Saçmalıklar Tiyatrosu
İkinci Dünya Savaşından sonra Fransa’da moda olan bir tiyatro türü vardı: “Absürd”, yani “saçma” veya “uyumsuz” piyesler!
Şimdi, Türkiye sahnesinde, âdeta her konuda ve ülkenin çıkarları, güvenliğiyle ilgili konularda böyle “piyesler” sahneye konuyor... “Tulûat”, “Komedi” ve “Trajedi”!
***
Mademki tiyatrodan söz ettik; Ergenekon, Balyoz vb. davalar, eski Yunan trajedilerindeki gibi içinden çıkılmaz bir hale geldi...
***
Fakat, asıl PKK/Apo/BDP konusunda “saçmalıklar” dizi halinde devam ediyor. Trajedi haline gelen, her gün can alan PKK terörünü “Büyük Kürdistan’ı” kurmak için başlatan ve binlerce can alan eşkıya-katil başı Apo’nun “barışla” çözmesi bekleniyor!.. “Saçmalık”mı istersiniz; PKK’nın temsilcileri, Apo’nun has adamları, BDP’lilerin Meclis’e dönüp, tek ayakları üzerinde TC’ye “sadakat” yemini etmeleri bekleniyor... Bu adamlar, kadınlar kongrelerinde “Büyük Kürdistan’ı” zımnen değil “fiilen” ilan ettiler... Buna rağmen hâlâ dışkılarında boncuk arıyoruz!..
***
Son “absürd” - saçmalık, yıllardır Kuzey Irak’a harekât yapmak için boşuna icazetini beklediğimiz ABD’nin, güya PKK ile mücadele etmek için, Kuzey Irak’a askeri birlik sevk etmesi... Yahu, ABD’nin öteki Avrupa ülkeleri gibi PKK’ya lojistik ve manevi destek verdiğini “sağır sultan” bile duydu... Eşref Bitlis Paşa, ABD uçaklarının paraşütle silah vb. indirdiğini görmüş ve bana söylemişti... Sözümona uçak kazasında öldürtülmesi tesadüf müydü?.. Eski Genelkurmay Başkanlarından Doğan Güreş ve son olarak E.Orgeneral Edip Başer de bunu teyit etti... “İstihbarat Planı” da bir numara idi… Şimdi “asker sevkiyatı” da bir numara.. TSK’nın Kandil’e ve Kuzey Irak’a harekâtını önlemek ve bu arada sureti haktan görünmek için “numara”... “Saçmalıklar” tiyatrosunun son perdesi...
***
Ve şu günlerde bu “piyeste”, tulûat, komedi ve trajedi oyununda neler oluyor?.. Her gün şehit cenazelerini artık kanıksadık; “ahvâl-i âdiyeden” sayar olduk... Ama askerlerimizin canlarını alan PKK’yı savunmaktan öte, temsil eden BDP “demokratik özerkliği”, yani “Büyük Kürdistan’ı” ilan etmekle kalmayıp Apo’nun serbest bırakılmasını talep ediyor...
***
Aslında PKK’yı, Apo’yu, bu adamları, kadınları kulaklarından tutup vatana ihanetten, Anayasayı tağyirden, Türk devletini yıkmaya fiilen teşebbüsten yargılamalı... Ama gene “saçmalık”; onlar tutuklanmıyor, yakalanmıyor... Onlarla mücadele edenler Hasdal’da adeta “esir”...
***
Siz, şu sıra İsrail olsanız, PKK olsanız, Türkiye’nin düşmanı olsanız, bu “saçmalıklar” tiyatrosunu izleyerek ağlar mısınız, güler misiniz, yoksa keyiflenir misiniz!..
***
İsrail’le gerginlik, Mavi Marmara konusunda, BM’nin sızdırılan raporu hususunda hükümet esasta haklı... Ne var ki, korkarım Erdoğan bu konuda da gündemi değiştirmek, belli kesimlere hoş görünmek ve Müslüman ülkelerde kahraman olmak için “pervasızca” davranıyor... Ölçüyü kaçırabilir!.. İnşallah Türkiye bunun bedelini ağır ödemez!..
***
İş sonunda Türk Deniz Kuvvetlerine düşebilir... Ama bu kuvvetin Komutanları, Amiralleri nerede?.. Onlar da Hasdal’da... Erdoğan PKK ile mücadeleyi polislere havale etmişti... Akdeniz’dekini de “sahil muhafazaya”mı, yoksaa Takacı Temel Reis’e mi havale edecek?!! ***
