3
Mayıs
2025
Cumartesi
ANASAYFA

Ruslar ve Çeçenler

Rusya Federasyon’u Başkanı Vladimir Putin’i, bir gazete başlığındaki gibi, “ terör rehin aldı” ve ,bir kısım medyamızın ,büyük umut ve pohpohlamalarıyla, bekledikleri Türkiye ziyareti, henüz bilinmeyen bir ileri tarihe ertelendi. Putin tarafından, Rusya’da kabul edilmek ve onunla sohbet edebilmek “şerefine” nail olan bazıları- bu buz gibi soğuk, adeta hiç gülümsemeyen eski KGB şefini ,şirin göstermek için yarıştılar.


Tabii, Çarlık döneminde ayrı, Sovyet döneminde ayrı ve Federasyon döneminde de ayrı ,fakat kökte hep aynı jeopolitik – emperyal sebep ve güdülere dayanan ve ,tarihte (adedini unuttum) defalarca savaşmamıza yol açmış Türk- Rus ilişkileri iki ülke için de çok önemlidir ve Put in’in de dediği gibi ,iki ülkenin, Almanya ve Fransa’nın yaptıkları gibi, artık “baltalarını” gömmeleri , hatta işbirliği yapmaları gerekir. Bu bakımdan , şimdiye kadar 1972’deki Podgorny ziyaretinden başka hiçbir Rus Devlet Başkanı, Türkiye’yi ziyaret etmemişken, Putin’in ziyareti hayırlı bir başlangıç olabilirdi. Ama Rusya – Çarlık Rusyası, Sovyet Rusya’sından sonra Federasyon Rusyası , “emperyal” hırslarından ve Akçenize çıkmak emellerinden, ,Boğazları ve petrol yollarını Türkiye’nin kontrol etmesinin- kendisine engel görmek ,tutkularından samimiyetle ,vazgeçebilir mi? Benim kuşkularım var; ama gene de bu yönde gayret göstermek ve dış politikamızı çok kutuplu ve seçenekli hale getirmemiz gerekir.


Bazılarımız “ülkemizin düşmanlarla çevrili olduğu Paranoyasından ” kurtulmamız gerektiğini yazarlar da, komşularımızın tutku ve komplekslerinden neden vazgeçemediklerini pek sorgulamazlar!


ASIL BÜYÜK DİKEN


Türk –Rus ilişkilerinde önemli bir dikenin – Rusya’nın ,büyük Kafkasya –Orta Asya alanındaki, Türk Cumhuriyet ve toplulukları ve Müslüman toplulukları hala kendi a “”arka bahçesi “ ve malı saymasıdır. Bu gerçeği , olduğunu Putin’i Türkiye ziyaretinden ala koyan Çeçen olayları simgelemiştir.


TERÖR VE BAĞIMSIZLIK


Terör , yani kalleşçe çocuk ve kadınları da hedef alan acımasızca öldüren terör kimin tarafından ne maksatla yapılırsa yapılsın asla savunulamaz. Hele son günlerde Çeçenler tarafından mı, yoksa onları kullanan El kaıde vb. tarafından mı yapıldığı belli olmayan, an terör ve rehine alma eylemleri de – Çeçenlerin haklı bağımsızlık mücadelelerine gölge düşürüyor.


Fakat , Putin’i överken ve Rusya ile dost olmak, iyi ilişkiler kurmak isterken - Çeçenlerin bağımsızlık mücadelelerinin çok haklı, Rusya’nın da Çeçenistan konusunda işgalci- haksız ve zalim olduklarını kabul etmemiz ve Çeçenlerin meşru ve haklı mücadelelerini terörizmde soyutlamamız lazım. Rusya Kafkaslarda hep işgalci durumda olmuş ve oradaki halkları ezmiştir. Bugün Türkiye’de 18. Yüzyıl sonlarından beri ,Ruslarla savaşıp, Rus zulmünden kaçan milyonlarca Çerkez. Abhaz, Çeçen ,Dağıstanlı, Karçaylı vb., sayıları milyonlara varan çocukları, Türk olarak ve fakat köklerini unutmadan yaşıyor.Onlar biziz! Bunun için de , Putin’in yaptığı gibi, terörü bahane ederek, Batılılara Çeçenleri ve bağımsızlık mücadelelerini kötü göstermek oyununa gelmemeliyiz. . Medyadaki bazı arkadaşlarımız da Putin’e ve Ruslara şirin görünmek için-şimdi bunu yapıyorlar. İktidar da, bu haklı mücadeleden hiç söz edemiyor, sanki terör konusunda Ruslara karşı mahcup!


KOMPLEKS


Nazlı Ilıcak’la hiçbir konuda anlaşmam mümkün değil , ancak Çeçenler ve Rusya –Türkiye konusunda çok doğru yazmış; “ bu konuda, devlet olarak, kamuoyu ve medya olarak, kompleksimiz olduğunu , sanki Çeçen davasına sahip çıkarsak, çıkarsak önümüze Kürt meselesini süreceklerinden endişe ediyoruz.” Diyor, Oysa Çeçen davasıyla Kürt meselesi farklı konular ve bunu anlayabilmek için Rusya’nın 18. Yüzyıldan beri, Kafkasya ve Orta Doğuda sürdürdüğü ve hala arka bahçesi saydığı alanda ,hegemonyasını hala sürdürmek istediğini anlamak, bilmek gerek. Rusya neden hala Çeçenlere bağımsızlık vermek istemiyor, bunu sormalı! Çünkü Çeçenler kazanırsa Federasyon da türlü şekillerde ve bağımsızlık isteyen Müslüman ve Türk topluluklar var. ’.


Kısacası, Rusya ile dost olalım Putin cenaplarını da bağrımıza basalım ama ,e hele Türkiye’de ede milyonlarca Kafkas –Çeçen- kökenli ve fakat Türk olmanın mutluluğunu her zaman yaşamış insanımız varken –bu gerçekleri unutmayalım ve bu kardeşlerimizin haklı bağımsızlık mücadelelerine sırt çevirmeyelim.


HATALARIMIZ


Zaten bu konularda asıl hatamız, Kafkasya’daki ve Orta Asya’daki Türk gerçeğini hep göz ardı etmemiz olmuştur.


Liboşlardan Cüneyt Ülsever, Putin’in ziyareti vesilesiyle ahkam kesmiş; “Sovyetler çökünce, Kuzey politikamız içler acısı hale geldi …milliyetçilerin ‘gün bugündür’ sığlığında sarıldığı ,Rusya’yı dışlama,Türk cumhuriyetleri ile kucaklaşma politikası ,maalesef ,bir süre devlet politikası oldu ve hem uyuyan devi yok sayma aymazlığına dönüştü” diyor. Neresini düzeltmeli? Oysa, Türkiye’nin asıl hatası , , Atatürk’ün de Sovyetler Birliğinin, muhakkak dağılacağına göre, Orta Asya’da hazırlıklı olmak uyarısına karşı, zamanın iktidarının. Rusları “kızdırmamak” için, Turancılığa karşı savaş açması ve milliyetçileri zindanlara tıkması olmuştu!

İkinci Dünya Harbinin sonunda hududu geçip ,iltica etmek isteyen Azerileri Kızıl ordu mitralyözlerine terk etmek de, bu hatanın acı bir yüzüydü!. Belki, Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra da bazı hatalar yapıldı , ama , Orta Asya’da ve Kafkaslarda temellerimizi kendimiz oymuştuk. Bugün de bunun acılarını çekiyoruz. Çeçenler konusunda sonra aynı vicdan azabını çekmeyelim!.


AHISKA TÜRKLERİ


Diğer bir not; vatanlarından sürülmüş ve o vatanlara, Osmanlı tarafından özellikle yerleştirilmiş , sonra da Rusların- Stalin’in gadrine uğramış Ahıska Türklerine, devletimizin, bunca yıl neden sahip çıkmadığını ve Türkiye’ye yerleşmelerine neden imkan verilmemesinin sebeplerini de anlamış değilim. Daha acısı Ahıska Türklerine sonunda , ABD sahip çıktı ve onları Amerika’ya yerleştirdi. Bu ayıbın hesabını kimse sormuyor. Kuzey Irak’taki Türkmenlere hala sahip çıkılmamasının hesabının da sorulmadığı gibi’!

Yayın Tarihi : 4 Eylül 2004 Cumartesi 00:49:25


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?