25
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

“Sır Küpü” Patladı!

Türkçemizde ne güzel deyimler vardır: “Şüyuu Vukuundan beter” gibi, “Çamur at, izi kalır”…”Özrü kabahatinden büyük” gibi..” Zırva tevil götürmez” gibi” !

Eşcinsel de olduğu anlaşılan, “cesur” (!) ABD eri Bradley Manning’in, pimini çektiği, WİKİLEAKS bombası, nükleer bomba gibi, dünyanın her alanını alt üst ederek patladıktan sonra ve yapılan yorumları okuduktan ve izledikten sonra aklıma bu deyimler geldi.

İlerde açıklanacak binlerce belgeden binde biri olan belgelerin açıklanmasından sonra kendi bir taraflarına dokunur diye, işkillenenler var! Bazıları, belgelerin, uydurma – dedikodu – önemsiz sayıyorlar. WIKILEAKS’e ve belgelerine, ne kadar güvenilir Diye soruyorlar… Bu açıklamaların seçim sürecinde, Erdoğan’ın elini kuvvetlendireceğini bile iddia edenler var. Tabii bazı iş adamlarının Erdoğan’ın sponsoru olduğu gerçeğini ve İsviçre Banklarında gizli hesapları olduğu “iddiasını” “dedikodu” diye görmezden gelerek. …Eger Türk milleti aptal ve duyarsız değilse ve artık, bu gibi ,”vukuu şüyuundan beter” şeyleri de “makbul” olduğuna inanıyorsa o başka. Ancak, bu iddialar - belgelerde mevcut, AKP ve Erdoğan hakkındaki “değerlendirmeler”, “çamur “ olsa da, muhakkak izleri kalacak ve seçim sandıklarında hatırlanacaktır. Türkiye’nin iç ve dış politikası hakkındaki değerlendirmeler, bundan sonraki dış ilişkilerimizde, özellikle, ABD ve AB ile ilişkilerde de derin izler bırakacaktır… Sarsılan güven, ne kişisel ilişkilerde, ne de, uluslararası ilişkilerde kolaylıkla yeniden tesis edilebilir mi?

Avrupalıların, Türkiye’yi Kulüplerine asla üye yapmayacakları hakkındaki duyumlar ve tespitler üzerine; mesela Sarkozy’nin, Merkel’in söylediklerinden sonra AB “nurlu” sürecinde devam etmek, milli çıkarlarımız açısından, ne kadar akıl kârı? ABD’nin, PKK’ya destek verdiği, kendi belgeleriyle kanıtlanırsa, ne derecede dostumuz ve ne kadar “sadık” müttefikimiz olduğu, anlaşılmaz mı?

WIKILEAKS “atom bombasından” sonra, artık her şey, eskisi gibi olmayacak; “hiçbir şey” olmamış gibi davranılsa ve dostluk “oyunları” devam ettirilse bile!

WASHİNGTON TİYATROSU

ABD’nin, “beceriksiz, dengesiz” diye değerlendirdiği, “sıfırcı hoca” Ahmet Davutoğlu’nun tam bomba atıldığı sırada Washington’u ziyaret etmesi, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’la yüz yüze gelmesi, acı olmasaydı gülünç bir “fars oyunuydu!” Diplomaside ve savaşta “her şey mübahtır” derler, ama gene de Hillary Clinton “meslektaşının” yüzüne, gülücüklerle nasıl baktı? Meğer iyi bir aktrismiş! Davutoğlu, Clinton karşısında, nasıl renk vermedi?

ABD Dışişleri Bakanı belgeleri, içeriğini yalanlayamadı, hatta özür diledi ama “Önemi yok.. Bunlar Türkiye ile dostluğumuzu, ittifakımızı, yakın ilişkilerimizi etkileyemez” buyurdu... Madam cenapları, külahıma anlatsın.. Davutoğlu’nun yüzüne utanmadan baksa, Hoca da aldırış etmese de, bundan sonra, her şeyin eskisi gibi olması mümkün değil. “Karşılıklı güven” bir defa bozulursa, yenilenmesi zor olur.

TV’de bu konudaki tartışmaları izlerken hayret ettim; Dışişleri Bakanlığı da yapmış bir zat, belgeleri küçümsedi “dedikodular” dedi.... Ben bir süre Dışişlerinde görev yaptım... “Kriptoların” ne olduğunu bilirim... Bizim Büyük Elçilerimiz de, bulundukları merkezlerden, oradaki gelişmeleri izlerler, önemli kişiler hakkında, değerlendirmeler yaparlar ve Ankara’ya kriptolarlar. Bu, “dedikodu” yapmak değildir; elçilerin asli görevidir. Edelman dedikodu yapmamış, duyumlarını, değerlendirmelerini rapor etmiş ve en azından, şayiaların doğru olduğunu “ima” etmiştir!

Bu belgeler, Büyük Elçilerin olağan raporları olabilir ama sonuçta bir zihniyetin, Türkiye ve bazı kimseler hakkındaki art ve ön hükümlerinin yansımasıdır... Yabana atılamaz!

Şimdi Başbakanın bu durum ve karşısında, nasıl kriz yöneteceğini merak ediyorum! Eğer, bu iddialar ve özellikle, kendisi hakkındaki iddialar, kanıtlarıyla yalanlamazsa, bunu da yazın “mülahazat hanesine!” … Merak ettiğim başka bir şeyrvar: Cemaat hakkında da, belgeler var mı? Olması da, olmaması kadar dikkat çekici olur!

Tekrar edeyim; genel olarak bundan sonra, Türkiye’de ve dünyada her şey artık, eskisi gibi olmayacak, sızıntılar her alanda her konuda devam edecek... Sır küpleri patladı bir kere!

Forbes dergisi WikiLeaks yöneticisi Julian Assange’ın yeni hedefinin çok büyük bir ABD bankasının iç yazışmalarını, 2011’in ilk aylarında sızdırmak olduğunu yazdı. Böyle olunca “küresel ısınma” başka alanlara da yayılacak. İşte “Büyük Kıyamet”. Allahın “parmağı” yok, sopası var! ***

Yayın Tarihi : 1 Aralık 2010 Çarşamba 11:39:54


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?