“Kürt Sorunu” Türklerin ölüm –kalım sorunu oldu… Şimdi “ajan provokatör” Hasan Cemal’in, Eşkıya başı Murat Karayılan’dan getirdiği “Öncelik silahların susmasıdır. Sonra diyalog başlayacak, bir akil adamlar mekanizmasının kurulması gerekir” şeklindeki, sözde, çözüm önerisi, Türk hükümetini ve kamuoyunu, köşeye sıkıştırmış gibi! Eşkıya başı, şimdi, adeta devletle aynı mesafede, “müzakere” muhatabı! Bu kadar, göz göre, göre lâdes olmaz; gözlerimizin içine bakarak ve kamuoyunu alıştırarak, “bu fırsatı kaçırmayalım” diye, Türk Devletini bölücülerle –eşkıyalara “uzlaşma masasına” sürüklüyorlar! Bizde bu gaflet ve de ihanet oldukça, PKK’nın silahlarına ne hacet; PKK dağda silahlarıyla kalacak, fakat sonunda “barışçı çözümle” silaha gerek kalmadan TC “gidecek!”
KÖY İSİMLERİ
Özellikle Doğu’da, Kürtçe- Zazaca ve de diger etnik gurupların dillerindeki köy isimleri, yıllarca önce, Türkiye haritasını Türkleştirmek ve bütün vatandaşları “Türklüğe kazandırmak” için yapıldı!
Bu, yöntem zamanında yadırganmadı-benimsendi- “mesele” olmadı. Köylüler, aralarında eski isimleri, serbestçe kullandılar. Ancak resmi işlemlerde Türkçe isimler kullanıldı!
Bu olay “Çözüm” taraftarlarının akıllarına neden şimdi geldi? Aslında “mesele” olmayan şeyler şimdi neden “mesele” yapılıyor, neden eskileri kaşıyorlar, bölge halkını neden tahrik ederler? Çünkü ardından, dille ilgili başka talepler gelecek; bütün resmi işlemlerde Kürtçenin de, geçerli olması ve alfabeye “w-q-x” harflerinin de eklenmesi istenecek! Türkiye’yi eyaletlere bölmenin bir başka yöntemi!
Eğer Türkçe isimler, gene “Kürtçeleştirilecekse”, en başta, DTP Eş Başkanı başkanı Ahmet, “Türk” adını bırakmalı, bu güzel adı kirletmekten vazgeçmeli ve bundan sonra, aslına dönerek, mesela “Ahmet Kürt” olmalı!
ÇANAKALAR
Bizim “gaflet, dalalet ve hatta ihanet” erbabı, sözde çözüme için bu kadar ve tek taraflı çanak tutarlarsa ve teslimiyete baştan razı olurlarsa, karşı taraftakiler, daha fazla güç alıyorlar! Dağdaki Kürt Gençleri, bizde bu teslimiyetçilik oldukça “bağlara” inerler mi? Hele, “Büyük Kürdistan” cazibesi olunca!
ÖNEŞ ÖNERİLERİ
Yıllardan beri böyle, devletin, eşkıya ile aynı masaya oturup, uzlaşmasının zeminini hazırlayan, bunun için, eşkıyalarla ilk temasları yapan, MİT eski Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, “PKK ile mücadelede yeni şartlar oluştu”… Öneş der ki: Öcalan’ın Türkiye’ye teslimi ile başlayan yeni süreç, ABD’nin Orta Doğu ve Irak politikaları ile doğrudan bağlantılıdır… Türkiye’nin Kürt sorunu ve PKK terörüyle mücadelesinde de yeni şartları ortaya çıkarmıştır… Obama’nın iktidar oluşu, Orta Doğu ve Irak politikaları ile bağlantılı olarak, PKK silahlı gücünün tasfiye edilerek, demokratik/siyasal mücadele içinde yeni bir sürecin başlatılmasını zorunlu kılmıştır. Türkiye’nin gelişen iç ve dış dinamikleri de, Türkiye siyasetlerinin ve kurumsal yapılarının yetersizliklerine rağmen,, Kürt sorunu ve PKK terörünün çözümü için, mevcut şartları zorlamaktadır”.
Tercümesi: ABD de Obama yönetimi kendi çıkarları için, Türkiye’nin sorunu haline gelen “Kürt Sorununu” çözmek zorundadır. "Karayılan Formülü" ABD’nin öz çıkarları bakımından bir fırsattır!
Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız da “Fırsatı kaçırmayalım” diyorlar. Yani fırsatlarda, ABD ile buluyorlar ama böyle bir “çözüm”, hakikaten Türkiye devleti içim uygun bir fırsat mı? Yoksa Türkiye’yi bölmek için, başkaları için, bir fırsat mı?
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın dediği gibi, iktidar sahiplerinin, bu konuda muğlâk konuşmamaları, “Fırsatın” ne olduğunu açıklamaları gerekiyor… MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de, “Başbakan’ın sütre gerisine çekilerek kamuoyunun psikolojik olarak hazırlanması sürecini izlediğini, Cumhurbaşkanı’nın ön safta yer alarak Türk toplumuna şifreli mesajlar vermesi, bu konuda bir rol paylaşımının yapıldığını da akla getirmekte”… Hangi ihanete katkı isteniyor- milli kimliğin tartışılmasına mı-yapay azınlıklar yaratılmasına mı?
Görülüyor ki ,“siyasi irade” öylesine muğlâk –ve sözde çözüme katkıda bulunması istenen muhalefetin “milli iradesi” de böyle! Baykal ve Bahçeli “bazı yalakaların dedikleri gibi “pişmiş aşa, su katmıyorlar” – “zehirli bitkilerden oluşan çorbanın” pişmesini önlüyorlar. Terörle Mücadele Müsteşarlığının “anlamı, maksadı ne? “Akil Adamlar” kim olacak? Analizlerime devam edeceğim.****
osmanlıdan beri batı kimi destekledi ie o desteklediği toplumlar hep hüsrana uğradı ve türkiyeyi terketmek zorunda kaldı aynı çark şimdi kürtler için dönüyor peki amaçlanan ne acaba türkiyenin batısını ve belli bir kısmın doğu halkı olduğu bunları temizleyerek onları arapların yanına sürmek açılan alanada avrupalılar mı gelip yerleşecek acaba biz hep türklere oyun oynandığını düşünüyoruz bunun tersi olma ihtimali yok mu yani amaç türkiyeyi kürtsüzleştirmek kürtten arındırmak olamaz mı bazıları imkansız diyecek ama 1900 lerde 1 milyon kürt olan memlekette kürtten kat ve kat fazla rum ve ermeni vardı şimdi onlardan eser yok aynı şey kürtler içinde planlanıyor olamaz mı benim ciddi şüphelerim var