AB’nin, Brükselciler cephesinde ,sızdırılan ve yönlendirilen haberlere göre “ ihtiyatlı bir iyimserlik” var; 16/17 Aralık’taki Zirve AB lideri Türkiye’ye bir Müzakere tarihi verecekler. Ne zamana? Koşullu mu? Koşulsuz mu? Belli değil. Ancak ucunun açık olacağı muhakkak ; “Amaç katılımdır” diyorlar ama “Üyelik garantidir “ diyemiyorlar. En az on yıl-hatta onbeş yıl- sürecek müzakereler sonunda, üyelik garanti değil ve bu süreçte Avrupalılar bir bahaneyle müzakereleri kesebilecekler. Bu gerçeklere rağmen, İktidar çevreleri biraz cart curttam sonra, “mücadele ettik, Avrupalıları ikna ettik, zararlı unsurları ortadan kaldırdık, artık masaya oturabiliriz” diyebilirler...Bazı yazarlarınız da “Oturmamak olmaz oturunca da kalkmak olmaz” demeye başladılar bile…Sanki tek problem bir müzakere tarihi koparmaktı? Asıl felaket o tarihten sonra başlayacak!
Göreceksiniz; nihai belge kelime oyunları tuzaklarıyla dolu olacak ; “taramalarla” başlayan yeni sürüngenlikte, Kıbrıs, Kürt Konusu, Ege ,azınlıklar,Ruhban Okulu, Ermeni konusunda bütün koşullarını bize kabul ettirecekler. Ben gene haklı çıkacağım, ama bunları görmeye,ülkemin parçalanmasına, şükürler olsun ki, , ömrüm vefa etmeyecek!

Tabii bir ihtimal de ,Zirve’den belirli bir tarih çıkmaması veya bu tarihin şartlara bağlanması …AKP İktidarını dahi ,tatmin edici olmaması,…Başbakan ve AKP Baklanları bunun da kapısını yapıyorlar; “Dünyanın sonu olmaz, kıyamet kopmaz… Biz de o zaman yolumuza “Ankara Kriterleriyle” devan ederiz” diyorlar! O takdirde , Erdoğan, gene bu AB savaşından zaferle çıkmış kahraman edasıyla, bunu da Cumhurbaşkanlığına tramplen yapar… Der Spiegel dergisinin bir bildiği var; Osmanlı’da oyun çok! Ancak o zaman da sorarlar; , ” “Madem Ankara kriterlerin vardı da ,niçin şimdiye kadar, Türkiye’yi, AB Kapılarında, köpek deliği önünde süründürdün?” diye ?

Birand “Müzakerenin tabiatı gereğidir , bir yerde verirsin ,öteki yerde alırsın” demeye başladılar. A, Birand, nereden, kimin malını kime ve nasıl veriyorsun ? Sonra, bu on yıllık süreçte Müzakere masasında Türkiye’den kimler , Avrupa’dan kimler olacak? Bu sırada Türkiye’de, Avrupa’da dünyada neler değişecek? Bu kadar çok meçhullü kumarı, bu milletin sırtından ve hile yapmalarıyla meşhur, Avrupalılarla oynamaya hazır mısınız? Hazır mıyız?

Ve ben, önce , kendi amaçlarını, yabancıların maksatlarıyla tevhit edip” bu milletin varoluşu ,geleceği üzerinde kumar oynayanları, , Türkiye nın kaderini bu çeşitli,ne oldukları ve olacakları belli olmayan Avrupalılara emanet etmeye razı , gaflet , hatta ihanet erbabını; “Suçluyorum!”

Avrupalılar “sizi hazmedemiyoruz diyorlar ama bizi hala müzakerelere zorlamaları, yeni yeni dayatmalarıyla bizi “hazmedilebilir” hala getirmektir amaçları…. “Hazmedilince”, Avrupa’nın sindirim sisteminden ortaya çıkacak olan şeylerin ne olacağını takdirinize bırakıyorum’ ? Ben , bunu görmeyen fakat , hazmın sonunda çıkacak olanları “aman ne güzel olmuş diye” kaşıklamaya hazır olanları, suçluyorum!

Türkiye’nin kaderini , bunca yıl, AB sürecine – üyeliğine değil – bağlayan ve bu uğurda, kırmızı çizgilerimizi , milli çıkarlarımızı, değerlerimizi , değerlerini uyum yasalarıyla feda eden, tüm geçmiş liderleri ve hükümetleri suçluyorum!… Aylardan beri gösterdikleri bu çabaları ve sarf edilen paraları, Türkiye için gerekli reformları, Atatürk kriterlerine göre yapmayan lideri ve hükümetleri suçluyorum! .

Annan Planıyla, KKTC yi , Rauf Denktaş’ı bile, feda etmeye hazır olup sonra hüsrana uğrayanları, Türkiye’yi de hüsrana uğratanları ve hala başka bir etiketle karşımıza yeni bir Annan Planını kabul etmeye, AB uğruna , hazır olanları suçluyorum!’.

Kürtçülüğe ve PKK terörüne karşı bütün savunma mekanizmalarımızı AB uğruna, Kürtçe Eğitim –TV uyum yasalarıyla, ortadan kaldıranları suçluyorum’… APO’yu yargı kararlarına rağmen " ABD ye söz verdik" diye idam etmeyenleri, başımıza bela edenleri suçluyorum’

Leyla Zana ve şeriklerinin bugünlerde ortaya çıkan asıl maksatlarını anlamayıp, AB uğruna serbest bırakıp konutlarda ağırlayanları ve başımıza bele edenleri suçluyorum!.

Avrupalıların, Türkiye’nin başka bir yerine gitmeden , “Kürdistan’a " gitmelerine eyvallah diyenleri suçluyorum!.

AB’nin yolunun Diyarbakır’dan geçtiğini söyleyenleri suçluyorum!. TSK nin TC kolluma ve korunma gücünü MGK’yı sivilleştirmekten başlayarak, gene AB uğruna, zayıflatanları suçluyorum!.

Şehitlerimizin ruhlarını sızlatanları, ailelerin feryatlarına aldırış etmeyenleri, onların mezarlarına değil de, PKK mezarlarına ışık veren yöneticileri suçluyorum!

Gözleri, gönülleri Borsa ve faiz tablolarında, yabancı yatırımlarda olan ve bunun içinde AB uğruna Türkiye’nin asıl milli çıkarlarını göremeyen iş adamlarını suçluyorum!

Nihayet yıllardır AB’nin , Avrupalıların gönüllü mü, paralı mı ajanlığını ve bunun için de İktidarın yalakalığını yapan ve hala de devam eden köşe yazarlarını suçluyorum !

Anıtkabirde saygı duruşu yaptıkları halde hiçbir söylediğini okumamış, anlamamış olan ,ona ihanet eden bilcümle kişiyi suçluyorum!

Şimdi de ,”Bakın zorlaya zorlaya ortaya kabul edebileceğimiz bir karar çıktı” deyip ,gözleri boyamaya çalışacak tüm lider ve gazetecileri de suçluyorum!

Durup durduk yerde azınlık konusunu ,ökem enikliği kaşıyanları ve onlara bu fırsatı verenleri…azınlık konusu Atatürk’ün "ne mutlu Türküm" vizyonunu görmezlikten gelip, "Türküm" diyeceklerine, ortaya " Türkiyelilik" diye zorlama bir kavram atanları, Sevr’e paranoya diyen sözde profesörleri ve onlara bu zırvaları başbakanlık çatısı altında söylemek ak imkanını verenleri suçluyorum!.

TC Üniter Milli Devletinin yerine , 2.Cumhuriyet ilan edip Avrupa’nın eyaleti yapmak isteyen hainleri; suçluyorum!.

Daha suçlamak istediğim .çok kişi var, ama yeni 150’likler listem , şimdililik doldu…nefesim de tükendi!. Hem ,şimdi Istiklal Mahkemeleri de yok…Onları, evvela Yüce Allah’a, sonra da milletime havale ediyorum.!