Chirac’ın “Hepimiz Bizansın çocuklarıyız” demesi üzerine bizim malum köşelerden ve aydınlardan “Evet ,biz Bizansın çocuklarıyız” sesleri yükseldi… Köhne, “bin bir kocadan arta kalmış,biveyi bakir (dul bakire) Bizans’ın çocukları” olmaya ,meğer ne kadar ,gönüllü talip varmış!
Hani, adamın biri, bir caddenin başından, “O…..çocukları” diye bağırmış da, ortalığa bir sürü insan dökülünce ; “Yahu ne kadar da çokmuşsunuz” diye, hayret etmiş ya! Öylesine bir durum!
BAHÇELİ’NİN SÖZLERİ
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin- azınlıklar ve Türklük – Türkiyelilik , Türk Kimliği ve azınlıklar konusunda, ve herhalde “Bizans çocukları” karşısında ,; “Bizi ,Anadolu’yu yeniden fethetmeye mecbur etmeyin!” dedi…Bu sözlerde, AB kapısında,daha doğrusu “ köpek deliği “önünde l7 Aralık’taki “Zirvede” , Müzakere tarihi verilmesini beklerken ,ve “Türklük”, “Azınlık” meseleleri kaşınırken- derin hikmet ve anlam var; Anadolu’nun nasıl ve ne pahasına , “Türk” olduğunu ve gerekirse, FETHİN , yeniden, yapılacağını ifade ediyor….Müzakere tarihi verilmesi de , sonunda, tam üyelik , verilip verilmeyeceği de , son tahlilde , Anadolu’nun Türk kalıp kalmayacağına , bölünüp bölünmeyeceğine bağlı! ...
Şu sıradaki görünüş o ki, “Zirvede”, kesin ve koşulsuz bir Müzakere tarihi verilmesi imkansız gibi. Hollandalı Hıristiyan Demokrat Gamıel’in hazırladığı Avrupa Parlamentosu Raporu, ne kadar “temizlenirse temizlensin” Avrupa da bugün hakim olan Türkiye karşıtı zihniyeti gösteriyor ve kalan tortuları bile, koşulsuz bır tarih verilemeyeceğini ,bazı şartlar konulacağını ,olsa, olsa başka bir formül ve statü önerileceğini gösteriyor.
NASIL BİR KULP?
Bu durumda yanı kesin müzakere tarihi verilmezse , AKP İktidarı,Başbakan Erdogan, Dışişleri Bakanı ne yapacaklar? AKP İktidarı AB ve müzakere tarihi konusunda Ahmet İnsel’in ,RADİKAL’DE yazdığı gibi, “kendi gazıyla sıkışmış ” durumda! Başta Erdoğan ve Gül 17 Aralık’ta Zirve kararının ters ve fos çıkması ihtimaline karşı, kamuoyunda ricat’ın yollarını ,kamuoyunu hazırlıyorlar. “Dünyanın sonu değil,O zaman biz de Ankara Kriterlerini uygularız” diyorlar. Başbakan Erdoğan “On yıl sonra AB’den vazgeçebiliriz” buyurmuş! Günaydın! ! Şimdi sorarlar –sormak gerek, bunca zaman, neden bu umutları, beklentileri , pompaladınız, “uyum yasaları” diye, devletin temeline saatli bombaları, ,bazı yasaları , hem de zafer çığlıkları atarak neden çıkardınız? Bu tahribatın faturasını kim ,nasıl ödeyecek?
Bır diğer ihtimal İktidarın bu hezimete de,şahane bir takıye yaparak münasip bir kulp takması ,bir ihtimale göre de,ne olursa olsun, ucu açık bir müzakere tarihini alıp , işi bu sürece daha, doğrusu “sürüngenliğe” havale etmesi. .Sonrası “Allah Kerim” veya “Bizden sonra tufan!”
Bu arada, İktidarın 17 Aralığa kadar, ve sonra ve o süreçte, yangından mal kaçırırcasına , Avrupalıları memnun etmek için, önleyici şok hareketler yapması da muhtemel. AKP’nin bu şok tedbirleri de,, hele tutmazsa, İktidarın tabutuna çiviler çakar!
LİBOŞ FEVERANI
Şimdi, pabuç pahalı, Brüksel’e gidip ,dönmemek var! İktidarın, malum köşelerdeki malum destekçileri de, telaştalar..ayak sürüyen Avrupalılara kızacak yerde, ülkedeki ı AB karşıtlarına,daha doğrusu ,Avrupa Birliğinin bugünkü zihniyeti ve haliyle ,Türkiye için doğru adres olmadığına inananlara saldırmaktalar. .” ÜL”, her ne ise ,soyadı ,bunu “sevmek” olan, Bu liboş yazar, Müzakere tarihime,” amalar” “eğerler” ve “şartlar” takılması ihtimaline karşı, Kamuoyunu alıştırmak istiyor. Muhtemelen, AKP iktidarı da bu acı ilaç fincanına bir kulp takmaya çalışacak, ama Ülsever itiraf ediyor; bu şartlar şurtlar, ülkeyi kaosa sürükleyebilir daha doğrusu İktidarı çok müşkül durumda bırakabilir…Bu aslında, “görünmez” değil “görünür” ,muhtemel kaza! .
Ama bu liboş yazarın ters mantığına bakın ki, Avrupalılar haklı, ama bizler,yani daha başından beri, AB’nin ,Avrupalıların, hakiki maksatlarını görenler ve Avrupalıların bizi kulüplerine,şartsız kabul etmelerinin imkansız olduğunu ve bu haliyle , bizim bu örgüte girmek –daha doğrusu bir Müzakere tarihi almak için köpek deliği önünde dilenmenin, haysiyet kırıcı olduğunu söyleyen “BİZLER” haksızız!
BİZLER KİMLERİZ? “
Bu “bizler” kim? Ülsever, bunların tanımını yapıyor. Sıkı durun ;
”Ayrıcalıklarının ellerinden alınmasından ,açık toplumda sadece küfür ,hamaset ve sağ akla dayanan, entelliklerine halel geleceğini bilen, cümle yazar,,emekli asker, emekli bürokrat , hatta halen görevli bazı askeri, sivil ve askeri memur,,zamanında yedikleri darbe alışkanlık yap1an profesör ve niceleri,,sotaya yatmış.,tedavülden kalkmış ,siyasetçi ,savcı,anayasacı varsa, hepsi!..”. Bunlar el ele vermişler, son takat üyeliğe engel olmaya çalışıyorlarmış!.... Ülsever r midir kül sever midir nedir , bu zatın listesi aslında -evet- hamaset ve şeref listesi; . O listede olmakla övünürüm’
“Hamasette” tarihten gelen “şeref” vardır..Ama ,ülkenin geleceğini ve varoluşunu satmak “ticaretinde” ise, ihanet!.
O listede sayılan şerefli kişiler , bu adanma hak ettikleri cevabı, herhalde vereceklerdir. Ama, ben buradan, O listedeki sıfatların tersini kendisinin suratına iade ediyorum!
Ülsever’in “bizlerin” AB ye karşı öne sürdüğümüzü söylediği itirazlarımız doğru ve haklıdır; AB, ap açık bizi oyalıyor- bu hükümet uyum yasalarıyla e TC devletinin altını oydu- ve oymakta …Ve çok doğru “. Türkün Türk’ten başka dostu da yok.” Ve son çare “ Ülkeyi tekrar titretip kendisine döndürmek!” - e “içimize kapanmakla” değil, kendi değerlerimize ve çıkarlarımıza uygun seçeneklere yönelmekle! ..Türkiye liboşların ı istedikleri gibi, ucuza satılacak bir ticarete metaı değildir.! Bağışlayın beni , şu balgamda bu yazımı tam anlamıyla “Bizans çocuklarına” ithaf ediyorum!
NOT -Sevgili dostun Şiar Yalçın, Bizans lafları üzerine bana Fatih Sultan Mehmet’in- fetihten hemen sonra, Ayasofya’da okuduğu söylenen , bir Acem şairinin şu beytini gönderdi_ “Perde darı miküned der kasr-ı Kayser ankebut / Bûm nevbet mizened ber tarem-i Efresiyâb..” Türkçe’si; Kayserin,yani Bizans İmparatorunun kasrında örümcek kapıcılık yapmaktadır; baykuş Efresıyabın (Türk mitolojisine Alp Er Tunga) kubbesinde,nöbet tutmaktadır” Anlayanlara!