25
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Sabrın Sonu Gaflet!

Soğukkanlı Genelkurmay Başkanımız Orgeneral İlker Başbuğ dayanamadı; “Vicdansızlara sesleniyorum, TSK’nin de sabrının bir sınırı var” dedi! Bence, o “sınır”, “Vicdansız, lanetlenmiş” ordu düşmanlarının yazıları ve yeni iddialarla muvazzaf subayların, Anayasa Mahkemesinin iptal kararına rağmen, tutuklanmaları karşısında, en azından benim sabrım tükendi, “Sabur Taşım” artık çatlaya yazdı! Sabrın sonu selamet değil gaflettir!

Vicdansızların, Genelkurmaya- Başkanına, Türk Ordusuna ve mensuplarına karşı sürdürdükleri bu hayâsız saldırı durdurulmalı; tüm vatansever milliyetçilerin sabırlarının da, artık tükendiği muhakkak! Bizler yasalara –kurulu düzene- saygı ile “Ya sabur” derken, “öteki taraftakiler” bunu yanlış yorumluyor ve azıttıkça, azıtıyorlar, gittikçe daha da edepsizleşiyor, küstahlaşıyorlar!
Ve emellerine ulaşıyorlar da!…

TARAF ve şürekası kamuoyu araştırmalarında, halkın Orduya geleneksel güveninin, Atatürkçülerin saygısının yarıya düşmesinden, çok memnunlar! “Sabur” sınırının geriye dönüşü olmayacak yarı noktasında; tam bıçak sırtındayız!

Sistemli çabaları sonucunda, Ordu – Atatürkçülük ve bildiğimiz anlamda TC kalmayacak… Yerine konması tasarlanan devlet Altanlar ailesinin 2. Cumhuriyeti mi, Osmanlı İslamiyeti mi, yoksa “Cemaat Devleti” mi olur? Türk Ordusu kışlasında yan gelip yatarsa, içi boşaltılmış ülkenin sınırlarında “gümrük muhafaza” görevi yaparsa- AB ve ABD çıkarlarının lejyoneri mi olur?

TC’nin “postu” paylaşılırken,”haramiler” muhakkak biri birlerine düşeceklerdir, ama Cumhuriyet harap olduktan sonra ne yazar?

TC ve Ordusu, dış ve iç tehditlerin arttığı şu bağlamda, kasten zaafa uğratılmakta! Yalakalar “demokrasi savaşı diyorlar” ama aslında, bu, Türk milletinin ölüm-kalım savaşı!

Ordunun geleneksel ruhu-yasal görevleri ortadan kaldırılınca, Cumhuriyeti kim koruyacak? Politikacılar mı? Bugünkü İktidar mı? Eger esas, söz konusu Türkiye’nin bekası ise, gerisi-ilerisi – havada uçuşan, ortalığı karıştıran pespaye iddialar, ayrıntılardır. Asıl realite şudur: “Ustura sırtında” ve sabrımızın son raddesindeyiz!

TC hiç bir zaman şimdiye kadarki gibi tehlikeye düşmemiş, Türk Ordusu ve millet, bu kadar zaafa uğramamıştı…

İddia ediyorum: ilerde tarihçiler bugünkü döneme,”Gaflet ve İhanet” dönemi diyecekler ve köklerinin, bir taraftan, uzun yıllardır, yabancıların “Türk tehlikesine” karşı “Büyük Oyunu”, öteki taraftan da, kökleri dışarıda ve içerde de, her kuruma sızmış bir fesat ocağı olduğunu tespit edeceklerdir.

Ne büyük çelişki: Cumhuriyeti yıkmaya çalışanlar, Cumhuriyeti muhafaza ve müdafaa etmeye ant içmiş insanları yargılıyorlar! Asıl soruşturulması, yargılanması gereken de bu “çetedir”… Ama bunu kim yapacak?.. Bugünkü iktidar en azından seyirci… Ben “sabur taşı” artık bir yerde “çatlayacak” diye ümit ediyorum!

ORDU PARALİZE Mİ?

Hulki Cevizoglu; “Türk Genelkurmayı’nın bugünkü görüntüsü ne yazık ki, tam bir “paralize” olma durumudur” diyor ve soruyor: ”Ordu, ordu, sınır ötesindeki düşmana karşı savaşma yeteneğinin dışında, “kendisini koruma” reflekslerinden yoksun mudur?”

Ben de “Hayır” derim: Türk Ordusunun, refleksleri zayıflatılmış olsa bile hala vardır!

GENÇ SUBAYLAR

Mehmet Ali Birand, otuz yıl önce yazdığı Türk Ordusunun geleneksel – gizemli ”Emret Komutanım” ruhunu kınayan bir kitap yazmıştı… Şimdi de “Emretme Komutanım” diyor… Ve işte bu adam soruyor; “Kışlanın sabrı taşıyor mu? Genç Subaylar rahatsız mı” diye! Sorup soruşturmuş, iç ve dış çeşitli istihbarat birimlerinin antenlerinin algılamalarına başvurmuş… Sonunda, “şimdiye kadar, genç Subayların herhangi bir taşkınlık içinde olmadıklarını” tespit etmiş… Ama gene de “mülahazat hanesini” açık bırakıyor:”Hiç beklenmedik bir patlama olabilir” diyor!

Kimse fırtınadan önceki suskunluktan yanlış hesaplar çıkarmasın. “TSK’ni dize getirdik” demesin! Hissediyor ve biliyorum ki subaylar, genç subaylar, çok rahatsızdırlar! “Ne me lazımcılık” henüz orduya egemen olamadı… Allah Allah” ruhu sadece talimnamelerde kalmadı!

Şeamet tellallığı yapmıyorum: Komutanları tahrik etmek ne haddime! Ama aslanlar –kurtlar, sıkıştırıldıklarında, teskin edici iğnelere rağmen, dişlerini tırnaklarını gösterirler ve hasımlarını paralarlar! ***
 

Yayın Tarihi : 29 Ocak 2010 Cuma 00:17:45


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Gönül Ademir IP: 78.185.143.xxx Tarih : 29.01.2010 00:45:44

Ordumuz Türk halkınının kendi çocuklarıdır,toplama lejyonerler bunu anlayamaz. Ordumuz çağdaş,demokratik,laik , sosyal hukuk devletinin kurulması , yaşatılması için ne yapılacaksa onu yapmalı.Bu sopayla değil;iş,aş,sevgiyle olur.