İngilizcesi “Don’t Shoot the Messenger”, Osmanlıcası “Elçiye Zeval Yok” ve Omsalı dönemindeki gibi, “Posta ulağını vurmayın”! … WİKİLEAKS bombası, patladıktan sonra, sanıyorum ki çoğu yorumcular, siyasetçiler, özellikle bu bombanın “artı şoklarından” etkilenecekler, etkilenmekten endişe edenler, belgelerin içeriğini bir tarafa bırakıp, “elçileri", belgeleri açıklayan Julian Assange’ı, ona bilgileri ileten “er” Bradley Mannıng’ı yakalayıp kellelerini kesmek peşindeler… Bu kişiler yakalanır mı? Yakalasalar da hangi suçtan yargılayacaklar? ABD veya İsveç veya Assange’ın ülkesi Avustralya’nın, kanunlarının, hangi maddelerin dayanılarak ve Avrupa İnsan Hakları sözleşmesinin hangi kriterine göre? Herhalde çetrefil bir hukuk sorunu! “Basın Özgürlüğü” diye, mangalda kül bırakmayanlar Assange’ı yargılamak, cezalandırmak isterler ve de başarılı olurlarsa ve bu da evrensel “içtihat” teşkil ederse kendi kendilerini, inkâr etmiş olmazlar mı? Daha basiti var: “posta güvercinleri” kaza kurşununa kurban giderler; “uçurtmalar” da vurulur! Siteler kapatılır…
Bunları yazarken, hemen bir “mülahazat hanesi” de, açayım: ”Er” Manning’in eşcinsel olduğunu biliyoruz da, Assange’ın kim olduğunu, hangi amaçlara ve kimlere hizmet ettiğini tam olarak, henüz bilemiyoruz… Belki de hiç bilemeyeceğiz… Ola ki, bir “ barış gönüllüsü, barış havarisi, hakikatleri arayan bir ahir zaman peygamberi! Her ne olursa olsun, herhalde şimdiye kadar yaptıkları ve susturulamazsa yapacaklarıyla, dünyayı alt üst etti ve dünya siyasetinde yeni bir dönem açtı… İyi mi oldu – kötü mü oldu? Bir bakıma kaçınılmazdı: Dünyada hiçbir şey sonuna kadar gizli kalmıyor…
WIKILEAKS tam zamanında mı oldu. Erken mi oldu, yoksa geç mi kaldı? Hep birlikte göreceğiz… Benim, kişisel inancım; Türkiye için, tam zamanında ve iyi oldu… Dünya siyasetinde böyle bir “barsak temizliğine” ihtiyaç var. Belgelerde, belki, ülkemiz hakkında yalan-yanlış, masum kişilere zarar verebilecek, şeyler de çıkacak ama daha önemlisi de ortaya bazı hakikatler, yabancı güçlerin, bilinen fakat ispat edilemeyen, amaç ve projeleri hakkında “iplikleri” pazara dökülüyor!… Mesela, AB’nin 70 milyonluk halkı Müslüman Türkiye’yi, asla ve katta, Birliğe tam üye almayacakları, kendi sözleriyle, sabit olur ve bazı Avrupa Devlerinin, PKK’ya yardım ettikleri kanıtlanırsa, AB’nin nurlu yolunda, fütursuzca,”uyum uyum”, devam edilebilir mi?
Rusya’nın P KK’ya silah sattığı anlaşıldıktan sonra da, bu devletle dostluktan söz edilebilir mi? Ama şaşmamak lazım; Rusya “Komünist” de olsa, “demokrat” da olsa, kendi ezeli “Milli çıkarları” doğrultusunda, Türkiye hususundaki “kırmızıçizgileri” değiştirmez. O bize mahsus!
ABD ‘nin de, PKK’ya silah vb yardımlar yaptığı malumdu da şimdi, ”ilan” edilince, Ortadoğu ve Orta Asyadaki, başka “oyunları" deşifre olursa, bunlar, “çuval olayından” sonra olduğu gibi “halının altına” süpürülür mü? Türk-Amerikan “ilişkileri” Clinton ve Davutoğlu’nun iyimserliğiyle rayında devam eder mi?
“Ateşlerin dumanları” çıkıyor ve daha da çıkağa benzer. Bunlardan sonra hiçbir şey olmamış gibi davranmak, “reel politika” olmaz -gaflet- “budala politika” olur! En azından mukabil önlemler almak gerekiyor!
WIKILEAKKS, eğer, “musibetse”, bu “musibetten”, ülkemiz için çok “nimetler” çıkacağa benzer! Komplo teorilerini bırakalım, “güvercinleri “ vurmayalım, “nimetlerinden” yararlanmaya, ibret almaya bakalım!
Erdoğan da bir “devlet adamı” olarak olaya böyle bakmalı ve böyle değerlendirmeli… Oysa O, daha fazla, bu belgeleri yayınlayanlara, muhalefete “alçak, şerefsiz ve seviyesiz” diyor; Hangi “seviye”? Durduğunuz yere göre değişir! …
BAHÇELİ VE ÖYMEN
Muhalefetin CHP ve MHP’nin, WIKILEAKS belgeleri hususundaki yaklaşımları temkinli ve tevekküllü. Olayın, iyice aydınlamasını bekliyorlar ve “seçim malzemesi” yapmayacaklar! …
Onur Öymen, , Başbakan Erdoğan’ın belgelere yönelik tepkisini hiç beğenmiyor, fakat “Bu raporları dikkatle değerlendireceğiz. Bizim gerçeklere aykırı bulduğumuz ve paylaşmadığımız iddialar hakkındaki görüşleri ayrıca kamuoyuna açıklayacağız. Bakanlar ve bazı kişilerle ilgili yolsuzluk iddialarını da inceleyerek gerekli cevapları zamanında vereceğiz. Bu konuda büyükelçiliğin bazı kaynaklar tarafından yanıltıldığı izlenimindeyiz”… Yani demek istiyorlar ki, “seçim malzemesi yapmayacağız”…
Bahçeli’nin yaklaşımı da aynı, devlet adamı gibi: “Parti olarak, yabancı bir ülkedeki internet sitesine dayanarak ve sağladığı bilgilere bel bağlayarak, AKP hakkında hüküm vermeyiz. Bu AKP’yi biliyoruz, kaynağa ihtiyacımız yok; Bunları iç politikamızın malzemesi olarak kullanmayız. AKP ne kadar yanlışa düşse de ve ihanete uzanan hatalar yapsa da bunları biz milletimizden başka kimseyle konuşmayız ve iç politikamıza dışarından müdahalelerin yapılmasına kararlılıkla karşı çıkarız.”
Hem CHP den, hem de MHP’den vatanseverce hareketler! Keşke AKP bu özenleri anlasa ve aynı şekilde hareket etse! Nerde? ***