19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Temkin-Tevekkül ve Tenezzül

“Kadere razı olmak”, belki kişiler için mubah olabilir – hatta “tevekkül” bir nevi meziyet de olabilir. Ama hem kişiler için- hem de milletler için, bir “var olmak veya olmamak” – söz konusu ise? O zaman, Hamlet’in dediği gibi “müthiş bir kaderin oklarına tahammül edecek, kaderimize boyun mu eğeceyiz - yoksa savaşacak ve böylelikle kaderimizi yenecek miyiz? İşte mesele bu!

DÜNYA DÖNÜYOR

Dünyada ve bölgemizde büyük değişikliklerin tam içindeyiz; dengeler değişiyor- ABD “Obama” “harikası” ile değişiyor. Burada bir soru: “Hakikaten değişecek mi?” Ve ABD’nin, Irak-Ortadoğu siyaseti ne kadar, nasıl değişecek? Benim bildiğim – Büyük devletlerde milli siyaset ancak “milli çıkarlar” değiştiği oranda ve koşullara göre değişir – yoksa İktidar değişince değil!

Eski Başkan George W.Bush’un, Irak harekâtı ve sonrası, Amerika için –Amerika’nın çıkarları için, taktik bir hata idi hoyrat - uygulamalar yanlıştı. Ama Ortadoğu'daki çıkarları ve projeleri, kolay değişmez. ABD Ordusu Iraktan muhakkak çekilecek ama ABD Ortadoğu’dan, bölgeden, kesinlikle çekilmeyecek! Bunun iki başlıca nedeni var: Petrol ve İran! Petrol konusunda sadık muhafızları Kürtlerden vazgeçemez… İran’ın nükleer tehdidinde karşı, işleri kadere bırakamaz ve de İsrail’den vazgeçemez… Ve bütün bu durumda Türkiye’den de vazgeçemez! Türkiye’ye, imkânlarına üslerine hatta bir yerde Ordumuza ihtiyacı var... Her zamandan fazla ihtiyacı var!

Daha önce ABD-TC ilişkilerinin bozulması- Çuval olayı vb. Bush’un ve yönetiminin hatası bazı Büyükelçilerin sözleri ve bazı hoyrat komutanların hoyratlıkları yüzündendi. Ama bunlar yüzeyseldi. Esas hep aynı!

PARMAK PARMAK BALLAR

ABD şimdi, aynı çıkarları için bölgede yeni mevziler, üsler arıyor; Iraktan çekilirken münakale hatları aramaktan başlayarak! Tezkerenin yerine yeni tezkere –tezkereler bekliyor! İşte ABD'nin yeni Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’un Ankara'ya öncelikli ziyaretinin ve yeni Başkan Barack Obama’nın da, öncelikli ziyaretinin sebebi bunlar. Hatta daha derinden, herhalde onların kozlarıyla Barzani ve Talabani'nin “yumuşamalarının” sebebi de bu!

Bu arada, Irak Hükümeti ile Irak Ordusunun eğitimi konusunda Genelkurmayımızla, Irak hükümeti mutabakata varmışlar. Yani, PKK’nın beslenme yuvası peşmergeleri, Türk Subayları eğitecek! Kulağa ne kadar hoş geliyor ama ya mantığa! İnşallah olur da ama-sonunda, olacak şey mi?

Kısacası ağzımıza, parmak parmak, ballar çalınıyor ama gerçekler değişiyor mu?

Oyun içinde başka ne oyunlar var: Ermenistan ve Kıbrıs konusunda! Kaderimiz ABD’nin piyonu – çıkar ve projeleri için geçiş hattı ve üssü olmak- “taşeronu” olmak mı?

Çok mu olumsuz ve kötümserim? Hayır, geçmişi bilen ve doğru okuyan bir kişi olarak “temkinliyim” ve Türk olarak da, kendi milli çıkarlarımızdan ve onurumuzdan “tenezzül” edilmesine karşıyım!***
 

Yayın Tarihi : 10 Mart 2009 Salı 15:27:17


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
K. Mükremin BARUT IP: 212.174.248.xxx Tarih : 12.03.2009 22:25:07

"Bu arada, Irak Hükümeti ile Irak Ordusunun eğitimi konusunda Genelkurmayımızla, Irak hükümeti mutabakata varmışlar. Yani, PKK’nın beslenme yuvası peşmergeleri, Türk Subayları eğitecek! Kulağa ne kadar hoş geliyor ama ya mantığa! İnşallah olur da ama-sonunda, olacak şey mi?"

BIRAKALIM PEŞMERGELERİ ISRAİL SUBAYLARI EĞİTSİN. BURNUMUZUN DİBİNDEKİ IRAK TOPRAKLARINDA, FERSAH FERSAH UZAKTAN GELEN KORELİ VE  ÇİNLİ İŞ ADAMLARI PARA KAZANSIN.BİZ DE AĞZIMIZI AÇIP BAKALIM!

 İş için, yani proje ve inşaat yaparak ülkeme döviz kazandırmak için Kuzey Irak'a gitmiş biri olarak söylüyorum. Oraların bizim hizmet ve liderliğimize, bizim de ORTDOĞU coğrafyasında yandaş bir ülkeye ve legal bir işbirliği içinde kazanılmış paraya ihtiyacımız var.  Oradakilerin, ne Araplara ne de Şiilere benzeyen tek bir yanları bile yok. Kültür ve dünyaya bakışları açısından ise pek çok benzerlikleri taşıyoruz.Ama yazar gibi pek çok eli kalem tutanımız, hala "Gidelim kafalarını kıralım." felsefesindeler.Seçim arifesinin bu "cicim günleri" bitince, 29 Marttan sonra, ağzımız açıp gök yüzüne bakacağız. Para yok, pul yok, iş yok. Ne olacak halimiz diye soran yok. Biz Türkler, ne zaman ki ecdadımızın gösterdiği ağırlık ve olgunlukta, bölgenin liderliğini yapmasını bilirsek, hem biz hem de yaşadığımız coğrafyanın mazlum halkları ağbat olur. Olgun ve güçlü olan asla kindar olmaz. Hele kendinden zayıflara hiç.K. Mükremin BARUT


tarih tekerrürden ibarettir IP: 88.231.73.xxx Tarih : 10.03.2009 23:49:57

8 Mayıs 1919 da toplanan saltanat şûrasında (bu günkü meclis) kimi delegeler İngiliz himayesini isteyecek kadar küçülmüş ve alçalmışlar, millî bilinçle konuşmak isteyenler de (Ergenekon davası mağdurları) damat ferit paşanın(bugünkü malûm kişi) gücüyle susturulmuştu. Zavallı İstanbul, gemi azıya almışvatansızların elinde en kara günlerini yaşamaya başlamıştı.Hasan İzzettin Dinamo'nun "Kutsal İsyan" adlı yapıtınından alıntıdır.Cilt: 2, Sayfa: 332

(Not; tarih keşke böyle tekerrür etmeseydi !.)


Rumuz: 18 MART 1915 IP: 78.164.234.xxx Tarih : 14.03.2009 23:46:40

"Atatürkçüyüm" demek ve "Atatürk Devrimlerini savunmak" ergenekon denen saçmalıkla bağdaştırılmaya çalışılıyor. "Türk Milletinin ve Vatanının iç ve dışdüşmanlara karşı" ve de "gaflet ve delâlet içinde bulunanlara karşı" 50 yılhizmet vermiş olan emekli generaller şerefsizlikle suçlanıyor; bunun devamındaaynı akibete, -demekki- bugün hizmet gören ve yarın emekli olacak generalleri de dahil edeceklerdir.Ne yazık ki en acı durum şudur: Türk Milliyetçiliğinin önderliğini yapmaya çalışan (zaten bunu yapamıyor) bahçeli ile, Türk kadınını kara poşetten çıkartıp onu tekrar "kara poşete sokmanın savunmasını" yapan ve de Atatürk Milliyetçisi olması gereken (demekki değilmiş) baykalın, bugünkü gafillerle işbirliği içine girmek istemesi ve onlara tavizler vermesidir.