderler mi toplumları harekete geçirirler? Galiba, ikisi de birden. ! Büyük bir ihtiyaç olduğu belli- *toplum da hazır… Liderini bekliyor!

GÜL’ÜN İMTIHANI
Abdullah Gül’ün, Avrupa seyahatinde “Avrupalılar, Gül’ü terlettiler, ama o, başarılı bir imtihan verdi “ diyorlar; Düşünün. TC Cumhurbaşkanı, yabancılar tarafından sorguya çekiliyor, imtihan ediliyor ve onlardan “iyi not” aşıyor… Bununla da iftihar ediyoruz! Atatürk’ü bu sözde halefinin, , Avrupalılar tarafından imtihan edilmesi onurlu bir millet için ne kadar acı! Farkında mıyız?

Beni rahatsız eden başka bır şey vardı: Hayrünnisa ısa Hanımım Avrupalıların huzuruna türbanlı ve tesettürlü çıkması!

Fransa’da, Türkiye aleyhtarı bir afişte, türbanlı –tesettürlü “Türk” kadın, u Fransız gencine saldırıyor’
Cumhuriyet’in, o güzel yıllarında, Türkiye’nin dünyadaki ve Avrupa’daki, fesli - çarşaflı eski imajı değişmişti. Böyle resimler, karikatürler çıkınca, milletçe infial gösterilirdi; . Elli ı yıl, geriye gittik; AKP sayesinde gene bu imaj var. Ama maalesef infial pek yok!

BİR FES OLAYI
Atatürk döneminde, zamanın Mısır Büyük Elçisi, resmi bır ziyafette, o sırada çıkan kıyafet Kanununa, aklınca meydan okumak için faslı gelir ve sofraya, başında fesle, oturur. Atatürk’ün bir işareti üzerine, babam Kılıç Ali ,gider, Büyük Elçi'nin başından fesini alır ve eline verir! ***

Yayın Tarihi : 6 Ekim 2007 Cumartesi 09:28:22


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?