Milletine iftira eden, tarihine ihanet eden, büyük yazar Orhan Pamuka karşı milli tepkisini gösteren vatansever bir Kaymakamı linç etmeye kalkan sözde Aydınlar neredesiniz ?
İsviçrede Zürich Kantonu Savcılığı Türk Tarih Kurumu Başkanı Profesör Yusuf Halaçoğlu için, tutuklama emri çıkarmış- Profesörümüz kırmızı bültenle aranıyormuş Suçu, Zürihde verdiği konferansta, Ermenilere soykırumı yapılmadığını, belgelere dayanarak söylemek! ..
Zürihde Ermeni Soykırımının kabul edilmesi için, 2004 Aralık ayında çıkarılan kanuna göre ,Ermeni soykırımı olmadı demek, hapisle cezalandırılacak bir suç Halaçoğlu görüldüğü yerde yakalanacak ve suçluların iadesi anlaşmasına göre Türkiye dem iadesi istenecek. Kara mizah yapmıyorum; bu olay gerçek.
Fransız parlamentosunda ve Belçika parlamentosunda Soykırımı olmamış mı diyenlerin para, hatta hapis cezalarına çarpılmalarını öngören kanunların kabul edilmişti.
Şimdi diğer Parlamentolarda kabul edilen ve edilecek benzeri kanunlara göre birçok Avrupa ülkelerinde Soykırımı yalandır demek cüretini gösterecek Türk ve yabancılar, bilim adamları tutuklanıp mahkum edilecekler.. Birkaç yıl önce daha önce soykırımın olmadığını yazmak cesaretini gösteren Prof Bernard Lewisin ve Profesör Stamford Shawun, bu suçlarla mahkum edilmeleri , adalet ve hukuk rezaleti idi.
SORUYORUM
AB ye ve özellikle bizim AB budalası liboş sözde aydınlara ve köşe yazarlarına buradan soruyorum ; diğer Avrupa ülkeleri parlamentolarında da kabul edileceği anlaşılan bu gibi kanunlar, yasaklar ve cezalar , bu çağda, hangi ahlaka , hangi adalete ve hangi kritere sığar? Orhan Pamuka karşı milli tepki gösteren bizim , Adalet hak hukuk düşkünü liberal "sözde" aydınlarımızın bu kanun ve uygulamalara tepki göstermeye kalemleri varmıyor da, hiç akıllarına da mı gelmiyor?. Bizim hükümetimiz bu konuda neden tepkisini belli etmiyor?
Şimdi bizim TBMM , aynı paralelde, bir kanun çıkarsa ve Soykırım yapılmıştır diyen herkese hapis cezası verilmesi kabul edilse , ve buna göre-,mesela Berktay, Akçam, ş Deringil ve Pamuk yargılanıp, hapis cezasına mahkum edilseler ,, AB ve dünya yerinden oynamaz mı? Çifte ölçünün ve aydın ihanetimin daniskası!
PARLAMENTO KARARLARI
Kanadadan Rusyaya kadar, dünya parlamentoları , diplomatik nezakete, Türkiye ile iyi ilişkilerine aldırış etmeden, bizim tarafımızı dinlemeye gerek görmeden , belgelere gerçeklere aldırış etmeden, ardı ardına , soykırımın varolduğunu kabul eden kararları gözlerimizin içine bakarak kabul ediyorlar
Bu kanunların ve Parlamento kararlarının anlamı kısacası şudur;
Biz soykırımın olduğunu kabul ettik ve kanunlaştırdık,Olmadı demek yasak Artık ,gerçeklerle,belgelerle,bilimsel toplantılarla , aklımızı, karıştırmayın!
Ermeni soykırımı iddiaları ve ardından muhakkak gelecek özür dilememiz ve tazminat talepleri, nasıl Türkiyenin gücünü kırmak ve burnunu sürtmek planlarının parçası ise, bu geçeklere dayanmayan Parlamento kararları da,; düpedüz siyasidir ; Ermenileri hoşnut etmek ve başka siyaset ve i- ticaret hesaplarına dayanır. .Bunların arkasından benzer başka dayatma ve talepler gelecektir. Bu gibi kararların, sözde soykırımına uğrayanların sayısı gibi, her yıl artacağından emin olabilirsiniz! Maksat hakikatleri aramak ,haksızlıkları tamir etmek ve tarihle yüzleşmek filan değil, Türkiyeye Türk milletine karşı BÜYÜK OYUN! Yoksa başka ülkelerin tarihlerinde Parlamentolar tarafından telin edilmesi gerekecek nice gerçek soykırım var! .
Şu sırda o zamanın nüfus sayıları tartışılıyor; ancak Ermenilerin o zamanki sayıları 900.000mış veya daha azmış?. Bu sayılar tehcir edilenlerin sayısıyla örtüşüyormuş veya örtüşmüyormuş! Sonunda ne yazar neyi değiştirir. En son nüfus sayımı istatistikleri bile taratılırken 90 yıl öncesinin nihayet, olsa olsa tahminlerine dayanan faraziyeler olarak kalır ve soykırım iddia edenleri hiç ırgatmayacaktır. Çünkü, onlar bu konuda kararlarını vermişlerdir bir kere, böyle ayrıntılara, belgelere ve rakamlara bakarak iddialarından vazgeçecek değildirler.
SEN GÖSTER BEN GÖSTER OYUNU
AKP Hükümeti Ermeni Konusunda seferber . Dışişleri Başkanı Gül ,Taha Akyol! a açıkladı; önceki hükümetler bu konuda ihmal göstermişler ve bundan sonra hele sözde" soykırımın 100. yıldönümüne hazırlık bütün maddi manevi imkanlar seferber edilecek ve karşı büyük taarruza geçinecekmiş!
Ben bu konunun, artık içerde ve dışarıda birilerine medyada görünmek, imkanını veren bir magazin metaı haline geldiğini görüyorum. Arşivlerimizdeki bütün belgeleri tekler teker açsak önlerine koyabilsek,didik didik etmelerine imkan versek, karşılıklı veya uluslar arası bilimsel toplantılar düzenlesek, diplomatlarımız seferber olup, bütün dünyada, kapı kapı dolaşıp dil dökseler de, kimseyi ikna edemeyeceğimizi, kendi tecrübelerinden biliyorum
Bu arada söylemeliyim; şimdiye kadar diplomatlarımızın bu konuda ihmal gösterdikleri ve Parlamento kararlarına bu ihmalin sebep olduğu iddiası da en azından bir iftiradır.ve ASALA NIN şehit ettiği elliden fazla diplomatımızın anılarına taan etmektir. .
Ben, herhalde görmem am bakın buraya yazıyorum; ne 2015de ,e ne de bundan sonraki Nisanlarda hiçbir şey değişmeyecek ama korkarım bizi bıktırıp , yorup soykırımını kabul ettirmek ve özür dilemek düzeyine getirecekler! Herhalde aramızda hainler de olunca ve de artınca!
AKP İktidarının bu konudaki aşırı gayretinin sebebi onurumuzu temizlemek, hakikat, insan hakları, tarihle yüzleşmek, filan değil, önce ABni tatmin etmek ve ticarettir. Yoksa Ermenilerce bu sen önce göster ben de göstereyim çocuk oyunundan bir netice çıkmayacağı bellidir .Ermenistanın,, değil belgelerimi açmaya, Azerbaycan da işgal ettiği toprakları boşaltmaya yanaşmayacağı bellidir..Hem şu insaniyet ve hak sever AB ve dünya Parlamentoları Kara bağdaki, asıl insanlık faciası karşısında ne yaptılar . ne yapacaklar ?
Bir başka garabet veya ibret de ABD Başkanı Bush bu yıl demecimde soykırım sözünü etmedi diye bayram etmek ve İncirlik k ve F16 modernleştirilmesi için tavizler verilmesi Sayın Bush soykırımı demedi ama aynı şeyi başka şekilde ifade etti!
ABnin ,ABDnin, bu konuyla, Ermeni iddialarıyla ahlaksız ilgileri bile, hala AB ne güvenmenin ve bu düşman kulübüne girmeye çalışmanın ne kadar yanlış olduğunu gösteriyor. Tabii anlayabilenlere!
Ermeni Soykırımı iddiaları karşısında , ben şahsen, artık, sözde demek gereğini bile duymadan, son noktayı koydum ve Türkiyenin de, millet ve devlet olarak , bu son noktayı koymasını öneriyorum. Bundan böyle ,, . Soykırım iddiaları yalandır ve biz artık bu konuyu ne diaspora, ne de Erivan Ermenileriyle, hiç bir ne siyasi ne de bilimsel - platformda, konuşmayacağız dememiz, ve her Nisan ayında, bunalıma girmekten ve , müzminleşen suçluluk komplesinden kesin olarak kurtulmamız gerekir. En onurlu ve gerçekçi çözüm budur; kendimizi aldatmayalım