30
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

Tersine Dünya-Yalan Dünya


Türkçemiz çok zengindir – veya “arı Türkçe” çıkmadan önce “zengindi”… Güzel kavramlarımız özdeyişlerimiz vardır!

Bizde boş laflara “Laf-ı Güzaf” – bazı konularda boşuna çabalara, “abesle iştigal” – “bile bile lades “ denir. Bugün, bazı önemli konularda olup bitenlere, bu sözler çok uyuyor. En hayati konularımızda, kendimizi aldatmakta devam etmemiz, “kara mizah” örnekleri! “Maskaralık!” demeye dilim varmıyor!

ÖRNEKLER 

Sıralayalım:
* Avrupa Birliğinin ne olduğunu ne yapmak istediğini yaptıklarından, somut delilleriyle, biliyoruz! “ Güneydoğu-Kürt” konusunda ve mesela 301. madde ve Kıbrıs konunda ne yatıklarını ne yapmak istediklerini ve bizi, “aç kapı” sürecinde değerlerimizden ve savunmamızdan arındırdıktan sonra, tam üye yapmayacaklarını da biliyoruz! Sözde aydınlar da, “işbirlikçi hainler de, muhakkak biliyorlar… Eğer AKP İktidarı bilmiyor da, bu çıkmaz yolda, yürümekte ısrar ediyorsa, buna “gafletten” öte, ne demeli! 

* Güneydoğu -- Kürt Sorunundaki, asıl gerçekleri oyunlar biliyoruz. Tarihteki ülkemizi bölmek oyunun bugün devam ettiğini biliyoruz… AB’nin, ABD’nin, kendi çıkarları için, “Büyük Kürdistan” istediklerini, desteklediklerini, PKK’ya yardım ettiklerini, bu eşkıyalarla mücadeleyi savsakladıklarını ve bizim mücadelemize de engel olmak istediklerini de biliyoruz! 

* Nihayet ABD’nin de gerçek dostumuz, müttefikimiz - stratejik müttefikimiz olmadığın da biliyoruz… 

*Kendi içimize dönelim: AKP'nin ne olduğunu ve takıyelere rağmen ne yapmak istediklerini de, biliyoruz… Eğer hala anlamamışsak buna da yakışan bır deyim var, ama söylemeye, dilim varmıyor!

Bütün gerçeklere rağmen eğer hala Bölücülerle uzlaşma –siyasi çözüm –Barzani’den, Talabani’den, PKK ya karşı yardım bekleniyor. Ve maalesef Komutanların da katıldıkları son MGK toplantısından sonra yayınlanan bildiride ; “ Irak’taki tüm gruplarla ve oluşumlarla temas kurulmasından” söz ediliyorsa, hayret ki hayret!

SEZER HAKLI

DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, haklı olarak , * MGK bildirisinin ve hele “Barzani tarif edilmişse” bunların kendisini tedirgin ettiğini söyledi!
Tedirgin olmak ne kelime; ”Bile bile lades" ve “Abesle iştigal”… Bu “yeni Kürt açılımlar” “laf-ı güzaf” ve gafletten öte, bölücülere ve hasımlarımıza bu mücadelede aczimizi itiraf anlamına geliyor. Gene Sezer “eğer öyleyse“, Türkiye’yi yönetenlerin başına gök kubbeyi yıkarız” dedi… Benden de “âmin”!

Ben MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 301.madde hususundaki mücadelesini tebrik ederken, DTP/PKK’lı Hasip Kaplan’a el uzatmasını çok yadırgadım. Bu da "bile bile lades!" MHP Başkan Yardımcısı Recai Yıldırım, bu “jest” “Birinci Meclisin -” yani Türklerle, Kürtlerin, omuz omuza, oldukları ruha uygun” demiş… ”Lafı Güzaf.”Tabii kimse kardeş kavgası istemez. Sayın Yıldırım, ancak o dönemin altından, çok ihanet suları geçti! O “değirmenin suları” nereden?

SAKARYA SAVAŞI

En arzu edilmeyen şey! Kürt vatandaşlarımızla kanlı çatışmalar çıkması…Pek iyi, bu çatışmaları kim fitilliyor. Organize ediyor? …DTP kılığındaki PKK’lıların söylemleri, Türkiye’nin her yönüne yayılan DTP/PKK'lıların , “Biji APO “ nümayişleri ve bombalı eylemeleri! Bunlar da mı “Ergenekon” İşi.

Güneydoğudan her gün yeni şehit haberleri gelirken Sakarya-Adapazarı’nda, DTP’liler PKK toplantısı yapıyorlar, “şehitlerine” saygı duruşu yapıyorlar -meydan okuyorlar! … Eğer oradaki halkımız bundan tedirgin oluyorlarsa ve protesto için şehit yakınlarıyla birlikte organize olmuşlarsa. Bu “provakosyon” mu? Asıl kışkırtma kimden? Soylayım: Asıl "Büyük Provokasyon" DTP’ lilerin şu sırada, Mecliste olmaları ve hiç de "Türk" olmayan Ahmet adlı şahsın pervasızca meydan okumaları!

INTAKI HAK

“İntak-ı hak“ diye bir sözümüz de vardır. Yabancıların “şairane adalete” dedikleri hakkın yerini bulması! DTP Genel Başkanı Nurettin Demirtaş askerlikten kaçmak için sahte “çürük” raporu düzenlemiş. Şimdi kanun gereği askerlik görevini yapmak üzere, Jandarma Komando eğitimi görmek üzere, “vatani” görevini yapacak –Bölücülerle nasıl mücadele edileceğini öğrenecek ve "zoraki" İstiklal Marşı söyleyecek! Buna nasıl itiraz edilebilir? Ama göreceksiniz, bizim liboş aydınlar, kanunun yerine getirilmesine karşı çıkacaklardır. Merak ediyorum neresinden tutacaklar- “tutturacaklar” Nurettin Demirbaş’a, bundan daha yerinde ceza verilemezdi!

Yayın Tarihi : 1 Mayıs 2008 Perşembe 00:40:43


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?