TC Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Balıkesir’de milletin duygularına ve öfkesine tercüman olan, “Sayın Bakan şehit cenazesi görmek istemiyoruz” diye bağıran bir vatandaşa –aynen- “Askerlik yan gelip yatmak yeri değildir’” diye cevap verdi. …Bu sözleri, Televizyonda, kendi ağzından duyduğum halde, ,kulaklarıma inanamadım: Erdoğan, daha önce de, gergin olduğu için ve kızınca ağır sözler söylemişti.

Ama, milletin, bu kadar duyarlı olduğu bir konuda ve bu zamanda, şehitler toprağa verilir, her an da yeni şahadet haberleri gelirken -ve de Hükümet ülkemizdeki eşkıya ile mücadelede başarısızken,- TC’nin Başbakanının, bu kadar acımasızca , pervazıca konuşabileceğine ihtimal veremdim. “Acaba yanlış mı duyuyorum veya acaba sözler, çerçevesinden mi çıkarılmış” diye düşündüm. Ancak, konuşmanın tamamını okuyunca, Erdoğan’ın şehitleri ve cenazelerini, ne kadar hafife aldığı, adeta olağan saydığı ortaya çıkıyor… En hafif tepki şu olabilir: “herhalde azgından çıkanı, galiba duymuyor.

Hepimiz, bütün Türkler askerlik yaptık ve askerliğin “yan gelip yatmak olmadığını” iyi biliriz. Ve vatan için şehit olmanın, Türklerin için en yüksek mertebe, gaziliğin de büyük şeref olduğunu da çok iyi biliriz.

Gerçek Türk vatandaşları, yakınlarını kaybeden analar, babalar, bacılar ve eşler, ağlarlar dövünürler, ağıt yakarlar, haklarını vatana helal ederler, hatta babalar ”bir oğlum daha olsaydı, onu da vatan için feda ederdim” de derler. 

TC Başkanın bu şekilde, verilecek kayıpları olağan sayıp adeta fütursuca, konuşması, duyarsızlıktır. üzerlerindeki toprak henüz kurumamış olan şehitlere saygısızlıktır!

TIK NEFES
Başbakan, terörle mücadelenin “uzun soluklu” bir mücadele olacağını ve şehitler varılmasının olağan olacağını” söylemiş, Balıkesir'de bağıran, vatandaşın dile getirdiği, tepki, ülkenin birlik ve bütünlüğü uğruma verilen ve verilecek şehitler hususunda değil: Bütün vatandaşların – hepimizin -tepkisi , .bu iktidarın,, bir taraftan AB hayali uğruna, "uyum yaslarıyla" terörle mücadelede güvenlik kuvvetlerinin elini, kolunu bağlamasına ve de ABD ‘den icazet beklemesine- “tık nefes” olmasına, iktidarsız kalmasına! Ve bu böyle iken, Türk askerlerini AB ve ABD istiyor diye Lübnan cehennemine, gayya kuyusuna itilmesine!

Lübnan’dan şehit tabutları ve uzuvlarını kaybetmiş askerler gelince ,bu, Başbaknın deyimiyle, “ sembolik” olmayacaktır, Bu kayıplar, vatan savunması ve milletin yüksek çıkarları için verilmediği için de, hiçbir ana baba, . Erdoğan’a, AKP hükümetine “helal olsun “ demeyecektir. . 

BİLAL OĞLAN.
Başbakan’ın oğlu Bilal, şimdi Amerika’da. Burada olsaydı ve hatta diğer birçok emsalleri gibi askerlik görevini -,belki- Güney Doğu’da, hatta Lübnan ‘da yapsa idi. Başbakan, aynı rahatlıkla “ git oğlum git ya şehit ol. ,ya gazi” diyecek ve “kına “yakacak mıydı?
CHP Milletvekili ş Berhan Şimşek, daha Erdoğan’ın konuşmasından önce, verdiği bir soru önergesinde. : “Sizin kendi çocuklarımız arasında; askerlik çağları geldiği halde Askere gitmeyenler var mı? Askerlik yapmalarında. Yurt dışında olmaları ve çalışıyor olmaları bir neden midir? Terör riski ş altında vatani görevlerini yapan ve çatışma riskini bile bile Lübnan! A giden askerlerimizin yanında sizin çocuklarınız da askerlik yapmasını ister misiniz? … 

Sayın Başbakanın şehitler- gaziler konusundaki ilgisizliği ve duyarsızlığı, aslında lığı şimdiye kadar hiçbir şehit cenazesine gitmemiş olmasından ve uzuvlarını kaybetmiş iş gazileri, hastanelerde bir kerecik olsun ziyaret etmemiş olmasından belli! 

Erdoğan bu son sözleri karşısında, yurdun her köşesinden ve er kesimden milli tepki ve öfke muhakkak ağır olacaktır. Ama Başbakanın bu zihniyeti ve tutumu acaba bazı AKP’li milletvekillerinin Tezkere oylarına tesir edecek mi? Göreceğiz. Bu da, “ Tezkereye” oy vermiş olanların da zihniyetlerini - ve duyarsızlıklarını gösterecektir. 

Başbakan. Tepkiler üzerine sözlerimi “açmaya” teşebbüs etti. Bu sefer de “Askerlik turistik mekân değildir” dedi. Özür “kabahatten” de büyük! Ne yaparsa yapsın “tevil” mümkün olmayacak! Ne kadar tevil etmeye çalışırsa çalışsın,, bu sözleri , muhtemelen,ı Cumhurbaşkanlığı adaylığına talip olacak Erdoğan’ın ömrü boyunca,. değirmen taşı gibi boynuna asılı kalacak.
Bir yazımda kendisine “Pervasız Kabadayı” dediğim çin, benı mahkemeye vermiş ve mahkum ettirmişti. Şimdi “kabadayı” kelimesını kullanmıyorum ,, sadece “pervasız” diyorum ve gerisini- mülahazat hanesini-, açık bırakıyorum!

İktidarda olanlar önce Orta Doğu’nun nın tarihi kökenlerıu hususunda yeter bilgiye sahıp değiller. AB’den ve ABD’den esen rüzgarlara ve taleplere göre hareket etmekten - Ülkeyi bır Ortaçağ-Orta Doğu ülkesi haline getirmekten başka belli bır dış politıka hedeflerı yok.