24
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

Rumsfeld’in Densizliği

S.TURGUT’UN DENGESİZLİĞİ! .

Amerika Birleşik Devletlerinin, Elgaraip Hapishanesindeki işkencelere cevaz veren şahinlerin şahini Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, l Mart tezkeresinin reddedilmesinin bir “talihsizlik” olduğunu söyledi. Çünkü, ABD 4.Piyade Tümeni, planlandığı gibi, Türkiye üzerinden Kuzey Irak’a girip, oradaki Sünni’leri ve Saddam’ın seçkin birliklerini “halledememiş” ve direniş hareketlerini de bunlar örgütlemişler. Sadece bu iddia bile Rumsfeld’in ve tabii Bush Yönetiminin hiçbir şeyi anlayamadıklarını ama Türkiye’nin hareketini de unutup affedemediklerini gösteriyor. Önce, Irak’taki direniş hareketinin , Amerikan kuvvetlerini kurtarıcılar olarak karşılayıp sonra onların hoyrat hareketleri ve zulümleri üzerine, direnişe geçen Iraklıların “milli” bir hareket olduğunu idrak etmemekte ısrar ediyorlar, direnişten Türkiye’yi sorumlu tutuyorlar!. Orta Doğu’da ve özellikle Türkiye’de bu kafayla giderlerse, zor alırlar tezkere!

Fakat Rumsfeld’in şu sırada, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın ziyaretiyle eş zamanda bunu söylemesinin bir maksadı var. Rice hanım Ankara’da “iyi polis” rolünde, vaatler yağdırırken “kötü polisi” oynuyor ve bize “cezalısınız; Kuzey Irak’a ve Kerkük’e karışmaya hakkınız yok!” demek istiyor.

VE BİZİMKİLER

Rastlantı mı, tertip mi bilmiyorum ama Rumsfeld’den önce ,Amerikancı ve liboş yazarlarımız da aynı iddiayı ileri sürdüler. Önce Cüneyt Ülsever , Tezkerenin geçmesini önleyen CHP’ni, Baykal’ı ve dolaylı olarak da Tezkereye destek vermeyen Genelkurmay’ı suçladı. Ona göre de ,böylelikle, Kerkük’te ve Kuzey Irak’ta söz sahibi olmak hakkını kaybetmişiz!

AKŞAM Gazetesinde de ,Serdar Turgut, Kerkük gelişmeleri hususunda ”Ben Dememiş Miydim?” diye, 1 Mart Tezkeresini önleyenlere- aynı gerekçelerle ,ağır hakaretler savurdu,. Tezkere tartışılırken “ ABD son derece kötü niyetlerle bölgemize müdahale etmeye hazırlanıyor, evet yeni acılar yaratılacak, ancak şu aralar Türkiye’ye de bölgede tekrar bir oyuncu olabilmesi, tekrar güçlü olabilmesi için bir imkan yolu açılmış durumda, aman korkak davranarak bu imkanı tepmeyelim”.demiş ,yani “ABD kuvvetlerinin ülkemizde konuşlanmasını kabul edelim ve Kuzey Irak’a üstümüzden geçerek saldırmasına imkan verelim “demiş. Tezkere, geçirilmediği için de şimdi ” Kuzey Irak’ta,Kerkük’te ve Irak’ın geleceği husussunda söz sahibi olamadığımızı ,ta ABD’yi Kürtlerin kucağına ittiğimizi ,ve bunun için de artık Kerkük’e karışmaya hakkımız olmadığını iddia adıyor., bu konudaki “fikir mücadelelerini kaybetmelerine” sebep olanlara “iltifatlar” yağdırıyor; “, “MİLLİYETÇİLİĞİ taşralı saldırganlığından, MUHAFAZAKARLIĞI da modernitenin her boyutunu aptalca reddetmekten ibaret sayan insanların oluşturduğu kuru kalabalık ve de kabalık” …“Her dış politika gelişmesini nemli gözlerle yorumlayanlar, vatan çıkarını düşünmek yerine bir şeylere karşı olmayı meziyet sayanlar, bir konu üzerinde gerçekten düşünmek yerine düşünür gibi yapmak zorunda olanlar, çünkü beyin kapasitesi olmayanlar... Korkaklar, gelecek denilince sadece öğle vakti ne yiyeceğini düşünme yeteneğine sahip olanlar, geçmiş denilince sadece bir gün önceki anlamsızlıklarını hatırlayanlar... Avrupa adını duyunca dili dışarıya sarkmış köpekler gibi yalakalaşanlar, insan hakları-demokrasi diyerek güya yüce değerler için kendi vatanını satmakta hiçbir sakınca görmeyenler, vatan hainleri karaktersizler.”

Zaten pek de dengeli bir kişi olmayan Turgut,anlaşılan, son rahatsızlığından sonra, akli dengesini , iyice, kaybetmiş! Geçenlerde başka bir münasebetle :”Bu yazıyı saklayın ,isterseniz ilerde suratıma çarpın” diye yazmıştı…Bu yazısı da, herhalde, ilerde, gelişmeler sonunda, yüzüne çarpılacaktır!

İTİRAF

İtiraf edeyim , ben de o zaman, birçok köşe yazarları gibi, aynı fikirde idim ve Tezkere reddedilince, ben de bunu eleştirdim. “Ben de demiştim” ama ben yanıldığımı çok geçmeden –sonra olanları ve olacakları görünce, anladım.
Ve şimdi Serdar Turgut’un bu iltifatlarına” mahzar olamamanın acısını çekiyorum. Ancak o “iltifatları” reva gördüğü gerçek vatansever ve milliyetçiler adına, kendisine ve benzerlerine “sığ düşünceli gafiller” diyorum! Amerika’ya “satılmış” olabileceklerini söylemeye, meslek adına, dilim varmıyor!

ÇELİŞKİ

Turgut, Ülsever ve diğerleri büyük çelişki içindeler ..Güya , ABD’yi Kürtlerin kucağına tezkere olayı “itmiş” ! Rumsfeld’in iddiası kadar masal! ! Turgut kendisi itiraf ediyor; ediyor;; “Daha o günden (yanı l Marttan önce) Amerika’nın niyeti belliydi. Kendisinin ve İsrail’in desteklediği bir Kürt devleti kuracaklarını neredeyse resmen açıkladılar.!” Yani, biz itmedik; ABD çok daha önceden Kürtlerle, hatta PKK ıle sarmaş dolaş olmuş ve Kürt Devletine yeşil ışıklar yakmıştı. Vatanseverlerin, TSK’nin Amerikan isteğine karşı olmalarının başlıca sebebi de bu gerçeklerdi. Bush yönetimin tarzına, bakınca, Türkiye’ye yaptığı vaatlerini yerine getireceğine inanılabilir mi? Bizi gene Kuzey Irak’tan dışlayacaklar ve Kürt Devletinin gerçekleşmesine yardım edeceklerdi. ABD Güney Doğu’da ve diğer bölgelerdeki üs ve tesislerimizden çıkmayacak, ve Büyük Orta Doğu projesi emelleri için kullanacaktı.. özellikle Güney Doğu’da, içişlerimize burnunu sokacak ve Kürt yanlılığını bizin topraklarımızda sürdürecekti. Asıl , ABD nın Türkiye’den geçerek Irak’a saldırmasına izim vermiş olsaydık, ve maazallah, Irak’a koalisyon kuvvetlerime asker yollasaydık , işgalcilerin zulmüne ortak olacaktık, ABD,ilerde bir gün buralardan çekilip gitseler de ,yıllarca bunun töhmeti altından kurtulamayacaktık. Bizi Allah kurtardı!

BUNDAN SONRA

Aynı gafiller, şimdi de, olası, haklı müdahalemizin önünü kesmeye çalışıyorlar. Güya, Irak Hükümeti Kürt egemenliğinde olursa Kürtler kendi devletlerini kurmaktan vazgeçerlermiş!..Bütün Irak’ın,böylece bir “ Kürt Devleti” olarak karşımıza dikilmesi tehlikesi bir tarafa , Mesut Barzani’nin söylediklerine bakın; adam Irak Federasyonundan Bağımsız Kürdistan’ın çıkacağını açıkça ifade ediyor.. Kuzey Irak’ ta Kürt devletinin kurulmasına sıcak bakanlar ,hatta “buna yardım edelim” -adeta bükemeyeceğimiz eli öpüp başınıza koyalım” diyenler de var! Böyle bir devlet, ülkemizdeki Kürt vatandaşları için bir çekim ve umut odağı olması bır yana, Kuzey Irakta devlet dairelerini ve kahveleri süsleyen “ Büyük Kürdistan”ın nüvesi olacaktır.

Silahlı Mücadele, tabii en son başvurulacak şeydir- ancak, milletimizin Devletimizin varoluşu, ülkemizin bütünlüğü tehlikeye düşünce, kendi gücümüzü bilmemek,kendi ayak seslerimizden ürkmek, ABD’den çekinerek AB hayaline takılıp kalarak gereklerini yapmamak gafletten öte zillet olur!

Serdar Turgut yazısında “ Bu günlere bakıp da, yüreği kan ağlamayanın, ülkesinin geleceğinden endişe duymayanın suratına tükürmek lazım” diye yazmış.. İşte, bunda, çok haklı.; Türk milleti, zamanı gelince , kimin yüzüne tüküreceğini bilir!

Yayın Tarihi : 7 Şubat 2005 Pazartesi 17:16:46


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?