19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Recep Bey-Kemal Bey

“Recebim Recebim altın lira vereceğim/ Allah’ıma emanettir Kemalim”.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, nihayet buluştular. Biri birlerine nasıl hitap ettiler; “Sayın Kılıçdaroğlu-Sayın Başbakan-Sayın Erdoğan” diye mi, yoksa “Recep Bey-Kemal Bey” diye mi? Kameralar önünde saniyelerce, öyle candan el sıkıştılar ki, “rol icabı” değilse, iyimserler bundan “hayır”, kötümserler ise “evet” izlenimini çıkarabilirler!

Buluşmada asıl konu, “Terörle Mücadele” idi. Yıllardır Türkiye’yi kanatan bu mücadele, her şeyden önce, İktidarla ana muhalefetin ve de çoğu muhalefet partilerinin, kuruluş ve kurumların, ortak bir cephede buluşmaları ve ortak bir mücadele yönteminde anlaşmaları gerekir! “Diyalog” süreci başladı. İnşallah devam eder ve diğer muhalefet partileri ile de buluşmaya zemin olur. İlke olarak konuşmak savaşmaktan iyidir tabii, “monologa” dönüştürülmezse!

MHP FAKTÖRÜ

BDP’yi bırakınız bir tarafa, MHP, Bahçeli’nin sağlam duruşundan sonra ikna olur ve havanda su dövmek sürecine katılır mı? Benimkisi, kötümserlik “pişmiş aşa su katmak” mı? Hayır; realist olmak olmayacak dualara âmin dememek!

Önce; Erdoğan, hâlâ ısrarlı olduğu “açılım” ve vasıl olunan netice hususunda, Kılıçdaroğlu’na bilgiler verdi mi? CHP Genel Başkanı tatmin oldu mu? Görebildiğimiz kadar, “açılım” Habur’da bitmiş. Başbakanın, AB, ABD ve Barzani’den, PKK elebaşlarının iadesi talebi, “bizde yok” gibilerden gülünç yanıtlarla dibe vurdu! Açılımdan Erdoğan’ın elinde ne kaldı?

PARALO ORDU

Başbakan, Kılıçdaroğlu’na, mahrem istihbari bilgiler vermiş ve özellikle “Özel Profesyonel Ordu” hususundaki tasavvurlarını açıklamış. Eğer profesyonel Ordu, paralı askerler “AKP’nin Ordusu” demekse ve TSK’dan ayrı bir “ordu” olacaksa, Kılıçdaroğlu “Maliye” kökenli olsa da, “maliyet” meselesi diye, bu projeye sıcak bakar mı? CHP yönetimi, tabanı ve Türk Milleti bunu kabul eder mi?

Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na terörle mücadelede profesyonel askerlerden oluşan özel birliklerin, “hem başarıyı artıracağı hem de kamuoyu vicdanını rahatlatacağı ve infiali azaltacağını” söylemiş... Demek istemiş ki, şehitler geldikçe, TSK başarılı olmadıkça, Orduya karşı halkın infiali artıyor! Şimdi, Erdoğan’ın “özel-paralı askerleri” TSK’nın yapamadığını başaracak, “ücret karşılığı” PKK’yı bitirecekler? Akla ve vicdanlara zarar!

Erdoğan dünkü konuşmasında kurulacak paralı ordunun ayrı bir ordu olmayacağını söylemek zorunda kaldı. Ama eğer bu ordunun ayrıcalığı, yüksek maaş -para- ise, TSK’nın geleneksel ruhunu zayıflatacaktır. Gençlerimiz için askerlik, gönüllü (zoraki değil) vatan hizmeti olmaktan çıkar, “ücret-maaş karşılığı”hizmetkarlık olur. Bu da kaçınılmaz olarak, paralı askerlerle gönüllü askerler arasında derin bir uçurum yaratır.Türkiye’de, her şey bölündü. Yargı, eğitim kurumları polis bölündü. Şimdi de Orduyu bölmek istiyorlar. “Maliyeci” kökenli Kılıçdaroğlu maliyet hesapları yaparak buna razı olsa da, benim bildiğim CHP razı olmayacaktır. DTP razı olur ama MHP, asla razı olmaz! Hem soralım bu “paralı” profesyonel ordunun Başkomutanı kim olacak. Herhalde Erdoğan! Son tahlilde mesele, Erdoğan -AKP- ile Atatürk milliyetçileri arasındaki derin anlayış ve görüş farklarıdır.

ERDOĞAN’I DİNLERKEN

Bu yazıyı yazarken Başbakan Erdoğan’ın konuşmasını dinliyorum... Aslında, Kılıçdaroğlu ile konuşması hakkında bilgi verecekti. Kısa geçti. “Konserve alkışlarla sık kesilen” hitabesinde, ülkeyi “cennete çeviren başarılarını”, rakamlara boğarak anlattı. Cep telefonlarının, internet kullanımının artmasını, pilotsuz uçaklar başarısını kendisine mal etti! “Millet aç” diyorlar, ama “biz işte bunları yapıyoruz” demek istiyor. Fransa Kraliçesi Marie Antoinet’in “Halk aç, ekmekleri yok” dediklerindeki cevabını hatırladım; “Pasta yesinler”! Yerseniz! ***

AMENTÜ: Ambalaja “Hayır”. AKP iktidarı yıkılmalı. T.C. yaşamalı!
 

Yayın Tarihi : 17 Temmuz 2010 Cumartesi 11:30:37


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Pentagon'un Koyunu, Sonra Çıkar Oyunu -1- (veya Dr. S.) IP: 88.252.169.xxx Tarih : 17.07.2010 16:34:29

Hız kazanan son gelişmeler, aslında çok öncelerden beri bilinen ve birbirini takip eden süreç içinde, bugün şu gerçekleri tam anlamıyla ortaya çıkarmıştır:

1) Batı emperyalizmine karşı en büyük tehlike, geçmişte olduğu gibi bugünde, Türk Milliyetçiliğidir.

2) Bu akımın her zaman için gündemde kalması ve zaman-zaman kendini belli etmesi ABD yönünden  - geçmişte olduğu gibi - sakıncalar yaratır.

3) Bunun engellenmesi amacıyla, ABD yanlısı bir yönetimin iş başına getirilmesi, bugün ve gelecek için ABD'nin çıkarları doğrultusunda olacaktır.

4) ABD'nin çıkarlarının korunması yönünden yapılacak çalışmalar da, bir seri aşamaları kapsayacak nitelikte gerçekleştirilecektir.

Bunlar; ......................... ?

(Devamı daha sonra)