3
Mayıs
2025
Cumartesi
ANASAYFA

Tam Askerce Cevap


Önceki yazılarımda, “Harekâtın” bitirilmesi ve askerlerimizin üslerine çekilmesi konusunda da kafalarımızın zorlandığını ifade etmiştim; Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Harekâtın önceden planladığı gibi, amaçlarına vardığını teyit etti.

Bu çok zor bir operasyondu - başarıyla tam nalândı; Türk askerlerine ve Komutanlarına güvenimiz tazelendi… Dost düşman gücümüzü anladı. Bu Harekâtı başaranlar, bir şeref madalyasını hak ettiler!

HAREKÂT SÜRECEK

Bizlere güven veren diğer husus da, terörle silahla mücadelenin, devam edeceği ve PKK aman verilmeyeceği… Kısacası , “Harekât tamam - artık siyasete- barışçı çözüme devam” değil. Yanlış anlaşılmasın ; “Sıra siyasete diplomasiye ve gerçek “barışa” bu, artık düşük düzeyli, “ asimetri, olmaktan çıkmış olan, çok boyutlu Harbin” süngü ucuyla, sona erdirilmesinden sonra sıra gelecektir. ! Daha önce, bu olmadan “barış” dedikleri teslimiyet olur! Ancak bu savaş devam ederken “Kürt sorununun” ekonomik, psikolojik ve insani boyutları da, ihmal edilmemeli. Bu hususta da, “Kürt etnik maliyetçiliğine, taviz vermeden, Türkiye’nin birlik ve beraberliğini, –TC’nin temel ilkelerine zarar vermeden! İmkânsız mı? Mustafa Kemal “Ne Mutlu Türküm diyene” ilkesiyle bunu başarmıştı – araya yabancı tahrikleriyle, nifak girene kadar! …Ne var ki, Yeni YÖK Başkanı Yusuf Ziya… Ortaya AKP iktidarının, anlayışını ifade eden garip bir kavram arttı: Türban konusunda, Cumhuriyetin “değiştirilemez” temel ilkelerinin özgürlüklere engel olamayacağını” söyledi… Bu, “harika” formülü Kürt Soruna da uygulamak isterler… Yani: o ilkeler oldukları yerde dürtsünler, ama Cumhuriyet elden gitsin- özgürlükler uğruna!

SİYASİ ÇÖZÜM

Büyükanıt Paşa, “siyasi çözüm” komumsunda şöyle diyor: . "Türk Silahlı Kuvvetleri terörle mücadelenin silahlı mücadeleden ibaret olmadığını bilmez mi ?” Ve ekliyor; “Ama siyasi çözüm olsun diyenler neyi kastediyor, bunu hiç söylemiyor. Söyleyenler olursa bakıyorsunuz PKK’nın programı çıkıyor. Anayasal değişiklik, ona buna af, ana dilde eğitim. Ana dilde eğitim kulağa hoş geliyor. Ama ilköğretimde anadilde eğitim versek, sonra orta öğretimde de aynı dilde devam edilecek. Sonra üniversitede mesela Kürtçe eğitim veren bir Hukuk Fakültesi’ne gidecek. Peki, mezun olunca nerede çalışacak? Görüyorsunuz, bu bir zincir.” . Haklısınız Paşam bu aslında “çözüm” derken “çözülmek” demek’! Kısacası: Büyükanıt Paşa, “Bir operasyonla PKK bitmez. Bir ders verdik, başka da vereceğiz. Ve devam da edeceğiz.” Diyor ve yani, "o siyasi çözüme" yol vermiyor’.

ABD’nin EMRİ

Büyükanıt Paşa “çekilmekle, ABD’nin Emirlerine “itaat edildiği rivayet ve iddialarına karşı da, tam askerce,”Bunu ispat ederlerse üniformamı çıkarırım”. Bu tam askerce bir cevap!..

Ve dedi ki “- Kendilerini vatansever diye tanımlayan bir kısım kişilerin askerin harekâtını tatminsizlikleri nedeniyle farklı yöne çekerek olumsuz davranmalarını TSK olarak ibret ve dehşetle izliyoruz”… Bu iddiaları kasıtla TSK’ni aşağılamak için ileri süren, sicilli ordu düşmanları var! Ancak ben, Paşanın bu sözlerini üzerime almıyorum.

İtiraf edeyim aksi tesadüf olarak harekâtın sona erdirilmesinin, Gates ve Bush’un sözlerinden hemen sonraya “aksi tesadüf” etmesi, böylelikle böyle iddiaların yapılmasına imkân verilmesi, beni de rahatsız etti! Yoksa önceki yazılarımdan da belli, ben ne Büyükanıt Paşanın ne de diğer Komutanların tüm “başkalarından” emir almayacaklarından eminim ama itiraf etmeli ki, “aksi tesadüf”, dışarıda ve içeride, çok yanlış intiba bırakmış ve olumsuz yorumlara yol açmıştır!
Sayın Paşamın bunu da gördüğü anlaşılıyor!

NETİCE

Genelkurmay Başkanımız, bir defa daha, adıyla müsemma olduğunu göstermiştir: “üniformasını”-“değişmeceli " anlamda da, sonuna kadar, şerefle taşıyacaktır!***

Yayın Tarihi : 4 Mart 2008 Salı 21:24:19


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Gökhan IP: 88.244.214.xxx Tarih : 5.03.2008 12:03:55

Evet sayın Kılıç;o aksi tesadüf hepimizin canını sıktı.Herkes 'acaba' dedi.Çünkü böyle bir durum bağımsız olmadığımızı gösterirdi.Anlaşıldı ki,ABD yine kurnazca sinsice bir tuzak hazırlamış.Ama nereden,nasıl bilirlerdi harekatın biteceği günü?Bu gibi tahriklere kapılmamak lazım.Bir çoğumuz birçok şeyi bilmiyoruz bunları bilmemiz de gerekmez.Tam güvenle desteklememiz gerek.Evet duygusalız bu da hata yaptırabiliyor.Ama bu aksi tesadüften dolayı eleştiriler de haksızlık boyutuna gitmiştir.Gitmemeli idi.Umarız ki bu eleştirilerin çoğunluğunda kötü niyet değil de aşırı duygusallık ve endişe etkendir.