“Seyit Rıza” Anıtı!

Önceki gün, televizyonda, Tunceli’deki “Munzur Şenliklerini” izlerken, gözlerime inanamadım. “Seyit Rıza parkında “Seyit Rıza anıtı”! Demek, gerçekmiş; Festivale katılan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Tunceli Belediye Başkanı DTP’li Edibe Şahin’le birlikte “anıta” çelenk koymuş… Hatırlatalım: Seyit Rıza binlerce insanımızın ölümüne sebep olan bu başkaldırının başı!

Dersim isyanı, TC devletine karşı, dizi Kürt isyanlarının sonuncusu. Atatürk’ün çelik iradesiyle, bastırıldı… Bu isyandan sonra bölücüler sinmişlerdi, başkaldırı, 1980’den sonra, PKK terörüyle devam ediyor. O ”Dersim İsyanı” ve bugünkü PKK terörü - o “isyanın” başı Şeyh Seyit Rıza ile bugünkü Bölücüler- DTP’liler ve PKK eşkıya başları arasında, kan bağından, başka gönül ve amaç bağı var… Ortak amaç “Büyük Kürdistan”!

Şimdi dağlardan, “Ne mutlu Türküm diyene” sözleri silinirken, Türkçe yer isimleri değiştirilirken, hâlâ TC hudutları içinde bulunan Tunceli’de, devletin gözleri önünde ve yerel idarecilerin, herhalde “açılım icabı” hoşgörüsüyle, “Seyit Rıza anıtı”, aymazlığın abidesi!

Abideye ne hacet... Bizler, PKK terörü nasıl bitirilir, Kürtler nasıl tatmin edilir diye çeşitli önerileri tartışır, abesle iştigal ederken, onlar “Kürdistan’ı” ilan ettiler ve AKP Hükümeti de, bunu Kuzey Irak’a “Kürdistan” demekle kabullendi! Şimdi Baydemir, son konuşmasıyla tüy dikti, “Kürdistan” bayrağını da açtı!

Tunceli’de konuşan Osman Baydemir, lütfetmişler; “Türk bayrağı Türkiye’de dalgalanmaya devam edecek!” Fakat hemen arkasından eklemiş: “Bununla birlikte her bölgede bölgesel parlamento olacak, . Sarı kırmızı yeşil bayrağımız “Kürt halkının bayrağı- da gökyüzünde olacak”.

BÜYÜK PROJE

Baydemir’in büyük projesi “demokratik müreffeh Türkiye projesi, demokratik özerklik” ilanı, nasıl olacak? Özetle şöyle: “Bölgesel parlamento” olacak. Özerk Doğu Karadeniz olacak, Özerk Orta Karadeniz olacak, aynı zamanda Özerk Kürdistan olacak...

Bu proje, AB’nin çoktandır önerdiği, alt yapısını hazırladığı “eyaletler sistemi” projesidir ve Baydemir de Brüksel’dekiler de, kimseyi aptal sanmasınlar; “Büyük Kürdistan’ın” kapısıdır!

Bu “Büyük Projeyi”, eş zamanda başka bir PKK-BDP vekilinin, “Türklerle birlikte yaşamakta ısrarlı değiliz” sözleriyle, nasıl telif etmeli?

Türkiye’nin her yerinde, her yöresinde, Batıda, Kuzeyde, binlerce Kürt vatandaşımız yerleşik. Şimdiye kadar sorun olmadı... Başımızın üzerinde yerleri vardı... Ama şimdi, bazıları PKK yandaşı olarak kaşınıyor, kentlerde Molotof kokteylli, havayi fişekli kanlı eylemler yapıyorlar ve Türklerin sabırlarını deniyorlar. Her yer, barut fıçısı gibi! O “Türkler” , Çerkezler, Lazlar, Arnavutlar ve diğer etnik gruplar! Ama Kürtlerin çoğu şimdi kendilerini neden onlardan ayırıyorlar?

Eğer Baydemir de Kürtleri onlardan ayırıyorsa, “demokratik özerklik” nasıl olacak?
Kürt ideologu Musa Anter; “Türkiye’de her yer bizim” demişti... Artık öyle mi olacak? Asıl Büyük Plan, “Büyük oyun”, Kürtlerin, artan nüfuslarıyla oralarda da çoğunluk olmalarıyla, “Bütün Türkiye’yi” “Büyük Kürdistan” yapmak mı?

“Olamaz” demeyin; Bizde bu gaflet onlarda inanç ve arkalarında AB/ABD oldukça her şey olur, oluyor!  Ve “eski Türkiye’nin” yeni “Büyük Kürdistan’ın” her yerinde Kürt bayrakları gökleri aydınlatacak, her parkına Seyit Rıza’nın, APO’nun ve diğer “Kürt Büyüklerinin” heykelleri dikilecek, anıtları yapılacak! Ya Atatürk’ün heykelleri... Onlar da Anıtkabir Etnografya Müzesi’ne!

Ya Türk Ordusu ne yapar? Bu kadar yıpratıldıktan ve zaafa uğratıldıktan sonra silahları da alınır... Peşmergelere verilir! Komutanlar, askerler, sivil “Kuvvayı Milliyeciler” dağa çıkarlar. Sil baştan!***